Işim bu traducir francés
5,286 traducción paralela
İnsanların bana ihtiyacı var. Ben bakıcıyım, işim bu.
Les gens ont besoin de moi, je les soigne...
Benim işim bu zaten ama burada savaş için uğraşıyoruz.
Ce n'est pas très fin, mais la guerre non plus.
Benim işim bu adamım.
Parce que c'est ce que je fais.
ben muhabirim. benim işim bu.
je suis un journaliste à la télévision. C'est mon travail
- Çünkü işim bu.
- C'est mon boulot.
- Benim işim bu. - Gerçekten mi?
- C'est ce que je fais.
Çok teşekkür ederim. Çok kibarsın ama benim işim bu.
Merci, c'est très gentil, mais c'est mon boulot.
Benim işim bu zaten.
C'est ce que je fais.
- Bu benim işim.
C'est mon boulot.
Ve size bu da yetmediyse... Bizim Clara sadece altı günde yardımcı bir ilaca isim buldu, ki pazarlama departmanı altı aydır bulamıyordu.
Et, en plus, en six jours, notre Clara trouve le nom pour un nouveau médicament, que le service marketing n'avait pas trouvé en six mois!
- Bu benim işim. - Saçmalık.
- Il est mon travail.
- Ya, ne için? Orkestra, Aşıklar, Romalılar bu hafta isim her neyse. - "Ne için?" mi?
Pour faire quoi?
İşim bu.
C'est mon truc.
- Bu benim işim.
C'est mon travail.
Sağır ve dilsizim. İşim bu benim.
Sourd-muet, ça fait partie du métier.
Yani, bu benim işim.
C'est mon boulot.
Bu benim işim, senin çamaşırlarını altı yıldır ben yıkıyorum.
C'est mon rôle, j'ai fait toutes tes lessives depuis que tu as six ans.
Peki ya bu isim? "İsa."
Pensons à ce nom. "Jésus."
Başlarda Jay ve çocukları yazıyordum, sonradan bu işim haline döndü.
Mais parler de Jay, des enfants, c'est du boulot.
Ama bu benim işim, Annie.
C'est mon métier.
Beni bağışla, ama bu benim işim. Sana inanmak istiyorum, ama insanlar hep bu iddiada bulunuyor. Yani görmem- -
Pardonnez-moi, mais ceci est mon travail... je veux vous croire, mais les gens disent toujours cela...
Bu ismi severim, hoş isim.
J'aime ce prénom, c'est bien.
Bu benim işim.
C'est mon travail.
Alman nörologların bu duruma verdikleri isim "Witzelsucht".
On appela cette maladie "Witzel-Sucht".
- Bu kötü bir isim mi?
Est-ce un mauvais nom?
- Affedersiniz, bu isim henüz resmiyet kazanmadı.
- Ce n'est pas le nom officiel.
Bu çok saçma! Ne işim var burada?
Tout ceci est absurde
Bu kararı yürürlükte tutmak ve 18 yılın bir şeylere değmesini sağlamak benim işim.
Mon travail est de faire appliquer cette décision pour que ces 18 ans n'aient pas servi à rien!
Benim işim de, bu şehirde çalışan herkesin minnettarlığını gösterdiğinden emin olmak.
Et c'est mon travail de m'assurer que chaque personne qui travaille dans cette ville se souvient de montrer leur appréciation.
Ben sadece dosyalar üzerinden gidiyorum Bu benim işim.
Écoutez, j'ai regardé les dossiers... c'est mon boulot.
Bu benim işim Bay Adams. Ben bunu yaparım.
C'est ce que je fais, M. Adams.
İşim bu.
C'est mon job.
Desteğin için sağol Petey ama işim başımdan aşkın Jimmy Macintosh'u alt etmeye çalışıyorum ve sen bu akşam...
Merci pour ce vote de confiance, Petey, mais je vais déjà avoir du mal à tenter de battre Jimmy Macintosh et toi ce soir, donc...
7. sulama kanalı olsa dert etmezdim. Bunu ederim, bu benim işim!
Un putain de tuyau au niveau 7, ça me regarde.
Bu iyi bir isim.
C'est un joli prénom.
Bu isim bir şey çağrıştırdı mı? Evet.
Ce nom vous dit t'il quelque chose?
Şimdi sıradaki söyleyeceğin şey bu ilişkiyi yürütmek çok zor çünkü benim işim senin işini bitiriyor değil mi!
Laisse moi deviner. Maintenant tu vas dire que c'est compliqué de faire en sorte que notre relation fonctionne parce que le business de mon travail va ruiner le tien!
Bu isim oyunu.
C'est une astuce.
Bu gece bir sürü işim var.
J'ai une tonne de boulot pour ce soir.
Bu hem isim hem de fiil.
C'est à la fois un nom et un verbe.
Il. Bu çok güzel bir isim.
C'est beau nom.
Münzevi Fiorello, uzun bir süre Gambino ailesinin ortağı Anthony "Clams" Opstrepo suikastinin arkasındaki isim olarak düşünüldü, aile içi çatışmayı alevlendiren bu olay, sözde patronun tek oğlu Robert Fiorello'nun öldürülmesine sebebiyet verdi.
On a longtemps cru qu'il était derrière le meurtre d'Anthony "Clams" Opstrepo, associé de la famille Gambino, qui a déclenché une guerre au sein de la famille et a conduit au meurtre de Robert Fiorello,
İşim bu.
C'est mon métier.
Ben gidiyorum. Bu akşam yapacak çok işim var.
J'y vais, beaucoup de choses à faire.
Bu ne saçma bir isim böyle!
Quel nom ridicule!
İşim bu benim.
Les risques du métier.
Bu isim sadece bir kez açık bir şekilde belirtildi.
Il n'y a qu'une seule occasion où le nom a été rendu public.
İşim bu, değil mi?
C'est notre boulot, non? Exact.
Eğer bu gece senin için bunu yapacaksam, benim işi halledeceğini bilmeliyim. Çünkü yapıyor olmam gereken gerçek bir işim var.
Je suis venu ici pour toi ce soir, je dois m'assurer que tu vas me brancher parce que j'ai un vrai job que je suis supposé faire.
Ve sana bu mesajı bıraktım ama artık burada işim bitti.
Je te laisse ce message parce que j'ai fait ma part ici.
- Bu haberi veriyoruz. - Bu benim işim.
On va réussir un coup du tonnerre.