English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Senin evin

Senin evin traducir francés

1,332 traducción paralela
Bu senin evin mi?
C'est ta maison?
Açık seçik olarak bir şey değil Senin evin.
Évidemment, puisque c'est chez vous.
Burası senin evin
Tu es chez toi, tu voulais lutter jusqu'au bout.
Nasıl senin evin...?
Qu'est-ce qui se passe? - Rien.
Senin evin burası.
C'est ici, chez toi.
Senin evin falan değil.
Pas chez toi, si?
- Ve burası senin evin.
- lci, tu es chez toi.
Burası senin evin mi?
C'est ta maison?
- Benim evim senin evin güveci.
- Mi casa es su casserole.
Bu senin evin, Bob.
La fête se passe chez toi, Bob.
Artık senin evin Spencer'ın evi.
Ta maison, c'est celle de Spencer.
"Benim evim, senin evin." mi?
Ma maison est à toi?
Senin evin küçük.
Vous n'avez pas de place.
- Artık burası senin evin Ellen, benim değil.
- C'est ta maison, Ellen. Pas la mienne.
Pislik, bize uyuyun diyen kimdi? Burası senin evin mi?
Bâtard, qui c'est qui a dit qu'il allait se coucher?
Nerede senin evin?
Alors où est-ce?
Senin evin önünde bekleyeceğim!
Je t'attendrais devant chez toi!
- Bu gerçekten senin evin mi?
C'est vraiment votre maison? Oui.
Senin evin mi?
Chez toi?
Burası senin evin değil, kirasını bile ödeyemiyorsun.
Ce n'est pas chez toi tu ne peux même pas payer le loyer!
Artık senin evin değil.
Ce n'est pas votre maison.
Bu senin evin mi Marty?
C'est votre maison, Marty? C'est la vôtre. Dites...
Senin evin olduğunu biliyorum.
Je sais que c'est la vôtre.
Burası benim evim, senin evin değil.
Ecoute. Ici, c'est ma maison, pas ta maison!
Senin evin Dünya adında bir gezegen.
Votre monde est une planète appelée la Terre.
Hey, burası senin evin değil, adamım!
- Hey, c'est pas ta maison, mec!
- Burası senin evin.
- C'est ta maison.
ve burası henüz senin evin değil.
Et ce n'est pas encore votre maison.
Burası senin evin ve seni çok seviyoruz.
Ce monde est le tien et nous t'aimons beaucoup.
- Burası senin evin.
- Eh, je peux entrer?
Benim evim senin evin demek!
Bienvenue chez moi.
Burası senin evin değil. Bizim evimiz.
Vous n'êtes pas chez vous.
Senin bir evin yok, annen de babanda yok.
Tu n'as pas de maison, ni non plus de mère ou de père
Beni artık sevmediğini biliyorum... ama burası senin de evin.
Je sais que tu ne m'aimes plus, mais la maison est aussi à toi.
Seversen evimi senin de evin olabilir.
Aimer Plus que l'amour meme
- Seversem evini senin de evin olabilir.
Donner
Senin için evin anlamı bu mu? Eşyalarını koyacağın bir yer mi?
Une maison, pour toi, ça sert à entasser des affaires?
Merhaba. Burası senin yeni evin.
Voici ta nouvelle maison.
- Sorun da bu zaten tatlım burası senin evin değil.
Justement.
Burası senin de evin ve burada yaşadığının delilleri olduğu için seni kovmayacağız.
On vit ici. On ne va pas te virer alors que tu es chez toi.
Burayı kapatıyorsun, çünkü Metropolis'te senin için çalışmamı bekliyorsun. Lex, burayı evin gibi görüyorsun, ama hatalısın.
Tu crois avoir trouvé ta place ici, mais tu fais erreur.
Orayı senin evin sanıyor.
Je l'emmène chez moi, enfin chez toi, disant que l'autre...
O senin okulun, evin kilisen, dostun ve sevgilindir.
C'est votre école, votre maison votre église, votre ami et votre amante
Artık bir evin var Cirilo, burası senin yeni evin.
T'as plus de foyer Cirilo, c'est ici ton foyer maintenant.
Senin havuz evin mi yoksa benimki mi?
Ton cabanon ou le mien?
Senin de evin.
Et il y a la tienne aussi.
Demek bu senin eski evin, Lana.
C'est votre ancienne maison, Lana?
Ya sen evin altında doğruca senin yatak odana açılan bir dehliz olduğunu biliyor musun?
Bien sûr. Vous savez qu'il y a une espèce de tunnel sous la maison et il tombe pile dans votre chambre?
- Ama senin de evin.
- T'es chez toi.
Burası senin yeni evin.
C'est ta nouvelle maison!
Senin bir evin yok.
Vous n'avez pas de maison.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]