English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sert çocuk

Sert çocuk traducir francés

529 traducción paralela
Şu Sedalia yolculuğunu çok kolaymış gibi anlatıyorsun. Sınır boyunda bir sürü sert çocuk var.
Vous faites paraître ce voyage vers Sedalia très facile.
Ve bu sadece başlangıç sert çocuk.
Et ce n'est que le début, dur à cuire.
Ne oldu sert çocuk?
Qu'est-ce qu'il y a, mon lapin?
Sakın ola sert çocuk olduğunu düşünme Prewitt.
Ne te prends pas pour un dur, Prewitt.
Sert çocuk, ha?
T'es un dur, hein, le fermier?
Sen nerelisin sert çocuk?
D'où viens-tu, petit dur?
Hey, sen. Sert çocuk.
Hé toi, la terreur.
Seni sert çocuk. Hani sinirlerin sağlamdı?
C'est vraiment un dur et gonflé à bloc.
Gel hadi, sert çocuk.
Viens ici, gros dur.
Tamam, pekala sert çocuk!
D'accord, grand chef!
Aynı binadaki iki sert çocuk sanırım.
- Je ne sais pas. Les deux caïïds du quartier, j'imagine.
Olur, sert çocuk.
D'accord, le dur à cuire.
Hey, hey, sert çocuk.
Eh, le caïd.
Hadi, sert çocuk? Hadi!
Vas-y, viens!
Sert çocuk olmak istemiyor musun?
Tu veux jouer les durs.
Sert çocuk mu olmak istiyorsun? O zaman git o lanet yere!
Tu veux jouer les durs?
Bana seni öldürtme, sert çocuk.
Me force pas à te tuer.
Seninle karşılaşmayacağım için çok memnunum sert çocuk.
- Oui. Heureusement que je ne t'aurai pas en face de moi.
Pekala, sert çocuk, kalk bakalım. Ayağa kalk!
Allez, le gros dur, debout!
Evet. Sert çocuk.
Oui... c'est le chef.
Şimdi, sert çocuk... Bunun sonu yok.
Et toi, bonhomme... on n'en finit pas, tout simplement.
Öyle mi sert çocuk?
T'es un dur à cuire?
Sert çocuk!
T'es un vrai dur à cuir.
- Ne yapıyorsun sert çocuk ha?
- Un problème, le gros?
Elveda sert çocuk.
Au revoir, dur à cuire.
Sert çocuk. Bunu kendi boyunda birinde denemek ister misin?
Caïd, tu veux te battre avec quelqu'un de ta taille?
Tamam sert çocuk, şimdi çocuğa bir parça tavuk vermek ister misin?
Maintenant tu veux bien donner du poulet au gosse?
Sert çocuk...
Cow-boy...
Belki seviyorumdur ama bunun seninle ne ilgisi var, sert çocuk?
Exact, et après, monsieur le dur?
Nerede? Hadi yürü, yürü sert çocuk.
Vas-y, le dur!
- Bir bardak daha, sert çocuk?
Je te remets ça, caïd?
Ne yapacaksın sert çocuk?
Tu vas faire quoi?
İşte okula gitme konusunda sıkıştırılamayan, sert çocuk burada.
Tiens, le dur à cuire qui méprise l'école!
Alsana sert çocuk. Al şunu.
Prends-le, fortiche.
Benim yanımda da bu sert çocuk numaralarına devam edersen vücudundaki her kemiği tek tek kırarım. Anladın mı?
Si tu refais ton petit numéro avec moi je te brise les os un à un!
- Sert çocuk.
C'est dégueulasse!
En sert görüneni bile, oynayan bir çocuk görse gözyaşına boğulur.
Je connais beaucoup de truands, qui deviennent tendres face à des gosses.
Ben genç çiftlerin beklemesi gerektiğini düşünmüyorum, her zaman söylerim bir erkeğin kendi yerinde çalışırken yardıma ihtiyacı vardır ve bunun en kolay yolu çocuk sahibi olmaktır, özellikle de erkek çocuklar.
Rien ne sert d'attendre. Un homme a besoin d'aide à la ferme. Tirez la langue.
Onlar bana bir çocuk verdi, yumuşacık.. ve bir erkek kadar sert bir kız.
Mon fils a la délicatesse d'une femme et ma fille, la dureté d'un homme.
Sert çocuk sensin.
C'est toi le dur.
Şımarık bir çocuk gibi inatçı. Çok sert mizaçlı ve çabuk sinirleniyor.
Elle est têtue comme un enfant et ses colères sont terribles.
Elbette, çocuk var, sert bir şeye asla dokunmaz.
Quant au petit, il ne sait pas ce que c'est que de l'alcool.
Bu güzel yara nerede oldu sert çocuk?
Et ta cicatrice?
Çocuk çok sert.
Il lance fort.
O çocuk kaya gibi sert.
Ce gamin est coriace.
Bence kadınlar çocuk doğurmak ve kendilerini onlara adayarak, onları yetiştirmek için yaratılmıştır.
D'après moi, une femme sert à faire des enfants, à les élever avec patience et sacrifice.
Hey, sert çocuk...
Le dur... Où est-il?
O kadar da sert bir çocuk değildi.
Abé n'était pas si fort que ça, en fait.
- Ben sert çocuk değilim.
- Je suis pas un fortiche.
Senin oldukça sert bir çocuk olduğunu duydum.
Un vrai fortiche.
Sert çocuk mu?
Fortiche!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]