English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Her ne kadar

Her ne kadar traducir francés

5,580 traducción paralela
Her ne kadar inkar etse de öyle.
En tout, sauf qu'il le nie.
Her ne kadar içini dökmek sana iyi gelmiş olsa da Darryl'a ve ne tip yasa dışı faaliyetler içinde olduğuna dönmek istiyorum.
Me raconter tout ça doit te soulager, mais j'aimerais revenir à Daryl et ses activités criminelles.
Her ne kadar öfkeliyse ben de onda biri kadar öfkeliyim.
Quelle que soit sa colère, je suis un dixième autant en colère.
Her ne kadar dışlanmış da olsa hâlâ Salem'ın bağrında yaşıyor.
Il est peut-être un banni et un paria, il réside toujours au sein de Salem.
Biz her ne kadar öyle olmasını istesek de üstünlük iyiliği, cehennem boşluğunda yaşamıyor.
Autant que nous puissions le souhaiter, la priorité ne vit pas dans les abysses.
Her ne kadar beni ilgilendirse de korkarım tahmin edemiyorum.
Bien que d'une certaine manière ça me concerne, j'ai peur de ne pouvoir deviner.
Yani her ne kadar makinen uyuşturucuları yapmış olsa da sen bu kızları öldürmediğini mi söylüyorsun?
Donc vous êtes en train de nous dire que vous n'avez pas tué ces filles alors même que votre machine fabrique des drogues?
Her ne kadar aile dramanızı takdir etsem de Yakuza yukarıda.
J'ai beau aimer les drames psychologiques, les yakuzas sont là-haut.
Her ne kadar büyük şehirlerin cazibesine sahip olmasa da Storybrooke'un da kendine has bir büyüsü vardır.
Storybrooke possède un certain charme. Bien que ça doit paraître un peu désuet comparé à une grande ville.
Taşındığımda orada bıraktım her ne kadar klişe görünse de nasıl bir yıl geçirdiğimi hatırlayayım diye sonunda ailemin yanından kendi evime taşındım diye.
- Quand j'ai emménagé, j'ai mis ça, aussi cucul que ça paraisse, pour me rappeler quelle grande année c'est, à vivre finalement seule, pas chez mes parents.
Her ne kadar rehineden dolayı bekleme prosedürüne göre ateş etmenden önce beklemem gerekse de.
Néanmoins la procédure standard était d'attendre le négociateur avant de tirer.
Niyetim saygısızlık değildi. Her ne kadar o köpek seve seve suratımı kopartıp, Cadılar Bayramı maskesi niyetine takacak olsa bile.
Je respecte, même si ce chien m'aurait bien dévoré la figure pour s'en faire un masque d'Halloween.
Her ne kadar hiçbir planlarında yer almayan öngörülmemiş bir durumun içerisinde olmalarına karşın tecrübesi sayesinde Killua soğukkanlılığını korumuştu.
malgré le fait qu'ils étaient maintenant l'expérience de Killua lui permit de rester calme.
Hepimizin içindeki karanlığı. Her ne kadar küçük de olsa.
Les ténèbres en chacun de vous, peu importe son importance.
Her ne kadar senin zamanındaki.. .. kemirgen şapka çeşitlerini öğrenmek istesem de konumuza dönebilir miyiz?
Autant j'aimerais discuter de la variété de chapeaux de rongeurs qui existaient à votre époque, peut-on s'il vous plaît se recentrer?
Her ne kadar "Annem biriyle buluşmaya gitti." demek garip gelse de, buluşmaya gittiğinde onu beklerim.
Je sais, je sais, mais... aussi étrange que c'est pour moi de dire ces mots, "ma mère a un rencard," quand ma mère a un rencard, je-je reste éveillé.
Her ne kadar çatallar bizim buradaki fiziksel varlığımızı maskelesede, etraftaki objelerin yerini değiştiriyoruz, böylece Claudia F.I.S.H'i hack'lemeyi başarabilir, ancak...
Eh bien, même si fourchette masquent notre présence physique ici, nous bougeons les objets autour de nous, Claudia serait capable de cacher ça en piratant le F.I.S.H, mais...
