English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ M ] / Müzik yok

Müzik yok traducir francés

252 traducción paralela
Müzik yok.
Pas de musique.
Pop müzik yok.
Pas de variété.
Kadın yok, müzik yok.
Pas de femme, pas de musique.
Hayır, hayır. Müzik yok.
Pas tout de suite.
Lütfen. Şarkı söylemek yok, müzik yok.
S'il vous plaît, je ne veux ni chant, ni musique.
Sevgilim müzik yok muydu o zaman?
Chéri... Nous écoutions de la musique?
Artık müzik yok, gülmek yok.
Plus de musique ou de rires.
Müzik yok.
Il y a pas de musique.
İyi de neden müzik yok?
Mais il n'y a pas de musique ici?
Ama, Londra'dan düğme ve müzik yok.
Seulement, il n'y a pas de corset. - Pas de musique de Londres.
Harold, başka müzik yok mu? Son yıllardan?
Tu n'as rien de plus contemporain à nous faire écouter?
Müzik yok.
Il n'y a pas de musique.
- Bu gece müzik yok mu?
- Quoi? Pas de musique, ce soir?
Ama müzik yok.
Il n'y a pas de musique.
Makyaj yok, müzik yok, oyuncu yok.
Sans maquillage, ni musique, ni acteurs.
Neden bugün burada müzik yok? Lütfen. Simone, çok önemliymiş.
Simone, c'est important.
Spor yok, müzik yok Bilgi yok...
Ni sport, ni rock, ni actualités
Şimdi bak : Müzik yok, soru yok ve bizi bölmek yok.
Plus de musique, plus de questions, plus d'interruptions.
- Burada müzik yok.
- ll n'y a pas de musique. Mais oui, il y en a.
Bugünden itibaren, müzik yok, bundan böyle kendin söyleyip kendin dinleyeceksin.
Aujourd'hui, pas de r Ž cital. A partir d'aujourd'hui... Vous chanterez seul, vous serez Ž cout Ž plus tard.
Ama bence bizim geleneksel müziğimiz kadar güzel bir müzik yok.
A mon avis rien n'est plus beau que notre musique traditionnelle.
Müzik yok.
Plus de musique.
- Müzik olmalı. - Yok muydu?
- ll ne manque plus que la musique.
Onun müzik kulağı yok.
Lui, non. Moi, si.
Müzik işinde iyi para yok mu, yoksa?
La musique rapporte pas?
Fazla bir şey yok, şu eski pantalon, gömlek ve bir de müzik kutusu.
Un vieux pantalon, une liquette, cette boîte à musique.
Müzik bile bunu yok edemiyor.
Même Ia musique n'arrive pas à Ie masquer.
Müzik odası yok, çeşme yok.
Pas de salon de musique, pas de fontaine.
- Müzik konusunda yardıma ihtiyaçları yok.
Pas besoin d'accompagnement.
- Bende müzik kulağı yok.
- J'ai pas d'oreille.
- Müzik kulağı yok onda.
Il n'a pas d'oreille.
- Artık müzik yok.
Plus de musique!
Çocuklar müzik seviyor. Kimseyi korkuttuğu yok.
Les hommes aiment cette musique, et Rose ne fait peur à personne.
Üzgünüm, disk itme oyunumuz veya bir müzik grubumuz yok.
Je suis désolé qu'on n'aie ni jeux ni musique.
Odasında yok. Müzik odasında da değil.
Elle n'est ni dans sa chambre, ni dans le salon de musique.
Müzik eğitimine de gerek yok.
Ni d'éducation musicale.
Steve bilir rock'n'roll'u, cihazlar hakkında bir fikri yok ama, teknik işlerden çok anlamaz, bu müzik ne hakkında, bilmez.
Steve s'y connaît en rock n'roll, mais il ne connaît rien au matériel. En termes pratiques, il y connaît très peu à la musique.
- Radyoda müzik dışında bir şey yok.
Dieu te pardonne.
Müzik kutusu için paran yok mu?
T'as rien à mettre dans le juke-box?
Sadece müzik. Abartılacak birşey yok.
Ce n'est que de la musique après tout.
Müzik yok.
Non.
En fazla iki, üç müzik dinleyebilirsiniz. Pizzanızı yiyip doğruca yatağa gidiyorsunuz, mazeret yok.
Ecoutez deux ou trois chansons, avalez votre pizza, et tout droit au lit.
Arka planda müzik sesi yok.
Vous n'entendez pas de musique
Müzik seti ya da televizyonu yok.
Il n'a ni chaîne ni télévision.
- Kızlar yok ahbap, sadece müzik.
Non, de la musique.
"En güzel müziğin üzgün müzik olduğuna dair hiçbir şüphem yok." demişti.
"Quant à la plus belle photo, " elle est sous-exposée, avec des noirs profonds. "
Şimdi müzik falan yok.
Maintenant, on n'a plus de musique.
Mesele yemek, müzik filansa, onlara bir diyeceğim yok.
Si vous parlez cuisine, musique, etc., je suis d'accord.
- Müzik yok.
- Il n'y a pas de musique.
- Müzik kulağım yok.
Vous jouez? - J'ai pas d'oreille.
Müzik yok.
Sans musique...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]