Ne ki bu traducir francés
9,555 traducción paralela
- Korkarım ki bu gizli bilgi.
- J'ai peur que ce ne soit confidentiel.
Bu fikri desteklemeyi çok isterim ama ne yazık ki gerçek dünyada yaşıyorum.
J'aimerais vous apporter mon soutien, mais je suis aussi pragmatique.
Ne yazık ki hemşehrim olan Grimm refakatçim Jonas bu gazapla birebir karşılaştı.
"Malheureusement, mon ami Grimm et compatriote Jonas," "a fait directement l'expérience de cette colère."
Öyle bir söz ki Tanrı'nın kendisi bile, bu sözü tutmama engel olamaz.
Une chose que même Dieu, s'il existe, ne m'empêchera pas de faire.
Tabii ki umursuyor. Sadece bunu açığa vurmakta zorlanıyor, hepsi bu.
Elle ne s'en fiche pas, elle a juste du mal à l'exprimer.
Eğer şöretim ve param anneni bu ülkede tutmaya yardım edemeyecekse, o zaman neye yarar ki?
Si ma célébrité et mon argent ne me permettent pas de garder ta mère dans ce pays, alors à quoi ça sert?
Yoksa yemin ederim bu treni öyle bir patlatırım ki.
Que personne ne bouge, sinon je fais exploser ce train.
Cynthia bu reçinenin kimlik kodu ile ilgili değil. Bu senin denetim sistemlerinde ki arıza ile ilgili.
Cynthia, il ne s'agit pas des codes de résine, mais de l'échec de vos services d'inspection.
Ki bu, saygı duymadığı anlamına gelmiyor!
Ce qui ne veut pas dire qu'elle ne le respecte pas!
Bu ne için ki?
C'est pour quoi?
Şunu belirtmekte fayda var ki Rose'un endişeli eş halleri baştan sona rol olsa da, bu ilişki haberine şaşkınlığı % 100 gerçekti.
Notez que, bien que Rose ne faisait que jouer le rôle de la femme impliquée, sa surprise était 100 % réelle.
Pekala, sana hatırlatmak istediğim bir şey var, ama yapmaya korkuyorum, bunu Rafael'le evlememen için yaptığımı düşüneceksin, ki bu doğru,
Ok, je tiens à vous rappelez quelque chose. mais je crains que si je le fais, tu vas penser que c'est parce que je ne pense pas que tu devrais épouser Rafael, ce qui est vrai,
Ve şunu da belirtmeliyim ki bu, durumu hiç kolaylaştırmıyordu.
Et il convient aussi de noter Sa ne l'a pas rendu plus facile.
Umuyorum ki hayatının amacı bu değildir, ama bir fikrim yok.
J'espère que ce n'est pas l'ambition de ta vie, mais je ne sais pas.
Ki bu da beni yapmak istediğim noktaya önceden olduğu gibi ilişkimizi kesmemizi istemiyorum demek, tamam mı?
ce qui... ce qui m'amène là où je voulais en venir, qui est... je ne veux plus qu'on s'éloigne plus qu'on ne l'a déjà été, ok?
Bu gece ne oldu ki?
Que s'est-il passé?
Bu adamla konuşmadık ki.
On ne l'a pas interrogé?
Ne yazık ki bu gizli bilgi.
Malheureusement, c'est classifié.
Ve ölüm sebebi konusunda kesin olamasam da... Kusura bakmayın... Kızın dişlerine ve dişetletine pek iyi bakmadığını söyleyebilirim ki bu da uyuşturucu kullanımını işaret ediyor...
Et même si je ne peux pas être plus précis sur la cause de la mort... désolé... je peux vous dire qu'elle ne prenait pas grand soin de ses dents et de ses gencives, ce qui sous-entend une consommation de drogues...
Xanthippe Lannister Voorhees, bu şakaysa Woody Allen filminden çıkmışsın demek ki, çünkü hiç gülmüyorum.
Xanthippe Lannister Voorhees, c'est une blague? Tu es bonne pour un film de Woody Allen, car je ne ris pas.
Bu ne demek ki?
Qu'est-ce que ça veut dire?
Bu ne olabilir ki?
Qu'y a-t-il?
- Bu ne ki?
Qu'est-ce que c'est?
Demek ki o yüzden çıtır çıtır değil bu.
C'est pour ça qu'il ne croustille pas.
- Korkutmadı ki bu beni.
Ça ne me fait pas peur.
Dinle, biliyorum bu 11. saat, ama, uh, ne yazık ki Zara bırakmak zorunda.
Je sais que c'est à la dernière minute, mais... malheureusement, Zara doit se retirer.
Tabii ki düşündüm ancak amaçları bu olsaydı eğer bir şekilde kendileri yapmaz mıydı sizce?
