Söylemeye çalıştığım traducir francés
1,190 traducción paralela
Ama söylemeye çalıştığım Joel, olağanüstü bir âşık. Evlilik seksten daha fazlasıdır.
Le mariage, c'est pas que ça.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey...
Ce que j'essaie de dire... - T'as quelqu'un d'autre.
Söylemeye çalıştığım dün gece yaptığın şeyi gerçekten takdir ediyorum.
Je m'acharne en fait à te dire... que j'ai beaucoup apprécié ce que tu as fait hier soir.
Söylemeye çalıştığım şey, sana onay veriyorum, Richard.
En gros, ce que je me tue à te dire, c'est que tu as ma bénédiction.
Söylemeye çalıştığım şey şu. Dün gece yatmadan önce ve sabah bunları ölçtüm.
Je les ai mesurés avant de m'endormir et ce matin au réveil.
- Bak, söylemeye çalıştığım belki de bir nedeni vardır.
- Je dis juste qu'il y a peut-être une raison.
Bak, söylemeye çalıştığım, eğer bir geleceğimiz olduğunu düşünürsem...
Si je pensais qu'on avait un avenir...
Söylemeye çalıştığım şu neden ona bir şans vermiyorsun.
J'essaie de te dire de lui laisser une chance.
- Söylemeye çalıştığım şu, Dawson, onca kelimenin ve psikolojik konuşmaların arasından sıyrılıp Sammy karakterinin özüne inmayi başardım.
A force de me démener entre les grands mots... et le trip analyse, j'ai fini par comprendre Sammy.
Söylemeye çalıştığım şu. Bence cinsel taciz söz konusu değildi.
Je veux dire que je ne pense pas qu'il y ait eu harcèlement.
Bak, tek söylemeye çalıştığım, eğer bunun üstesinden gelmenin bir yolunu bulamayacaksak o zaman aramızdakini yanlış değerlendirmişim.
Ce que je veux dire c'est que,... si on n'arrive pas à trouver le moyen de surmonter ça, c'est que j'ai sous-estimé nos sentiments.
Burada söylemeye çalıştığım şey Ross'u tamamen tanımadan yargılamayın.
Je dis juste de ne pas le juger avant de le connaître.
Söylemeye çalıştığım, talimatları izliyordum.
Inutile de dire que j'ai suivi les instructions.
Söylemeye çalıştığım şey size bunu emretmemeyi tercih ederim o yüzden SG-1'ı kurtarma girişiminde bulunmaya gönüllü olanların bir adım öne çıkmasını... Çok iyi.
Ce que je veux dire, c'est que... je préférerais ne pas vous donner cet ordre et donc, je demande à tous ceux qui souhaitent tenter de sauver SG-1 de s'avancer... très bien.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey farkettim ki tüm bu karmaşıklık sadece geçici bir şey.
Ce que j'essaie de te dire, c'est que j'ai compris que toute cette histoire n'était que temporaire.
Bak! Tek söylemeye çalıştığım, Will. Dua et de Harlin seni bırakmasın.
Ecoute, tout ce que je dis, Will, est que tu ferais mieux de prier pour qu'Harlin ne te laisse jamais tomber.
Anne, sana söylemeye çalıştığım... Tüm gözlerin üzerinde olsun istiyorsun.
on dirait que tu cherches toujours à monopoliser l'attention.
Binlerce defa söylemeye çalıştığım şey göstermeye çalıştığım bu sıradan görünüşün altında yatan içimde yanan ateş.
J'ai voulu le faire des milliers de fois, exprimer le feu qui brûle derrière cette façade quelconque.
- İşte sana söylemeye çalıştığım bu. Najara değişmedi.
Sauf que Najara n'a pas changé!
Söylemeye çalıştığım... birşey değil.
Ce que je voudrais te dire... Bah, me remercie pas
Söylemeye çalıştığım şu. Benimle evlenir misin?
Ce que j'essaie de te dire, c'est... veux-tu m'épouser?
- Söylemeye çalıştığım da buydu. - Gördün mü? Seni dinlemeliler.
- C'est ce que j'essaie de le urdire.
Sana söylemeye çalıştığım da buydu.
C'est ce que j'essayais de te dire.
Bak Harry. Söylemeye çalıştığım şu ;
J'essaie de vous faire comprendre.
