English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Polis çağır

Polis çağır traducir francés

552 traducción paralela
Dr Seward, bu akşam Mina'yı İngiltere'ye götüreceğim yoksa polis çağırırım.
Dr Seward, j'emmène Mina à Londres avec moi ce soir, ou j'appelle la police.
Gidip polis çağırın.
Allez chercher la police.
Yoksa polis çağırırım.
J'appelle la police.
Çık, yoksa polis çağırırım.
Sors d'ici ou j'appele la police.
Oh, ben polis çağırıyorum...
À mon tour d'appeler la police!
- Ver yoksa polis çağırırım.
Je vais appeler la police.
Böyle konuşursan polis çağırmak zorunda kalırım.
Je vais devoir appeler la police.
- Dokunursanız polis çağırırım!
- J'appelle la police.
Takip etmeyi bırak yoksa polis çağırırım.
Ne me suivez pas ou j'appelle la police.
Sanırım polis çağırmalıyız.
Appelons la police.
Onu görmemize izin vermezseniz polis çağırırım.
Si vous ne nous le montrez pas, je vous montre la police.
- eğer göstermezsem - o zaman polis çağırırım.
Et si je refuse? J'appelle un agent et nous verrons.
- eğer eminsen polis çağır.
Si tu en es aussi sûr, va à la police! Lui, il habite là!
Defol yoksa polis çağırırım.
Va-t-en ou j'appelle la police!
- Evet. Polis çağırın Bayan Inwood.
Appelez-la donc!
Polis çağır.
Trouvez un flic.
Polis çağırıyorum!
Je vais appeler Ia police!
Peşinden gidin! Hadi! Bir polis çağırın!
Alertez un policier, deux policiers!
Hemen polis çağır.
Appelle la police.
Arkadaşın olmasaydım polis çağırırdım.
Si je n'étais pas ton ami, j'aurais déjà appelé la police.
Onu bana ver. Yoksa polis çağırırım.
Donnez-le de bonne grâce, sinon j'appelle la police
Ya yemeğin parasını ödersin yada polis çağırırım.
Vous payez le repas ou j'appelle le shérif.
Polis çağırın.
Un docteur, vite, vite!
Hemen in aşağı yoksa polis çağırım!
Descendez tout de suite ou j'appelle la police!
Polise vermeli. Polis çağırın. Polislik iş değil.
Ca vous donne de vieilles affaires et ça vous fait des discours.
Polis çağırın! Polis çağırın!
Appelez les flics!
- Polis çağırın.
- Appelez la police!
Harry, lütfen, polis çağırır mısınız?
Harry, auriez-vous l'amabilité d'appeler la police?
Yolu açın, yolu açın, yoksa polis çağırırım!
Dégagez la piste ou j'appelle les flics.
- Polis çağırın.
- Appelez la police.
Onu bulamazsak polis çağırırız.
Sinon la police s'en chargera, mais ce sera délicat...
- Hemen gidin yoksa polis çağırırım.
- Partez ou j'appelle la police.
Polis çağırın!
Appelez la police!
Polis çağırın!
Appelez la police.
Polis çağırın! İmdat!
Appelez la police!
Bir kelime daha edersen polis çağırırım. Anlaşıldı mı?
Plus un mot ou j'appelle un gendarme, compris?
- Biri polis çağırıp bir cinayeti rapor etti.
- Quelqu'un a rapporté un meurtre.
Polis çağıracağım. - Hayır!
J'envoie chercher la police.
Polis Hans Pockzerwinski'yi çağırır.
Convocation des services de police.
Senin arkadaşın polis. Onları çağırıyorum.
C'est la police qui le protégera.
Polis çağır.
Appelez les flics.
Çabuk. O salak polis seni aramak için arkadaşlarını çağırmıştır.
Tu dois être recherché.
Teğmen Ditrich, Polis Şefi sizi derhal bürosuna çağırıyor.
Le Commissaire veut vous voir.
Polis çağırın. Çabuk. Polis.
La police, vite!
Ellerini bağla, polis arabasını çağır.
- Pourriez-vous me rendre un service? - Quoi?
Tamam, çağır bir polis
D'accord, d'accord appelle la police
... yoksa polis çağırırım!
Comment voulez-vous... Ou j'appelle la police.
- Polis çağır.
- Appelle un agent!
Bırakın, valla polis çağırırım.
J'appelle un agent!
Polis çağırıcam.
J'appellerai la police.
Evsahibem duysa ambulans çağırır! Doktorla polis de!
Si la logeuse appelle une ambulance, ça sera toubibs, flics, toute la sauce.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]