Vous y pensez? Bien sûr que j'y ai pensé, mais vous ne croyez pas que si ça avait été leur intention, ils auraient pu le faire eux-mêmes?
Saygısızlık olarak algılamayın efendim ama bu konuda ne yapabilirsiniz ki?
Sauf votre respect, monsieur, mais que diable pouvez-vous y faire?
- Bu gece ki planın ne?
- Des projets pour ce soir?
Bu yüzden 24 dakika 18 saniyedir bekliyorum ki ne gibi bir sorunun olduğu hakkında konuşabilelim.
C'est pour ça que j'ai attendu ici 24 minutes et 18 secondes, pour qu'on puisse enfin parler de ce qui ne va pas.
Son zamanlarda neler oluyor bilmiyorum. Ama o biraz daha ne bileyim, öncesine göre daha çok insan gibi. ki bu biraz boktan.
Je ne sais pas ce qu'il a dernièrement, mais il est beaucoup plus humain, et c'est vraiment ennuyant parce que ce serait beaucoup plus facile de penser à lui comme un salaud inutile.
Görünen o ki bu gençlik bana bu konuda yardımcı olamayacak.
Les jeunes ici ne sont visiblement pas d'une grande aide.
Bu konuda ne diyebilirim ki? Bir sürü salak, yazar olmuş çıkmış.
Elles sont rédigées par de parfaits idiots.
Hiç kimsenin çapraz ateş altında kalmasını istemeyiz. Ki bu da olası bir şey.
On ne veut pas que quelqu'un se fasse prendre dans nos feux croisés, ce qui est possible.
- Bu onu hiç durdurmadı ki.
Ça ne l'a jamais arrêté.
Ama sorun şu ki bu adamın ne telefonu ne de e-posta adresi var. Evinde telefon hattından başka hiçbir şey yok.
Le problème est que le gars n'avait pas de portable, pas d'adresse mail, rien dans sa maison à l'exception d'un vieux fixe.
Bu ölü olduğunu göstermez ki.
Ça ne veut pas dire qu'il est mort.
Ama korkarım ki tüm anlamı bu değil.
Oui mais j'ai bien peur que ça... ne soit pas tout ce que ça veut dire.
Yani diyorsun ki aralarına girdiğimiz bu CIA ajanları bizi aramıyor olabilirler.
Donc, tu me dis que les agents de la CIA qu'on va voir ne nous recherchent pas forcément.
Daha sonra fark ettiler ki bu sadece asıl cinayet silahının bulunmaması için yapılan bir hedef şaşırtmaydı.
Ensuite ils ont réalisé que c'était une diversion pour qu'il ne recherchent pas la vraie arme du crime.
- Korkarım ki bu yeterli olmayabilir.
J'ai peur que ce ne soit pas assez.
Ama bu demek değildir ki Kyle orada toleranssız şiddete maruz kalırken öylece bekleyeceğim.
Mais ça ne veut pas dire que j'approuve que l'intolérance de Kyle soit réprimée par la violence.
Bu o kadar yanlış ki, devam etmesine izin veremem.
C'est tellement mal. Je ne peux pas laisser ça continuer.
Araştırmalarıma göre, bu kayıt 80'lerin ortalarından bu da demek oluyor ki, içinde ben olamam çünkü daha doğmamışım.
D'après mes recherches, ce film date des années 80, ce qui signifie que je ne serai pas dessus, puisque je n'étais pas né.
Bu sefer beni alt etmiş olabilirsin, Karanlık Olan. Ama sana yemin ederim ki bir sonraki hayatımda işler senin için pek de hoş olmayacak.
Tu as peut-être le meilleur de moi cette fois, Ténébreux, mais je te promets, dans la prochaine vie, ça ne sera pas aussi plaisant pour toi.
Yardım için bana geldiysen eminim ki bu kolay bir iş değildir.
Mais si tu viens pour mon aide, je présume que ce ne sera pas facile.
Tabii Callie ona söylemezse ki bu da Robert'ı suçladığımız şeyin, Callie'den yapmasını istememiz gibi.
Si Callie ne lui dit pas, ce qui lui demande de faire exactement ce dont nous accusons Robert.
Neticede Kamekona bana kayıt dışı ödeme yapıyor ki bu iyi çünkü sevgili vergi dairesi hiç anlaşamadık.
Le résultat est que Kamekona me paye les livres, ce qui est bien parce que, moi et le vieux IRS ont ne regardent pas exactement les yeux dans les yeux.
Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz ki, sadece- -
Ça ne prouve rien...
Bu ne ola ki?
Qu'est-ce que c'est?
Yanlış anlaşılmasın bu olağanüstü zor bir karardı ama bilin ki düşüncelerimiz ve dualarımız sizinledir.
Ne vous y trompez pas. La décision a été extrêmement difficile, et sachez que toutes nos pensées et prières vous accompagnent.