English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Panik yok

Panik yok traducir francés

223 traducción paralela
- Panik yok. Gönüllü arıyoruz.
Cherchons des volontaires.
Panik yok, ama şuramda bir şey var.
C'est plutôt une appréhension.
Panik yok.
Du calme.
- Panik yok. Sadece bir gösteri.
- Ce n'est qu'une manifestation.
Panik yok, Soshichi.
Pas de panique.
- Panik yok.
- Pas de panique.
Panik yok.
Pas de panique.
- Bak gördün mü? Gözyaşı yok, panik yok.
- Pas de larmes, pas de panique.
Panik yok.
Ne vous affolez pas.
Panik yok, hepsi geçecek..
Ça ne durera pas.
Brunel, panik yok.
Pas de panique.
Panik yok!
Rapidement ou lentement?
Panik yok, panik yok.
Pas de panique.
Panik yok, Amanda.
Calmez-vous.
Tamam, panik yok. Panik yok.
Pas de panique.
Panik yok, sadece yürüyün!
Ne paniquez pas! Allez!
Panik yok.
Ne panique pas.
30 saniye. Panik yok.
Pas de panique.
- Elbisen de gitmiş.. - Panik yok..
Elle a disparu aussi.
Panik yok..
Ne panique pas.
- Panik yok, panik yok ; tüm bunların mantıklı bir açıklaması..
Ne panique pas. Il doit y avoir une explication rationnelle...
- Panik yok, panik yok.. - - O iyi, bir şeyi yok..
Il est en pleine forme.
Tamam, panik yok.
Pas de panique.
Paniğe kapıImayın, tekrarlıyorum panik yok. Şu anda kontrol benim elimde.
Je contrôle la situation.
Evet ve hayırlı cevaplar. Panik yok.
Je réponds par oui ou non sans m'affoler.
Tamam panik yok.
Pas de panique.
Panik yok!
Pas de panique!
- Panik yok.
- Bien. Pas de panique.
Her zaman insanlara silahla hücum edilmez. - "Eller yukari ve panik yok" deriz.
Tu peux pas toujours braquer ton flingue sur les gens.
Durun, panik yapmayın. Korkmanıza gerek yok.
N'ayez pas peur.
Ulusun başkentinde endişe ve kaygı hakim olsa da, panik belirtisi yok.
Dans la capitale, on ressent l'inquiétude, mais il n'y a pas de signe de panique.
Asla da icat edilemez. burada hiçbir şekilde panik falan yok.
Il n'y a aucun affolement ici.
Panik yapmak için bir neden yok.
Il n'y a pas de raison de s'alarmer.
Panik yapmanın bana bir faydası yok.
Ça ne servira à rien de céder à la panique.
Şu anda panik yapmaya gerek yok, Chris, ama semptomları tam tespit ettik.
Sans vouloir vous inquiéter, nous avons eu vent de symptômes.
Panik yapmanıza gerek yok.
Inutile de vous inquiéter, Martha.
Düğün konuklarının dikkatine. Panik için bir sebep yok.
Invités des noces, ne vous alarmez pas.
Panik olmaya gerek yok.
Il n'y a pas la moindre raison de s'alarmer.
Panik yapmaya gerek yok Bay Bender.
Inutile de vous alarmer, M. Bender.
Katil, kentte panik yarattı. Şimdiye kadar da kimliği hakkında hiçbir ipucu yok.
Ce tueur a semé la panique dans la ville et cela d'autant plus que personne a la moindre idée de son identité.
Sen de biliyorsun ki, babamın hayal gücü yok denecek kadar az.
- Il manque d'imagination. - Pas n'importe laquelle... c'est le sulfureux Panik Club. - Des boîtes de nuit?
Kimsenin panik olduğu falan yok!
! Personne n'est hystérique!
Hiçbir şey için yok panik.
Voyoens.
Panik yapacak bir neden yok.
Il n'y a aucune raison de paniquer.
Panik yok, panik yok!
Quoi!
- Panik yok, panik yok..
- Ne panique pas.
Bilirsin, sorun senin her zaman yani Torias'ın Nilani'ye sürekli olarak fol yok yumurta yokken panik yaptığını söylemesiydi.
C'est juste que tu disais toujours... Torias disait toujours à Nilani qu'elle paniquait et faisait des histoires pour rien.
Panik yaratmaya gerek yok. Tanrım!
Inutile de créer un mouvement de panique.
Panik yok.
Je veux que tu le saches, et quand ça t'arrivera... ne panique pas...
Ama panik yapmaya gerek yok.
Inutile de paniquer.
Ama panik yapmaya pek gerek yok.
Mais, pas de panique.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]