English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Arti

Arti traducir portugués

83 traducción paralela
Arti ürün ve ihtiyaçlari bildirin.
Registar excedentes e carências.
Burgaçlar arasi takas ve değişim için arti ürün ve ihtiyaçlari bildirin.
Registar excedentes e carências para permuta e troca inter-vórtice.
Havai fişekler iptal edildi.
FOGOS DE ARTI FÍCIO CANCELADOS!
Arti, 1000 kişilik bir garnizon.
E uma guarnição de mil homens.
85 arti 45.
85 e 45.
Arti Miami gösterim iptal oldu.
E cancelaram o espectáculo de Miami.
C ARTI ALDIM, COACH.
Obtive uma média de 17,5. Entrei na Universidade!
Arti, benim capran iri, Roddy McDowall ve su kücük sevimli deri takimi?
mais, a minha paixoneta pelo Roddy McDowall, e aquelas roupas fofinhas de pele?
Arti, gercekten serefsizdir, bu da bonus.
Além do mais ele é um idiota, por isso é um bónus.
- Nafakayi ödeyecegiz arti 100,000 $ ve cömert bir emlak iskani tabi eger beni ek yükümlülüklerden kurtarirsaniz.
Pagaremos mais $ 100.000 e um montante generoso de bens se assinares isentando-me de mais obrigações.
Görünüse göre zengin bir fantazi hayatin var ve bu sana bu sirkette harika bir arti kazandiriyor.
Deve ter uma vida emocionante, o que é uma mais valia nesta empresa.
Ben ve Arti ile sandviçine domino oynamak ister misin?
Queres jogar dominó comigo e com o Artie em cima das sanduíches?
- Oh, Arti geldi.
Ainda bem, Artie.
Arti Lazar.
Arti Lazar.
Arti?
- O Arti?
Evet, Arti.
- Sim, o Arti.
- Artie, Village'da yaşıyor, değil mi? - Evet.
- O Arti vive na Village, certo?
- Artie vurulmadan önce oraya mı gitmiş sence?
É aí que achas que o Arti foi antes de ter sido morto?
Artie, saat 9 sıralarında 380 ACP ile öldürülmüş.
O Arti foi morto com uma 3.80 por volta das nove da manhã.
İçlerinden biri Arti'ydi sanırım.
Acho que um deles era o Arti.
Evet ama Arti'yi teşhis edebilirdi.
Só o filho é que tem. Sim, mas ela podia identificar o Arti.
Belli ki Arti lider değilmiş. Lider olan diğeriymiş.
Aparentemente, não era o Arti quem mandava, mas sim o outro.
Hayır, sadece Arti'yi görmüş.
Não, só viu o Arti.
Biri Arti Lazar.
- Um deles era Arti Lazar.
Arti Lazar'ı tanıyor musun?
- Conhece Arti Lazar?
Arti'nin cesedini iki kapı ileride bir otoparkta bulduk.
Encontrámos o corpo do Arti num parque de estacionamento, duas portas abaixo.
Arti?
O Arti?
Sadik, Aryan Kardeşliği'nden birini tanıştırdı diye Arti'ye prim verdi sanırım.
Acho que o Sadik deu um bónus ao Arti por lhe ter apresentado um tipo da Irmandade Ariana.
Arti sana kefil oldu diye bana mı katılacaksın yani?
Só porque o Arti atesta a teu favor, achas que estás a bordo?
- Arti, Travis diyordu galiba.
- Acho que o Arti o chamou Travis.
Bu sabah Arti'nin geleceğini kimse bilmiyordu dedi ama onunla konuştuktan hemen sonra kulübü aramış.
Ela disse que ninguém sabia que o Arti ia a casa dela hoje de manhã, mas logo depois de ter falado com ele, ela ligou para o clube.
Ayrıca iki arama arasında bir dakika var. Yarım saat sonra da Arti ölü bulunuyor.
Além disso, a segunda chamada foi feita um minuto depois da primeira e, uma hora mais tarde, o Arti aparece morto.
Arti'nin onu bir ortakla götürdüğünü düşünüyoruz.
Achamos que o Arti o raptou mais um cúmplice.
Arti'ye Travis'ten aldığın paradan verdin mi hiç?
Deu ao Arti uma parte do dinheiro de Travis?
Arti, Dorina'ya borcunu ödemek için o paradan kullanmış.
O Arti usou esse dinheiro para pagar à Terena.
Arti'nin kafasındaki kurşuna da uyar eminim.
E aposto que corresponde à bala encontrada na cabeça do Arti.
Hayır ama Arti'yi tutup izini yok etmek için onu öldürürsün. - Yanılıyorsunuz.
Não, mas contrataria o Arti para fazer e depois matá-lo-ia para o encobrir.
Sadik'in eşi olduğun için kabul etti.
Pediu à Terena para lhe ligar se tivesse notícias do Arti e ela disse que sim porque você é a mulher de Sadik.
Julia ve Petros'u uzaklaştırması için mi Arti'ye para verdin?
Então, pagou ao Arti para ajudar a Julia e o Petros a fugir?
Arti ona da bir şey yaptı mı?
O Arti fez-lhe alguma coisa?
Kaçırılma gibi gözüksün diye kasten dağıttın burayı. Sonra da Arti'nin seni ve oğlunu götürmesini sağladın.
Você revirou a casa para que parecesse um rapto e depois pediu ao Arti para a levar a si e ao seu filho.
O yüzden Arti onu sarıp götürdü, değil mi?
Foi por isso que o Arti o levou enrolado, não foi?
Eger Lily'le haftada iki kez seks yapsak, ki dürüst olalim tutucuyuz, ve 10 yildir beraberiz, arti 17 kez de balayimizda, su markette gördügüm memurun, beni ve Lily'i "gençken" taniyor olabilecegini söyledigini... Lily'e söyledigim andan sonraki iki haftalik kesintiyi saymazsak.
Se eu e a Lily fizermos sexo duas vezes por semana, o que sabemos ser uma estimativa conservadora, e estamos juntos há 10 anos, mais as 17 vezes da lua-de-mel, menos a greve quando eu disse que a rapariga da loja
Arti, ben mektubu yazar yazmaz yine açip okuyacaksin.
Além disso, já sei que, assim que a escrever, tu a abres e a lês.
Arti ve kral mı?
O Artur, rei?
Arti'nin yanlış şeyler düşünmesini istemeyiz.
Não queremos que o Artie fique com a ideia errada!
Arti ne yapıyorsun?
O que é que estás a fazer? !
Dinle, Arti.
Ouve, Artie...
17 dolar, artî Moe'nun parasî, toplam 18 dolar eder.
$ 17 mais $ 1, faz dezoito.
105 ÖĞÜN ARTI ATIŞTIRMALAR.
Três semanas depois ( 105 refeições mais petiscos )
Arti'den haber alırsa Dorina'nın seni aramasını istedin.
Está enganada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]