Neyse, söylemeye çalıştığım bu, dünyadaki son gecem ve benim için çok değerli bir anı olabilir.
Bref, je voudrais que tu comprennes... C'est ma dernière soirée sur terre, et tout Ça me ferait un si beau souvenir
Şimdi, sana söylemeye çalıştığım, bu konuda çeneni kapa.
Mais je te préviens, ferme-la.
İşte, neyse, söylemeye çalıştığım şu ki bazılarımız
Bref, je voulais dire que certains d'entre nous
- Yanıldım, söylemeye çalıştığım bu.
- Je me trompais, justement.
Söylemeye çalıştığım şey kabaca kendini ne kadar uzun süre kötü hissediyorsan iyi hissetmeye o kadar yakınsındır.
Grosso modo, ce que j'essaie de t'expliquer, c'est que plus ça fait longtemps que ça va mal, plus que t'es proche que ça "va" bien.
Hayır, bilmiyorsun. Anlamıyorsun. Söylemeye çalıştığım şey, neden seninle ben...
Tu sais rien du tout, toi et moi, on....
- Ona söylemeye çalıştığım şey...
- C'est ce que je lui disais.
Size söylemeye çalıştığım şey, O kişinin Buddy olması imkansız.
J'essaie de vous expliquer que ça ne pouvait pas être Buddy.
Söylemeye çalıştığım...
Ce que je veux dire...
Söylemeye çalıştığım, onun için zor olduğu.
Que c'est dur pour lui.
Söylemeye çalıştığım şey, en sonunda, aşk sadece geçerli olan şey.
qu'en fin de compte... l'amour est la seule chose qui compte.
Söylemeye çalıştığım, erkeklerin iç güdülerinin kurbanı olduğu.
Les hommes ont des pulsions... en sont victimes.
- Söylemeye çalıştığım...
- Je dis juste...
Benim de söylemeye çalıştığım bilgeliğini bu seferlik kendine saklaman.
Justement, ce serait bien que tu gardes ton pied pour toi.
Söylemeye çalıştığım şey...
Ce que je dis...
- Benim de söylemeye çalıştığım... - Evet?
- C'est ce que j'essayais de...
Bir an için ürkünç olmayı bırakıp söylemeye çalıştığımı dinler misin?
Tu peux arrêter d'être glauque et m'écouter?
- Sanırım... söylemeye çalıştığı şey dikkatli olman gerektiği. Öyle değil mi?
Elle essaie de te dire que tu devrais faire attention.
Sanırım Bayan Lamb'ın söylemeye çalıştığı şey Roberta... Onlara karşı biraz sert davranıyorsun.
Je crois que ce que Mme Lamb essaie de dire, Roberta, c'est que vous êtes un peu trop rude.
Söylemeye çalıştığım şey, biliyorsunuz... -... şey yapmalıyız... - Biliyorum.
J'aimerais entendre ca maintenant, j'aimerais vraiment, mais nous...
Benim söylemeye çalıştığım... O Elaine.
Ça a quelque chose de pathétique!
Sanırım söylemeye çalıştığı, boynuzu alınmış.
Il essaye de nous dire que sa corne a été arrachée.
Söylemeye çalıştığın gece yarısı sinsice odana giren ve mide bulandırıcı deneyler... yapan, uzaydan gelmiş korkunç, tiksindirici yaratıklar mı?
Tu veux dire des créatures de l'espace dégoûtantes... qui se glissent chez toi la nuit pour faire des expériences horribles?
Söylemeye çalıştığın şeyi takdir ediyorum, B'Elanna, ama ne tecrübe edersen et gerçek değildi.
Vous devez m'aider.
Söylemeye çalıştığım...
ce que j'essaye de te dire est que...
Neslini devam ettirmek için üremeye çalıştığını mı söylemeye çalışıyorsun?
Donc il essaierait de se reproduire?
Seni seviyorum. Senin korka korka söylemeye çalıştığın şey bu değil mi? Ama ben senden önce davrandım.
Tu veux me dire que tu m'aimes, mais tu as peur, alors je te le dis d'abord.
söylemeye çalıştığım şey 24
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemiyorum 60
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemiyorum 60
söylemeyecek misin 32
söyle ona 443
söylediler 23
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söyle ona 443
söylediler 23
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305