Her ne kadar onların bu açık tişötlerinden ve seksi şortlarından nefret etsekte sorun bu kızlar değildi.
Ces filles, peu importe combien je détestais leurs ventres nus et leurs pantalons sexy n'étaient pas le problème.
Her ne kadar onu yıldırmak için çabalasalar da her adımını başarıyla attı.
Peut importe combien il l'ont fait déraillé en cours de route, il l'a fait fonctionner à chaque étape.
Ve şunu bilmeni isterim ki, her ne kadar çok farklı olduğumuzu düşünsem de ve senin özel işletim sisteminin önemi konusunda tam olarak açık olmasam da tanıtımda deneyeceğim ve adaletli olacağım.
Et je veux que tu saches que même à travers nos différents et je n'ai pas tout pigé sur quelle est l'utilité de cet OS particulier, je l'essairai et lui rendrai justice lors de la démo. Je sais ce qui fais là.
Senin hiç Wash N'Folds'a gitmek için bu kadar erken kalktığını ve kurutucu dışında her şeyi toplandığını hatırlamıyorum.
Je ne me souviens pas que tu te levais à l'aube pour partir à la laverie. Récupérer la monnaie des sèche-linges.
Aslında anlaşıldığı kadarıyla kendisi her şeye ilgisiz. Artan şöhreti hariç.
En fait, il semble ne prêter attention à rien, sauf à sa célébrité croissante.
Ne istediğini söyleyemeyecek kadar nazik olduğun için her şeye Ron karar vermiş gibi geliyor ama.
On dirait que tu laisses Ron décider de tout parce que tu es trop gentille pour dire ce que tu veux.
Anneni ne kadar çok sevdiğini göster ve yüzünün her yerine boşal.
Montre à maman combien tu l'aimes et jouis sur son joli visage.
Şimdi, yaptığım her şey için not alman iyi olacaktır çünkü hayatın iş dünyasında ne kadar hızlı aktığına şahit olmak üzeresin.
Prends des notes sur tout ce que je fais. Tu vas voir ce qu'est la vie dans le business.
Gerçek, ne kadar berbat olursa olsun her zaman bilmemekten daha iyidir.
La vérité, peu importe à quel point elle est triste, c'est toujours mieux que de ne pas savoir.
- Her biri sizce ne kadar sürer?
Combien de temps pensons-nous qu'il faudra pour chacune d'elle? Je ne sais pas.
Her zamanki kadar başarılı, ne yazık ki.
Pas plus que d'habitude, j'ai bien peur.
Her ne kadar, nasıl olduğunu bilmesek de, korkarım Yoda, Sith'in saldırısı altında.
Ce qui se passe est clair,
Hayır, her şey bu kadar olamaz.
Non, ça ne peut pas être tout ce qu'il y a.
Her zaman doğru olanı yapmaya çalışmak. Bu ne kadar zor olsa da mücadele etmek.
Surmonter les obstacles, quels qu'ils soient.
Seni tutuklamama rağmen İçişleri ve GTF hala bu köstebeğin peşinde, ve bu köstebeği bulana kadar da durmayacaklar. Ben her zaman mikroskop altında olacağım.
Malgré ton arrestation, les affaires internes et mon équipe cherchent toujours la taupe, et tant qu'ils ne l'auront pas trouvé, je serais toujours observé.
Ne kadar iyi temizlenirse temizlensin her zaman bir kir izi olacaktır.
Peu importe si quelqu'un l'as bien nettoyé, Il y aura toujours des traces atomiques de saleté.
aileni bırakıp benimle yakınlaşabileceğini, ama her geçen sene bana sizin ailenizin ne kadar vazgeçilmez olduğunu gösterdi.
J'ai espéré une fois que vous aussi vous pouviez être vraie que vous pourriez mette votre famille derrière vous pour nous laissez grandir mais tout les ans me montrent combien le sang Medici va loin.
Bunu ne kadar istediğini biliyorum ve istediğin her şeyin olsun istiyorum ama bebeği düşündüğümde, o küçük minicik aciz yavruyu, çok bunalıyorum.
