English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bunu yapmalıyız

Bunu yapmalıyız traducir portugués

835 traducción paralela
- Bunu yapmalıyız, Bonnie.
- Isto tem de ser feito, Bonnie.
Belki de bunu yapmalıyız.
É melhor acabar com isto duma vez.
Peki, baba. Sanırım bunu yapmalıyız.
Tudo bem, acho que temos de passar por isso.
- Evet, bunu yapmalıyız.
- Temos, sim.
- Elbette, bunu yapmalıyız.
- que os dois não estão em conflito. - Claro que vamos.
Ama bunu yapmalıyız. Buradaki bambuları kullan.
Use esses bambus aqui.
Bu hikayeyi sürdürmeliyiz. Bunu yapmalıyız.
Este assunto não pode sair daí.
- Belki bunu yapmalıyız.
- Talvez assim devêssemos fazer.
- Tony'ye yardım etmek istiyorsak, bunu yapmalıyız!
- Precisamos de o fazer pelo Tony. - Não, é demasiado perigoso.
Rehinelerin önünde şapkamızı sallayıp "hoşça kalın" mı diyeceğiz? Hadi, bunu yapmalıyız.
Só cumprimentamos os reféns, e dizemos, "adeus".
Üzgünüm, baba ama bunu yapmalıyız.
Desculpa, paizinho... Mas tivémos de o fazer.
Bunu yapmalıyız.
Temos de começar por si.
Evet, bunu yapmalıyız.
Sim, temos de fazer isso.
Ayrıl ve fethet, bunu yapmalıyız.
Dividir e conquistar, é o que devemos fazer.
Bunu yapmalıyız.
Temos de fazê-lo.
Bunu yapmalıyız. Annem artık ağlamamalı.
Temos de trazer o pai de volta para a mãe não chorar mais, Cal.
Geç olmadan bunu yapmalıyız.
Talvez sim, se não fosse tão tarde.
Bunu yapmalıyız.
- Deveríamos fazê-lo.
Ama bunu yalnız yapmalıyız.
Mas temos de o fazer sozinhos.
Bir şeyler yapmalıyız, Bunu ona borçluyuz.
Temos que fazer alguma coisa, Ben. Devemos-lhe isso.
- Sence bunu yapmalı mıyız?
- Acha que será prudente?
Bunu mu yapmalıyız?
Devíamos?
Eğer yiyecek arayacaksak bunu ormanda gün ışığında yapmalıyız.
Se queremos encontrar comida, o faremos de dia nestes bosques.
Çekime başlamalıyız ve bunu hemen yapmalıyız.
Mas tens de começar o filme e já.
Eğer Roma'nın kral istemediğini dünyanın bilmesini istiyorsak bunu özgür insanların şerefli bir eylemi olarak gün ışığında yapmalıyız.
Se o mundo tem de saber que Roma não terá rei tornemos isto um acto honrado de homens livres, à luz do dia.
Çok heyecanlı, düşünüyorum da bunu her 4 Temmuz da yapmalıyız.
Penso que não se pode pedir mais emoção para um 4 de Julho.
Şimdi bir karar almam lazım. Ve bunu yalnız yapmalıyım. Ve çabuk yapmalıyım.
Agora, tenho uma decisão a tomar e tenho de tomá-la sozinho e rapidamente.
Bana güven, bunu yaparlar. Onları durdurmak için ne yapacaksak, biran evvel yapmalıyız.
Temos de nos apressar a impedi-los.
Lütfen anla. Hayatlarımızı tehlikeye atacaksak, bunu hep birlikte yapmalıyız.
quando arriscamos a vida, devemos manter-nos unidos.
Bunu yapmalıyız.
Façamo-lo.
Bunu yapmalı mıyız emin değilim.
Não sei se devemos fazer isso.
"Hepsini geberteceğiz ama bunu çabucak yapmalıyız yoksa tüm Rusya'yı kirletecekler ve milyonlarca insanı daha işkence ederek öldürecekler."
"Vamos matá-los a todos, Mas rapidamente Ou eles irão profanar toda a Rússia E torturar e matar mais milhões."
Bunu bir an önce yapmalıyız.
Temos de o experimentar rapidamente.
Bunu doğru yapmalıyız.
Temos de fazer isto bem.
Birşey değil. Bunu daha sık yapmalıyız. Sağlıklarına yeniden kavuşunca.
Temos de fazer isto mais vezes, quando eles estiverem recuperados.
Ve bunu olabildiğince çabuk yapmalıyız. Çünkü bu ifadeye dayanarak Mike Blomberg de... mahkûmiyet kararının bozulmasını talep ediyor.
E temos de o fazer o mais depressa possível, porque o Blomberg pediu uma comutação da pena, com base neste depoimento.
Lester, bunu yapmalı mıyız sence?
Acha que devemos fazer isto?
Ama ben değilsem o zaman anlaşma yapmalıyız, olanı kabul edip... bunu durdurmanın bir yolunu bulacağız. Tamam mı?
Mas se não for eu, faremos um acordo, você e eu.
Bunu hızlı yapmalıyız.
Temos de fazer isto rapidamente.
David, bunu durdurmak için bir şeyler yapmalıyız.
David, temos de fazer algo para impedir isto.
- Bence bunu bir kaç kez daha yapmalıyız.
- Acho que fazes isto várias vezes
Bunu yapmalıyız.
Nos temos de ir.
Evet, kanka, bunu tekrar yapmalıyız.
Meu, temos de repetir isto.
Bunu daha sık yapmalıyız.
Temos de fazer isto mais vezes.
Bunu biz yapmalıyız.
Temos de ser nós a fazê-lo.
Bunu yine yapmalıyız.
Nós temos que fazer isto outra vez.
Saat 3'ü geçiyor, bu yüzden eğer gideceksek, bunu şimdi yapmalıyız.
Já passam das 3, por isso se vamos fazer isto, tem de ser agora.
Sence bunu yapmalımıyız?
Achas mesmo que devemos fazer isso?
- Steve lütfen, bence bunu kendi evimizde yapmalıyız.
Steve, por favor, acho que devíamos fazer isto em nossa casa.
Bunu bir ara tekrar yapmalıyız, en yakın zamanda.
Voltemos a repetir isto um dia... em breve.
Ve bunu korku göstermeden yapmalıyız.
Façamos isso sem temor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]