English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne hakkında

Ne hakkında traducir francés

32,038 traducción paralela
- Ne hakkında?
De quoi?
Ne hakkında?
De quoi?
Ne hakkında?
Raison à propos...
Önümüzdeki pazar daha kalabalık olabilir. Eugene hakkında ne yapacaksın diyorum.
Qu'est-ce que tu comptes faire, pour Eugene?
Ne hakkında bunlar?
De quoi s'agit-il?
Ne hakkında konuştuğunuzu ancak hayal edebilirim herhalde.
Je peux imaginer de quoi vous parliez.
TAnrı aşkına bu adam ne hakkında konuşuyor
Mais qu'est-ce qu'il raconte, bordel?
Ne hakkında?
Plaint à propos de quoi?
Ne hakkında konuştuğunuzu bilmiyorum.
Je ne sais pas de quoi vous parlez.
Ne hakkında konuştuğum aklına gelirse ve anlaşmak istersen beni ara.
Appelez moi s'il vous vient une idée et que vous voulez faire affaire.
Çocuklarım hakkında konuşma!
Ne parlez pas de mes enfants! Laissez-les tranquilles!
Ailelerimiz hakkında tartışmayalım çünkü küçük kardeşin çirkin siyasal işlere bulaşmıştı, değil mi?
Ne mêlons pas la famille à tout ça... D'ailleurs, tu sais que ton petit frère est impliqué dans des affaires douteuses, en politique. Tu vois?
Durumu hakkında bilgim yok.
Je ne sais pas encore comment il va.
Ne yapacağımız hakkında hiçbir fikrimiz yok.
Nous ne savons pas quoi faire.
Ne onun ne de benim yerimiz hakkında en ufak fikrim yok.
Je n'ai aucune idée d'où elle est ni d'où je suis.
Kurbanımızın gecenin bir vakti terk edilmiş bir binada..... ne işi olduğu hakkında tahmini olan?
Une idée sur ce que la victime venait faire dans un immeuble abandonné au milieu de la nuit?
Terk edilmiş bir binada ne işi olduğu hakkında bir fikriniz var mı?
Avez-vous idée de ce qu'il faisait dans cet immeuble abandonné?
Onun hakkında ne hatırlıyorsun?
Que vous rappelez-vous d'elle?
Vasily hakkında ne yapalım?
Que veux tu que nous fassions à propos de Vasily?
Plaj gününe herkese vay be dedirtecek ne götürebileceğim hakkında beyin fırtınası yapmaya çalışıyorum.
J'essaie de faire un brainstorming sur ce que je pourrais apporter à cette journée qui les laisserait tous bouche bée.
Sana burayı anlatan ben olduğum için ne kadar gururlu olduğum hakkında bir fikrin var mı?
As-tu la moindre idée A quel point je suis fier d'être celui qui t'a parlé de cette endroit?
Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir tasarıyı onaylıyorsun Cal.
- Tu endosses un projet dont on ne sait rien Cal.
Olanlar hakkında kendimi ne kadar kötü hissettiğimi bilmenizi istiyorum.
Je veux que vous sachiez à quel point je me sens mal pour ce qu'il s'est passé
Sanırım Justina'yla birlikte yaptığım iş hakkında çok da heyecanlı değiller.
Je crois qu'elles ne sont pas trop excitées à propos du travail que je fais avec Justina.
Hakkında ne biliyoruz?
Que savons-nous sur elle?
Tulip. Sen Tulip hakkında ne bilirsin ki?
C'est quoi, le rapport?
- Önceden fark etmediğim şey şuydu ki ne kadar kendini adamış biri olduğunu göstermek için baban ve kameran hakkında anlattığın bir hikayeden bahsetti.
Et au cas où je ne le saurais déjà pas, elle a mentionné une histoire que tu lui as dite sur ton appareil photo, ton père, pour me montrer à quel point tu es dévoué.
Bense baban hakkında en ufak bir şeyi bile bilmiyorum.
Et je... Je ne sais aucune chose sur ton père.
Anlamadığın medya jargonu hakkında konuşma. - Ama...
N'utilise pas le jargon médiatique, tu ne le comprends même pas.
Lucy hakkında söylediğim şeylerde ciddi değildim.
Je ne pensais pas ce que j'ai dit à propos de Lucy.
Non'u durdurana kadar baban hakkında yapabileceğimiz bir şey yok.
En attendant qu'on arrête Non, on ne peut rien pour ton père.
Max, buraya bomban hakkında konuşmaya gelmedik.
Oh, Max, nous ne sommes pas là pour parler de ta bombe.
Bu Jedi hakkında bir şey bilmiyorum fakat bir Mandalorianlı günahkâr yasayı kullanmak istiyor.
Je ne sais rien à propos de ce Jedi, mais l'intruse Mandalorienne a invoqué le code.
Chad'ın cinayeti hakkında ne hatırladığımı bilmek istiyormuş.
Elle voulait savoir ce que je me souvenais du meurtre de Chad.
Bana inanmak, beni gerçekten anlamak hakkında söylediğin şeyleri daha önce kimse söylememişti.
Ce que tu as dit, sur le fait de croire en moi, et comprendre qui je suis vraiment... Personne ne m'a jamais rien dit de la sorte.
Sütçü dükkanı hakkında ciddiymiş.
Il ne plaisante pas au sujet de ce troupeau de vaches.
- Aile hakkında konuşmamalıyım.
- Je ne devrais pas parler de la famille.
Eğer para vermezsen hakkında yalanlar atarım dedi.
Elle a dit qu'elle propagerait des mensonges si je ne payais pas!
Peki, saçma düşünceleri olan ukala adamlar hakkında ne yazıyor?
Que dit-il au sujet des moralisateurs avec des opinions exagérées.
Bunun hakkında konuşmamalısın.
Tu ne dois rien dire sur ça.
Konu hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Elle ne sait rien!
Kutsal bir yeri kazmak hakkında ne hissediyorsunuz biliyorum ama maaşınıza fazladan bir şilin eklenecek.
Je sais ce que vous ressentez de creuser une terre sacrée, mais... - on paiera un shilling en plus.
Kraliyet ailesi hakkında olmadığı sürece dinliyorum, Bill.
Tant que ça ne concerne pas la famille royale, je t'écoute.
İnsanların ne dediği hakkında endişelenmeyi ne zaman bırakacaksın?
Quand est-ce que tu ne te soucieras plus de ce que les gens disent?
Biri yazdıkların hakkında... Ve ne olduğunu biliyorsun.
La première c'est tes poèmes... et tu sais de quoi il s'agit.
Diana hakkında ne biliyorsun?
Qu'est-ce que tu sais sur Diana?
Beyler, anneme bir şey söylemezseniz çok memnun olurum. Saldırı hakkında.
Les gars, je... j'apprécierais si vous ne disiez rien à ma mère à propos de l'attaque.
Ne onun ne de Cole'un bunu nasıl durduracağı hakkında hiçbir fikri yok.
Elle est larguée, tout comme Cole.
Bunlardan herhangi biri hakkında soru sormaktan çekinmeyin.
Si il y en a que vous ne comprenez pas, demandez moi.
Zach Galifianakis'in beni oynaması hakkında ne düşündüler?
Ils pensent quoi de Zach Galifianakis pour jouer mon rôle?
Eğer Elena'ya "K" ile yazılan Krystal hakkında çok detaylı bir günlük yazısı yazarsam şaşırma.
Ne t'étonne pas si je laisse dans le journal un mot très détaillé pour Elena sur cette Krystal avec un "K."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]