English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kendinden emin

Kendinden emin traducir francés

630 traducción paralela
Bu nedenle zihnim açık olmalı sinirlerim sağlam, ellerim kendinden emin olmalı.
Pour cela, je dois avoir l'esprit clair, les nerfs solides et la main sûre.
Eşimin kız kardeşi arayıp ona bir arkadaşının kendisine bu herifin vahşi atlar gibi kendinden emin hareket ettiğini söylemiş.
Ma belle-s œ ur dit qu'une de ses amies lui a dit que le gars ne s'est pas démonté.
Yine de sorularıma çok hazır ve kendinden emin cevaplar vermiştin.
Et pourtant, vous avez répondu franchement à mes questions.
Kendinden emin adımlar, güçlü eller güzel gözler.
Le pas assuré, de fortes mains... de bons yeux.
Kibirli, kendinden emin. Simetrik hatları var.
Suffisant, content de lui... les traits réguliers.
Pekala. Biraz heyecanlı gibiydi. Sanki kendinden emin değildi, bocalıyordu.
Elle paraît nerveuse et peu sure d'elle.
Kendinden emin ve ne istediğini biliyor. "
Elle dit sa pensée et sait ce qu'elle veut. "
İçinde bulunduğun ruh halin. Trompeti çalarken kendinden emin, bulutların üzerinde dolaşıyordun.
En jouant vous êtes exalté, sûr de vous.
Kendinden emin oluşun. İlk andan itibaren beni büyüledi...
Ton air dominateur, cette assurance qui m'a subjuguée.
Napolyon kendinden emin bir biçimde çiftliğin yönetimini ele aldı... ve şişko domuz Squiler'da, onun sadık yardımcısı ve asistanı oldu.
Napoléon pouvait prendre en charge la Ferme des animaux. Brille-Babil devint son éminence rose et son adjoint zélé.
Kendinden emin gibisin.
Vous êtes bien sûre de vous.
Karşılıklı saygı göstermenin doğru şekli budur birbirinin yüzüne sükunetle bakarak göz teması kurarak dimdik, insan gibi ayakta durarak asaletle ve kendinden emin şekilde.
C'est ainsi qu'il convient à des hommes de se montrer leur estime. L'esprit détendu... les yeux se fixeront droit dans les yeux... debout, ainsi qu'il convient à des hommes... dans la dignité et le respect de soi.
Çok kendinden emin.
Il semble très confiant.
O her zaman soğuk ve kendinden emin görünür.
Et elle semble toujours si sûre d'elle.
Mesela, senin gibi biri, benim yanıma gelir. - Kendinden emin değilsin, değil mi?
Par exemple... un homme comme vous, vous n'êtes pas très sûr de vous.
Bu normal. Acaba senden hoşlandım mı diye meraktasın. Kendinden emin değilsin.
Vous vous demandez si vous plaisez à la fille.
Jules solgundu, sessizdi, eskisi kadar... kendinden emin değildi.
Jules était pâle, silencieux, moins sûr de lui et plus beau.
Ama kibirli, soğuk, kendinden emin, etrafındakilere emirler yağdıran para ve iktidarın insanı ne hale getirebileceği konusunda yeni bir ibret dersiydi.
Mais Rod Anderson était arrogant et froid, vivant exemple de ce que l'argent peut faire d'un être humain.
Kendinden emin.
Avec assurance.
Sheriff Spanner Dördüncüyü yakalama hususunda kendinden emin görünüyordu, değil mi?
Le shérif Spanner était assez sûr d'épingler le quatrième homme, non?
Kendinden emin görün, gidelim.
Benedetti, assurance et désinvolture, allez!
- Hiçbir zaman kendinden emin değildi. Benim anlamadığım, bu özelliğini bu denli yüzeye çıkaran ne.
Je me demande simplement ce qui les a fait remonter si fortement à la surface.
O kendinden emin, Radcliffe'li kıza ne oldu?
Où est ta belle assurance?
Öyle kendinden emin olma! Kör kör öldürmek...
Quelle gloire tirerais-tu de profiter de cette aubaine?
Neil çok mantıklı ve kendinden emin görünmüştü.
Neil semblait si raisonnable...
Muriel, mutlu ve kendinden emin görünüyordu.
muriel semblait presque contente et sûre de sa vie.
Kendinden emin gülümsemesi ve sizi uçurumdan atlatacak kışkırtıcı yürüyüşü ile
Avec ce sourire si ravageur et cette démarche... Et cette démarche si ensorcelante qui me fait tourner la tête!
Kendinden emin, sana baktığında Sözleriyle seni soyduğunu hissettiren.
Si cynique. Si sûr de lui. Quand il vous regarde, c'est comme s'il vous déshabillait.
Kendinden emin bir şekilde onlara bunun sadece kahrolası bir oyun olduğunu anlat.
Dites leur bien... que ce n'était... qu'un fichu jeu.
Kendinden emin.
Confiante.
Kendinden emin bir karekterin var.
Tu es un sacré numéro.
Kendinden bu kadar emin olmasına hiç şaşırmamak gerek.
Pas étonnant qu'il soit si confiant
Diğer yandan, o odaya hiç girmezsen içinde biraz kuşku kalacak, kendinden pek fazla emin olmayacaksın.
Mais si tu n'y entres pas il te restera un doute. Tu seras moins sûr de toi, moins sûr de moi.
Sanırım bana âşıktı, ama kendinden pek emin değildi.
Il devait être amoureux de moi tout en doutant de lui.
- Kendinden çok emin görünüyorsun.
Vous semblez bien sûr de vous.
- Kendinden ne kadar emin.
- Très sûr de lui.
- Kendinden o kadar emin olma.
- Ne sois pas si sûr de toi!
Kendinden o kadar emin olma.
Tu es bien sûre de toi.
- Kendinden çok emin görünüyorsun.
Vous semblez très sûr de vous-même.
Parrish kendinden fazla emin.
Parrish est trop sûr de lui.
Bisbee'ye vardığımızda kendinden bu kadar emin olma.
Vous serez moins sûr de vous quand on sera à Bisbee.
Kendinden çok emin.
Il est si sûr de lui!
Kendinden çok emin görünüyorsun.
Vous êtes très sûr de vous.
Kendinden fazla emin görünüyor.
- Le type sûr de lui, qui se fout de tout.
- Kendinden çok emin.
- Elle est sûre d'elle.
Görünüşe göre kumarbaz bir babaya sahip olmak, seni kendinden çok emin biri yapmış.
Avoir un père yakuza t'a rendue pleine d'assurance.
- Kendinden bu kadar emin olmana tahammül edemiyorum.
- Je ne supporte pas ta suffisance.
Görünüşe göre kendinden pek emin döğüşmek yerine kolunu niye kesti acaba?
Ton kung-fu ne devait pas être mal. Tu t'es résigné à t'amputer?
Adamım sen kendinden emin misin?
Mec, t'es dans un sac?
Kendinden o kadar emin ki, paraları kendisi topluyor.
Ce mec est si sûr de lui... Il prend ses propres papiers en même temps qu'il encaisse ses prêts.
Kendinden çok emin görünüyor.
Il a l'air très sûr de lui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]