English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bunu kabul edebilirim

Bunu kabul edebilirim traducir portugués

87 traducción paralela
- Bunu kabul edebilirim.
Aceito esse acordo.
Bunu kabul edebilirim, yüz yüze konuşmuştuk.
Mas está bem. Já nos enfrentámos.
Bunu kabul edebilirim.
Aceito isso.
— Bunu kabul edebilirim.
- Tu!
Bunu kabul edebilirim.
Eu aceito isso.
Eh, bunu kabul edebilirim.
Sim, concordo com essa.
O bebeğin başı köpeğin çenesine girmesi için zorlanmamışsa bunu kabul edebilirim.
Bem, se a cabeça dessa boneca não foi forçada para dentro da boca do cão eu aceitaria isso.
Bunu kabul edebilirim.
Posso aceitar isso.
Bunu kabul edebilirim bak.
Talvez aceite o teu convite.
Bunu kabul edebilirim.
Assim, aceito.
Güzel, bunu kabul edebilirim.
Bem, eu consigo aceitar isso.
Durum böyleyse bunu kabul edebilirim.
Eu aceitava essa explicação.
Bunu kabul edebilirim.
Compreendo isso.
Ve aslında, bunu kabul edebilirim.
E, sabes, eu aceitarei.
- Bunu kabul edebilirim.
- Ei, eu sei disso.
Eğer arkadaşlık yapıyorsa o John, ismi neydi, bunu kabul edebilirim.
Se ele fez um amigo... John Sei-Lá-Qual-Seu-Nome, Estou assim por isso.
Bunu kabul edebilirim.
Isso posso vestir.
Schiff'e danışmalıyım ama bunu kabul edebilirim.
Tenho de perguntar, mas aceito um acordo.
Kendimi işime verdim bunu kabul edebilirim.
Porque eu sou o trabalho e sinto-me bem com isso. Tu és o trabalho?
Bunu kabul edebilirim.
Respeito isso.
Eğer gitme sırası bendeyse ve cennette ailemle olacaksam bunu kabul edebilirim.
Se chegou a minha hora de ir para o Céu, juntar-me aos meus, tudo bem.
Eğer ölüm sırası bendeyse ve cennette ailemle olacaksam bunu kabul edebilirim.
Se chegou a minha hora de ir para o Céu, juntar-me aos meus, tudo bem.
Bunu kabul edebilirim, başaramayacak olsalar bile.
Posso viver com isso, mesmo que eles não possam.
Bunu kabul edebilirim.
Consigo conviver com isso.
Bana şimdi güvenemezsen, bunu kabul edebilirim.
Se não podes confiar em mim agora, aceito isso.
Ve eğer... benimle olmayacaksan... bunu kabul edebilirim.
Se não quiseres ficar comigo... consigo aceitar isso.
Bunu kabul edebilirim.
Aceitarei a verdade.
Benim de hoşuma gitmiyor. Ama onu dinlemek bombayı almamızı sağlayacaksa, bunu kabul edebilirim.
Eu também não gosto disto, mas se ajudar a recuperar a bomba, posso bem com isto.
Bunu kabul edebilirim.
- Aguento bem.
Tamam, bunu kabul edebilirim.
Bem, entendo.
Bunu kabul edebilirim çünkü onun, yüksek disiplinli bir hapishaneye ihtiyacı var.
Ele precisa da disciplina da prisão.
Dalgınlık, uyuz gibi davranmak anlamına geliyorsa bunu kabul edebilirim.
Se pensativo é sinónimo de chato, então, concordo.
Bunu kabul edebilirim.
Concordo, penso que é uma boa ideia.
Bunu kabul edebilirim.
Se calhar, vou aceitar.
Bunu kabul edebilirim.
Pode ser.
Bunu kabul edebilirim.
Posso viver com isso.
Eğer yeniden tazelenen bir yüzüm olacaksa, bunu kabul edebilirim.
Concordo se me'refrescarem'a cara enquanto cá estou.
Benden kendisi isterse bunu kabul edebilirim.
A proposta tem de ser aceitável para mim.
Evet, sanırım bunu kabul edebilirim.
Sim, acho que consigo lidar com isso.
Ama bunu karşılık olarak kabul edebilirim.
Mas... aceito isto como pagamento.
Sakın bana bu tonla hitap etme, Üsteğmen, yoksa, bunu bir isyan kabul edebilirim.
Não me fale nesse tom, Tenente, ou terá sobre si uma queixa por insubordinação.
Bunu hükümetten daha kolay kabul edebilirim.
aceito melhor o envolvimento dela que o do governo.
- Bunu nasıl kabul edebilirim?
- Como eu posso aceitá-la?
Belirsizlikle çevrelenmiş bir andı ama bunu bir uvertür olduğunu kabul edebilirim.
Esso momento foi muito ambíguo, mas detectei uma chancezinha
Onu reddetmişken bunu nasıl kabul edebilirim?
Se eu recusei isso, como é que posso lidar com isto?
Bunu kasıt olarak kabul edebilirim.
Vou acreditar que foi esse o motivo.
Bunu kabul edebilirim.
Tem razão.
Bunu bir iltifat olarak kabul edebilirim.
Suponho que também podia torná-lo mais longo.
Bir fırın daha alsam daha fazla cesedi kabul edebilirim. Yirmi yıl genç olsam bunu yapardım.
Receberia mais se tivesse outro forno, o que faria se fosse 20 anos mais novo.
- Bunu kabul edemezsin. - Evet, edebilirim.
- Não podes ir em frente com isto.
Tam cevabı bu değil ama, bunu da kabul edebilirim.
Bem, isso não foi uma resposta, mas aceito.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]