Je sais à quel point tu le veux et je veux que tu aies tout ce que tu veux, mais quand je pense à un bébé, une toute petite personne sans défense, Je suis tellement déstabilisée.
Bu penceresiz odada her gece oturup siz vampirlerin ne kadar perişan olduğunu dinleyip duruyorum.
Je suis assise ici toutes les nuits dans une pièce sans fenêtre à vous écouter, vous autres vampires vous lamenter sur la façon dégoutante dont vous avez été traité
Sebebi her ne olursa olsun, şu an o kadar da önemi var mı?
Va savoir pourquoi, je m'en fous carrément.
Her neyse, Charles ne kadar üzgün olduğunu belirtmemi istedi ama acil bir çağrı aldı.
Bref, Charles voulait que je répète combien il est désolé, mais il a reçu un appel urgent.
Tanrım, ne zamandan beri her şeyi bu kadar abartıyorsun?
Pourquoi tu es aussi dramatique?
Her gün sana ne kadar değer verdiğimi göstermekle başlayacağım.
Et je vais commencer par te montrer combien je t'apprécie chaque jour.
Her şeyi unuttum... Dudaklarında bir şey vardı... Hayatım ne kadar boktan olursa olsun...
J'avais oublié j'avais oublié qu'il y avait quelque chose dans ses lèvres et peu importe combien ma vie était pourrie, peu importe à quel point je n'étais pas intégré au lycée, peu importe, tant que j'avais ses lèvres, j'avais ses baisers,
Aranız ne kadar kötü olursa olsun, seni her zaman çok sevdi.
Peu importe votre situation, il t'a toujours aimé.
Max, bu kadar ciddileştiniz neden hapa başlamıyorsun? Böylece her akşam "neyden prezervatif yapabiliriz" diye düşünmezsiniz.
Max, puisque c'est sérieux entre vous pourquoi ne pas prendre la pilule, comme ça tu n'auras plus à jouer tous les soirs à "Que pouvons nous utiliser en capote?"
Sovyetlerin atom bombasına kadar her şeyi çaldıkları düşünülürse, muhtemelen değiller ama Başkan, Pentagon'u Adalet Bakanlığı'na bağlayana dek bu konuda elimden bir şey gelmez.
Probablement pas, vu ce qu'ont volé les Russes sur la bombe atomique. Tant que le président met le Pentagone sous la tutelle de la Justice, je ne peux rien faire.
Şimdi, Ordu daha hangi model ile geri döneceklerine karar vermedi. Ama bu aralar her an gitme ihtimalleri var. Ve onlar gitmeden önce, bizim modelin ne kadar süre kazandıracağını onlara ispat etmemiz gerek.
L'armée n'a pas encore décidé quels plans ils vont choisir, mais ils vont le faire d'ici peu, et avant qu'ils le fassent, on doit prouver combien de temps notre modèle va leur faire gagner.
Geceleri gözlerimi kapattığımda o kadar fazla oynuyorum ki baş döndürücü, yanıp sönen ışıkların görkemi yerine artık her yerde kekler görüyorum.
C'est tellement addictif non? Je joue tellement que lorsque je ferme mes yeux la nuit, je ne vois que des gâteaux, au lieu des vertiges lumineux.
Senin için ölüyorum ama her saniyeyi senin yanında tek odalı kulübe kadar yerde geçirmek zorunda değilim.
Je suis folle de toi, mais je ne dois pas passer chaque seconde avec toi dans ce qui ressemble à une minuscule cabane.
Aslında her ne kadar biz Punjabi'li olsak da. O da Bengalli'li.
A quoi bon essayer de t'expliquer.
O zamana kadar da doğada kıstırılan hayvanlar ne yaparsa onu yapmalıyız. Deli gibi davranıp, kör gibi çevredeki her şeye saldırmak.
Et jusque là, on doit faire ce que tout animal ferait en étant acculé, agir de manière imprévisible, et tout démolir à l'aveugle autour de nous.
Bu salondaki her herife ne kadar hızlı otuzbir çekebilirsin?
A quelle vitesse penses tu pouvoir branler chaque mec de la pièce?
Her gün her saniye okuyacak kadar ilginç olan şey ne olabilir acaba?
Rae...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]