Hepsi traducir portugués
61,552 traducción paralela
Hepsi mi?
Todos?
Evet, hepsi.
Sim, todos.
Hepsi yalancı.
São todos mentirosos.
O zaman hepsi bu kadar.
Bem... Então é tudo.
Ama hepsi bir yana, hayatta kalacağımdan korkuyorum.
Mas, acima de tudo, tenho medo que sobreviva.
Sadece şaşırdım, hepsi bu.
Só estou surpreendida, mais nada.
Ve hepsi bana bakarak kafalarını sallayıp...
E eles olhavam para mim e abanavam a cabeça e diziam
Ama bunların hepsi ne kaybettiğim ile ilgiliydi.
Mas essas eram apenas formas de lidar com o que perdera.
.. hepsi.
Tudo.
Pazarlık başarıya ulaşırsa hepsi gidecek.
Se o acordo é consumado, ele desaparece.
Hepsi arkandan gelir.
Todos te seguirão.
Hepsi bu.
É tudo.
Hepsi tünelden çıkana kadar beklememiz gerektiğini Silver'a söyle.
Diz ao Silver que é importante esperarmos até terem saído do túnel, antes de fazermos qualquer movimento.
Hepsi de ona inandı.
E todos acreditaram nele.
Ancak hepsi anlamsız o yanaşmadıkça.
Mas é tudo insignificante a não ser que... ele concorde.
Annen ve kız kardeşin... Senin yüzünden hepsi öldü, Ben.
A tua mãe e a tua irmã estão todos mortos por tua causa!
Sana söylediklerimin hepsi doğru.
O que te disse é verdade.
Pasaportlardaki adresler, hepsi aynı.
As moradas nos passaportes são todos iguais.
Bunun dışındakilerin hepsi sapkınlıktır.
Tudo o resto é uma perversão retorcida.
Belki bunların hepsi yakında biter.
Talvez tudo isto termine em breve.
On dört hücre daha var hepsi aynı anda saldırmalı.
Há mais 14 células que têm de atacar em simultâneo.
Hepsi masamda.
Está na minha secretária.
Arkadaşımla beraber hareket edeceksiniz programlarının hepsi bilgisayarda.
Vai explicar ao meu amigo como funcionam os programas que tem no portátil.
O ve adamları saldırı düzenlemeye çalışıyorlar çok fazla insanı öldürecekler ve bunun içinde senin annen kardeşleriniz, çocuklarınız, hepsi olacak.
Os homens dele querem lançar ataques que vão matar muita gente, ou seja, as vossas mães, as vossas irmãs e os vossos filhos.
Onu şimdi öldürmek için nedenlerin hepsi. Eve dönüş yolunun başlangıcı olacak.
Agora, mais razões temos para a matar e pensarmos em regressar a casa.
Hepsi size bilgilendirme olarak geliyor.
Estás a par de tudo.
Çoğunlukla hepsi ayndır, ama biraz farkları vardır.
São praticamente iguais. São só um pouco diferentes.
Hepsi benim yüzümden öldü.
Estão todos mortos por minha causa.
Yemin et... Ve hepsi biter.
Jura-o... e isto acaba tudo.
Hepsi bana sırt çevirdi.
Viraram-se todos contra mim.
Hepsi bana sırt çevirdi, hesabını verecekler.
Viraram-se todos contra mim e quero que todos paguem por isso.
Hepsi bu mu?
É tudo?
Bekle... yani senin beynin, daha büyük bir beynin parçası gibi, hepsi birbirine bağIı ve dosya paylaşıyorlar ve...
Espera... como se o teu cérebro fizesse parte de um cérebro maior e tudo se baseasse em contactos e partilha de ficheiros e...
Hepsi yok oluyor, puf.
Desaparece tudo.
- Hepsi gitmiş.
- Desapareceram.
Yakalama emri, arama izni, şüpheli ilamı, hepsi gitmiş.
Os alertas de atenção, buscas e mandatos, pessoa de interesse, foi-se tudo.
Hepsi kafamızda, fantezi gibi.
Está na nossa cabeça, como uma fantasia.
Bu dışarıda bizim gibi bir sürü insan olduğunu kanıtladı. Bir tür bilgi ağı olması gerek çünkü hepsi kim olduğunu biliyordu.
Só provou que há muitos mais do que pensávamos e que tem de haver uma rede de informações porque todos sabiam quem nós éramos.
Hepsi o kadının yerinde olmak isterdi.
Todas queriam ser ela.
Hepsi yalan.
- Mentiras!
Dava açarsak hepsi basında yer alır. Dava ile alakalı olmayan konular bile.
Tudo o que acontece vai para a imprensa.
Ama aldığımız duyumlara göre o gece vardiyanın sonuna doğru istasyondaki taşaklıların hepsi coplarıyla bara dönmüşler o bisikletli sik kafaların yere izlerini çıkarmışlar.
Mas diz-se que naquela noite, no fim do turno, os polícias da esquadra foram ao bar com cassetetes e reduziram os cabrões a manchas no chão.
Diğerleri de benzer sebeplerle açılmış. Hepsi de bir anda geldi.
E os outros são parecidos e vieram todos juntos.
- Oh, hepsi benim hatamdı!
- É tudo culp minha.
Hayır, hepsi özledim kara yazılarının malıdır.
Não, tudo é propriedade da Srta. Black.
Hepsi bu kadar mı?
- É só isso?
Sadece, Bazılarını yaşıyoruz Zamanlama sorunları, hepsi bu.
É que, só temos tido alguns desencontros, só isso.
Hepsi karanlık burada.
Está tudo escuro aqui.
Karen! Hepsi bir amaca hizmet ediyor, Jennifer.
Estão todos a servir a um propósito, Jennifer.
Blanca kapıları kilitlemeden hepsi kaçtı.
Fugiram todos, antes de a Blanca fechar as portas.
Hepsi daha sonra açılabilir.
Eles podem chegar mais tarde.
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsi senin olsun 16
hepsini istiyorum 28
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsi senin olsun 16
hepsini istiyorum 28
hepsi mi 80
hepsine 52
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi gitti 84
hepsi geçti 70
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120
hepsine 52
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi gitti 84
hepsi geçti 70
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120