Gördüğünüz gibi traducir portugués
1,772 traducción paralela
- Gördüğünüz gibi sizler gibi değiliz.
Não somos como vocês.
Gördüğünüz gibi, çalışmayı mümkün olduğunca normalleştirmeye çalışıyoruz.
Como podem ver, tentamos recriar um ambiente familiar.
Ama gördüğünüz gibi bizim cesed...
Não. Mas como podem ver, o tipo morto é...
Gördüğünüz gibi... dışkı değil, çukulataydı.
E então, como claramente se viu, não era... excrementos, era chocolate
Küçük bir heyecanlanmanın cihazda gördüğünüz gibi yüksek etkileri olabiliyor.
Justamente uma simples afirmação como esta é registrada completamente no display.
Gördüğünüz gibi çok ciddi bir kaza geçirdim, ama iyileşeceğim. Allah korudu.
É óbvio que sofri um acidente muito grave, mas hei-de recuperar, se Deus quiser.
Arkamda gördüğünüz gibi tüm rehineler sağ salim kurtuldu.
E parece, como podem ver por trás de mim, que todos os reféns estão seguros.
Gördüğünüz gibi, Bay Casablancas önce konumunu sağlamlaştırdı.
Como podem ver, o Casablancas mais novo alargou a liderança.
Gördüğünüz gibi Kadim teknolojisi hakkında çok geniş bir bilgi dağarcığımız var.
Temos vastos conhecimentos da tecnologia dos antigos.
Gördüğünüz gibi, dışarıdaki durum hızla kötüleşiyor.
Como vêem, as condições lá fora estão a piorar rapidamente.
Gördüğünüz gibi...
Como podem ver...
Ben hayatta kaldım. Gördüğünüz gibi.
Sobrevivi, claro.
Gördüğünüz gibi, Joy çocuklar olmadan 1 hafta bile yaşayamazdı.
- Entrem. A Joy não podia passar nem mais uma semana sem os miúdos.
Görüntülerden de gördüğünüz gibi üniformalara ulaşabiliyor.
Como podem ver no vídeo, ele tem acesso a uniformes.
Gördüğünüz gibi, kartın alt köşesindeki iz, bayana ait.
As impressões na borda do cartão pertencem à nossa vítima.
- Yerel savcı, kaza sırasında boğulma vakası diye geçiştirmiş. - Ama gördüğünüz gibi federal topraklardaki her ölümü incelememiz gerekir.
O médico-legista diz que foi afogamento, mas temos de investigar.
Her şeyi gördüğünüz gibi sanmayın.
Não tire conclusões precipitadas.
Gördüğünüz gibi, oldukça güzel ve üzgün.
Como podem ver, ela é bem bonita. E está em perigo.
Gördüğünüz gibi, genelde olduğu gibi çekici hâlinde.
Bem, como pode ver, ele está com o seu charme habitual.
Ve.. gördüğünüz gibi, Konsey üyesi... ve Demokrat Parti başkan adayı Thomas Carcetti... bu gün ofisimizde delil avına çıkmış bulunmakta.
No nosso turno do dia de hoje, podem encontrar o vereador e nomeado democrata Thomas Carcetti, que tem estado a fazer inquirições no departamento.
Ama bu bir animasyon değil, gördüğünüz gibi.
Isto não foi nenhuma reconstituição.
Gördüğünüz gibi, soy adım bana bir sorumluluk yüklüyor. Yaşatmam gereken bir şanımız var.
Vês, com o meu sobrenome vem a responsabilidade, a reputação que eu deveria manter.
Ama burada gördüğünüz gibi işlevsellikten asla taviz taviz vermiyoruz.
Mas pode ver-se claramente que a funcionalidade não foi sacrifi... Sacrificada.
Gördüğünüz gibi yeni satın aldığım mülk... Morgan Caddesi'nden başlayıp buraya kadar uzanıyor.
É que a propriedade que eu acabei de comprar, prolonga-se da Morgan Street até aqui mesmo.
Hangisi daha büyük bir sürpriz oldu bana... Gördüğünüz gibi ben ölmedim ve asla çocuk sahibi olmadım.
O que foi uma grande surpresa, já que não morri e nunca fui mãe.
Gördüğünüz gibi ben körüm ve bu üç embesil de benim hizmetçilerim. Peki ya hayvan... O da benim rehber makim.
Bem, normalmente é um bilhete por passaporte, mas este documento é tão oficial, que acho que vale 4 bilhetes.
