Eğer öyleyse traducir portugués
1,189 traducción paralela
Eğer öyleyse, bu konuda neler biliyorsun?
E se sim, o que pensa da política?
Ve eğer öyleyse ne zaman olsa kendimi asarım.
Em pior dos casos, se for, posso sempre enforcar-me. Pouco importa.
Eğer öyleyse mükemmel bir arkadaşsın.
Se é, és espantosamente meu amigo.
Bak, belki tanrı olabilir ama, ve eğer öyleyse Kung Lao'yu bulabilir.
Não acredito que estou a dizer isto. Então como o encontramos?
Görünüşe göre, kendisine Torothka virüsü bulaşmış, ve eğer öyleyse, aynısı hepinize de bulaşmış olabilir.
Parece que ele foi exposto à uma tensão desagradável do vírus Torothka.
Eğer öyleyse, hepimizin başı dertte demektir.
Se for, estaremos todos com problemas.
Eğer öyleyse, neden beklediler?
Então, porque esperaram eles?
Eğer öyleyse onları durdurmanın yolu yok.
Porque se estão..... não há maneira de os parar.
- Çünkü eğer öyleyse, seni uyarıyorum...
- Porque se é, aviso-o...
Eğer öyleyse, ben birinciyim.
Se é assim vou primeiro.
Evet, eğer öyleyse Kazanova'nın evine gelerek büyük bir hata yaptılar.
Cometeram um grande erro ao vir a casa do Casanova.
Eğer öyleyse tüm bu konuştuklarımızı unutalım ve her şeyi polise teslim edeyim.
Se é esse o caso, desligamos, terminamos por aqui o diálogo e entrego o conteúdo na próxima esquadra. Eu diria : uma leitura interessante.
Eğer öyleyse yazık oldu.
Seria uma pena.
- Eğer öyleyse sendikaya şikayet edeceğim bunları.
- Se era, vou pedir subsídio de risco.
Eğer öyleyse, her zaman öyle olacak.
Se assim é, então sê-lo-á para sempre.
Çünkü eğer öyleyse, bir déjà vu yaşıyorum.
Porque se estou, Acho que estou a ter um déjà vu.
Eğer öyleyse... eğer bizi uyarmak için gelmişse... o zaman soru, bizden karşılığında ne isteyecek?
Se for... e se ele veio nos avisar, que ele vai querer em troca?
Eğer öyleyse lütfen yaptığım şeyi söyle.
Se estás, por favor, diz-me o que é que eu fiz.
- Eğer öyleyse, yalnız olmayı yeğlerim. - Beni bu yolculukta istemiyor musun?
- Preferia estar sozinho.
Ve eğer öyleyse neden bu kadar heyecanlıydım?
Se sim, por que estaria tão empolgada?
Eğer öyleyse, eğer uzaylılar melezin varlığını öğrenirlerse gezegenin işgali başlayacak.
Se ela é e os extraterrestres souberem da sua existência vão dar início à colonização do planeta.
- Eğer öyleyse neden hastanede söylemediler.
Então por que me ligaram a contar?
Eğer öyleyse, geri geleceğim, bu bölgeden gideceğiz ve, bana zor gelecek bir özür dileyeceğim.
Se for assim, volto, fazemos explodir da órbita e apresento desculpas.
Eğer öyleyse, ve gitmek istiyorsan... Anlayışla karşılarım.
E se o pensares e decidires deixar-me eu compreendo.
Eğer öyleyse, neyi kabul etmeliyim?
- Se aceitasse, que faria com ela? - Usava-la.
Eğer öyleyse çok başarılı.
Se sim, é lindíssima.
Ve eğer öyleyse, ne kadar?
E, se sim, quanto?
Eğer öyleyse gerek yok...
Se é isso, depois de todos estes anos, está feito.
Eğer öyleyse, bu Tano tam bir canavar.
Mas então, este Tano é um monstro.
Vay halinize, eğer öyleyse.
Cairão em desgraça, se estiverem assim.
Eğer öyleyse, belirleyeceğin bir fiyat üzerinden onu satmamı ister misin?
Se sim, não quer fazer um preço e deixar - me vendê-las a troco de uma comissão?
Eğer öyleyse...
O que se passa?
Öyleyse eğer ben olmasaydım, seni de bir yetimhaneye koyarlardı.
Então se eu não estivesse contigo, eles punham-te num orfanato?
Eğer onu alman gerekiyorsa, öyleyse bu insanlardan nasıl farklısın?
Sem o Macaco de Fogo, não podemos encontrar o Buda da Lama.
Peki ala öyleyse, Eğer Betty Garble şu köşeden dönüp gelseydi, onun neresine gözlerini dikerdin?
Tudo bem. Se Betty Grable viesse por aquele corredor qual parte você olharia primeiro?
Öyleyse, eğer Dünya'ya gidiyorsak, bolca vaktimiz var demektir.
Portanto, se vamos em direcção à Terra, temos muito tempo.
Eğer öyleyse söyleyeceğinden eminim.
Se assim for, de certeza que me diz.
Eğer mesajlarımı hiç almadıysan, öyleyse hayatta olduğumu nasıl bildin?
Se nunca recebeu minhas mensagens, como sabia que eu estava viva?
Eğer daha fazlasını bilmek istiyorsan... öyleyse çarkı çevir. Burada bedelini ödemeden gezinti alamayacaksın...
Aqui não terás uma viagem gratuita.
Öyleyse Macon, eğer daha iyi fikirlerin varsa, eminim onları duymaktan hoşlanacağım.
Então, Macon, se tiveres ideias melhores, gostava de ouvi-las.
Eğer vücutlarının gerçek insanlaşma için yol olduğunu inkar ediyorlarsa... öyleyse bu iffetsiz fahişelerden ne dersler çıkarabilirim?
Se negar a carne é o caminho para a verdadeira paz de espírito, então que lições posso aprender destas mulheres devassas?
Eğer düşmanın nerede olduğunu biliyorsa, öyleyse orada durma.
Se o inimigo souber onde estamos, é preferível estar noutro lado.
Öyleyse, eğer sis olursa, gelecekler.
Então, se houver nevoeiro, eles vêm.
Ve eğer öyleyse, ne inanılmaz bir son!
Se assim for, que grande final.
Öyleyse, eğer onu izole edebilirsek, onun programını stabilize edebiliriz.
Então se o isolarmos podemos conseguir estabilizar seu programa.
Öyleyse... Eğer siz şey gibi davranıyorsanız..
Portanto se estão a passar-se por...
Öyleyse o içeceği alırsam canlanamaz. Eğer çok yakınına gidebilirsen. Doğru mu?
Então, se eu lhe roubar a poção, ele morre de vez, certo?
Öyleyse eğer, otelde sana ihtiyaçları var.
Se sabe, precisam de você no hotel.
Eğer öyleyse, boğuluruz.
Se for muito longe, vamo-nos afogar.
Eğer tanrının heryerde olduğuna inanıyorsak, Öyleyse kendimizinde heryerde olduğuna inanmalıyız.. ve onun sevgisini yaymak için, hiçbir limitin, hiçbir mesafenin... ya da hiçbir yasaklamanın olmadığını, anlamalıyız.
Se acreditamos que Deus se encontra em todos os lados... então também devemos acreditar nisto sobre nós próprios... e compreender que não há limitações, ou fronteiras, ou proibições,
Ve eğer sesim öyleyse, vur beni.
Se não gostas, mata-me.
öyleyse 1938
öyleyse sorun yok 16
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleyse ne olmuş 16
öyleyse yap 21
öyleyse sorun ne 20
öyleyse anlaştık 24
öyleyse gidelim 26
öyleyse kim 21
öyleyse sorun yok 16
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleyse ne olmuş 16
öyleyse yap 21
öyleyse sorun ne 20
öyleyse anlaştık 24
öyleyse gidelim 26
öyleyse kim 21
eğer istersen 206
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39