Gördüğünüz gibi, kendini çok iyi bir şekilde başkalarına benzetebiliyor.
Como podem ver, ele é um personificador incrível.
- Gördüğünüz gibi.
- Basicamente o que está a ver.
Gördüğünüz gibi, Dethklok gülünecek bir şey yapmamış.
Como podem ver, os Dethklok não são motivo de riso.
Kongre üyesi, gördüğünüz gibi Global Dinamik'te yaptığımız her şey sınırları zorlamakla ilgili.
Congressista, como pode ver... tudo o que fazemos na Global Dynamics tem que ver com ultrapassar...
Sizin de gördüğünüz gibi, bu nanoçip bileşimi, sınırlı sınırsız kopyalama yeteneğine sahip.
Como podem ver o composto nanotécnico tem capacidades capacidades limitadas de duplicação.
Gördüğünüz gibi, öldüğü sırada boksör gibi duruyormuş.
Correcto! Como vocês podem ver estava com a postura de pugilista na hora da morte.
Gördüğünüz gibi Jack bunların takım sporu olduğuna karar verdi.
Vêem, o meu querido filho Jack, decidiu que isso são "desportos de equipa".
Gördüğünüz gibi, Joy'un başı gerçekten belada efendim.
Como pode ver, a Joy está numa enrascada, senhor.
Gördüğünüz gibi polis karşılık verecek. Çok ciddi bir durum olabilir.
Podem ver, a acção da Polícia, levando isto muito a sério.
Gördüğünüz gibi, araştırmam sırasında elinde güvenilir bir video kasete sahip olan Malezyalı güvenilir bir beyefendiye rastladım.
Sabes, na minha pesquisa, deparei-me com um determinado cavalheiro na Malásia que está em posse de um determinado vídeo.
Gördüğünüz gibi, bu bir -
Como podem ver, está...
Gördüğünüz gibi, bir tane siyah ve bir tane beyaz oğlum var, ama ben ırk farkını görmüyorum, ikisini birbirinden ayırt edemiyorum.
Como pode ver, tenho um filho branco e um filho negro, mas eu não olho à raça, por isso não sei dizer qual é qual.
Normalde, sizinle aynı fikirde olurdum, ama, gördüğünüz gibi, bu hassas bir konu.
Normalmente concordaria consigo, mas como vê isto é um assunto sensível.
Gördüğünüz gibi, devinim hızları yüksek doz kullanıldığında azalmıştır.
Como podes ver, os resultados actuais foram diminuídas significativamente com as doses mais elevadas.
Gördüğünüz gibi, tamamen doluyuz.
Como podem ver, estamos completamente lotados.
Gördüğünüz gibi Suudi Arabistan yazmak için kahve çekirdekleri kullandım.
Como podem ver, usei grãos de café para escrever "Arábia Saudita".
Efendim gördüğünüz gibi, burası filmin doruk noktası..
O Sr. como pode ver, este é o climax cenário..
Aslında bu çok güzel bir örnek oldu,... gördüğünüz gibi bilincimizi geliştirmek zorundayız.
Querem saber, este é o exemplo perfeito do tipo de consciência que precisamos criar.
Gördüğünüz gibi kendisi Fransızca bilmiyor.
Como pode ver, ela não fala francês.
Ve gördüğünüz gibi, hepsi farklı ebatlarda.
E como podem ver são de tamanhos diferentes.
Gördüğünüz gibi ana sayfayı takrar dizayn etmeye karar verdim.
"Como podem ver decidi mudar " a página inicial... outra vez!
Gördüğünüz gibi 17-B'deki bayan hata yapmış.
Parece que a senhora do 17-B está enganada.
Gördüğünüz gibi, çoğumuz satış yarışında gayet iyi.
Como podem ver, a maioria de nós está a ir bem no desafio de vendas.
- Gördüğünüz gibi tura çıktılar.
- Elas tinham uma digressão.
Gördüğünüz gibi, esrar aynı zamanda kenevir de olabilir.
Canábis também pode se referir ao cânhamo.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
gördüm 831
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördü 16
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
gördüm 831
gördün 90
gördünüz 57
gördük 25
gördü 16
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördüm onu 79
gördüğüm kadarıyla 80
gördüğünüz üzere 29
gördüm onları 17
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördüm onu 79
gördüğüm kadarıyla 80
gördüğünüz üzere 29
gördüm onları 17