English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Korkuyor

Korkuyor traducir portugués

4,920 traducción paralela
Billy korkuyor.
O Billy está com medo.
Tek ortak nokta ise, hepsinin aynı adamdan korkuyor olmalarıydı.
Mas a única coisa comum era que todos temiam o gajo.
İnsanlar hala korkuyor muydu?
As pessoas ainda estavam com medo?
İnsanların bu oyunu, yıldızı sönmüş bir süper kahraman olduğunuz izlenimiyle savaşmak için sahneye koyduğunuzu düşünmelerinden korkuyor musunuz peki?
Tem algum receio que digam que está a fazer esta peça para combater a ideia de que é um super-herói acabado?
İnsanın gözü korkuyor, değil mi?
Intimidante, não?
Korkuyor musun?
Está com medo?
Sanırım Morgan senden korkuyor çünkü son zamanlarda çok garip davranıyorsun.
Acho que o Morgan só está preocupado contigo porque, ultimamente, tens agido de uma maneira estranha, ok?
senin şu anda hissettiklerinden korkuyor.
têm muito medo de sentir o que estás agora a sentir.
Adamlarım korkuyor. Kazı alanını terk etmeliyiz.
Os meus homens estão aterrorizados.
İkramiyesini kaybetmekten korkuyor.
Ele tem medo de perder o prémio, só isso.
Bence korkuyor.
Penso que ele tem medo.
Bence gerçekten korkuyor.
Penso que ele está assustado.
Onlar korkuyor.
Eles têm medo.
Belli ki senden çok şeriften korkuyor.
Um informante afirma que a compraste. Claramente, tem mais medo do xerife do que de ti.
- Korkuyor. - Elbette korkmuyor.
- Está assustado.
Ona ihtiyacım olmasından korkuyor.
Ele tem medo que eu vá precisar dele.
Hayır ona ihtiyacın olmayacağından korkuyor.
Não. Ele tem medo que não vás precisar dele.
Max hala benim yatağımda uyuyor biliyor musun? Onu almalarına izin verdiğin için kendi odasında uyumaya korkuyor çünkü.
Sabias que o Max tem medo de dormir sozinho porque tu deixaste que o levassem?
Korkuyor musun benden?
Assusto-te?
- Korkuyor, korkuyor.
Ela está assustada...
Evet, korkmuş ve yalnız ve neler yapabileceğinden korkuyor.
Sim, assustado e sozinho, com medo do que ele pode fazer.
Beyaz adam her şeyden korkuyor.
O homem branco tem medo de tudo.
Doğru. - Odaklanmış durumda ve korkuyor.
- Ele está concentrado e assustado.
Elliott. Yine geçmişi yüzüne vuracaksın diye çok korkuyor. Eloise'e karşı onu utandıracaksın diye.
Elliott, ele teme que lhe descarregue tudo na cara e o embarace em frente da Eloise.
Ama her zaman korkuyor olmayacaksın.
Mas nem sempre terás medo.
Seninle bir ilişki kurarsam beni kaybedeceğinden korkuyor.
Porque acho que tem medo de me perder caso eu crie uma relação contigo.
Benden korkuyor d'Artagnan.
Ela assustou-me, D'Artagnan.
Unutulmaktan korkuyor musun?
Estás preocupada sobre seres esquecida?
Bu yüzden de insanlar benden korkuyor.
E por isso as pessoas têm medo de mim.
korkuyor musun, senden daha fazla kazanacağımdan...
Tens medo que eu ganhe mais dinheiro que tu?
Sanırım ailem kazada öldüklerinden ve şu anda cennete girdiğimizden korkuyor.
Creio que a minha familia teme ter morrido no acidente, e estar a entrar no paraíso.
O onun odasında uyumaya korkuyor olduğunu söyledi,
Disse que tem medo de dormir em seu quarto.
Ama yılanlardan korkuyor.
Mas tem um medo de morte de cobras.
Bir de Marco ikizleri getirecek, tek başına onlara bakmaya korkuyor.
Além disso, o Marco vai trazer os gémeos, pois receia olhar por eles sozinho.
Bana konuşmasının, öldürülmesine sebep olacağından korkuyor.
Está preocupado que, ao falar comigo, acabe por ser morto.
Beni kaybetmekten korkuyor.
Ele tem medo de me perder.
Onu ne kadar ısırmasını istese de, yapmıyor çünkü onu kaybetmekten korkuyor.
Não importa o quanto ela lhe pediu para ele a morder, ele não o pode fazer porque tem medo de a perder.
Ama şimdi korkuyor musun?
Mas tens medo agora?
Dünya bizden korkuyor.
O mundo receia-nos.
- Korkuyor musun?
- Estás com medo?
Aklınızdan geçenleri söylemeye korkuyor musunuz, hanımefendi?
Sra Aboukassis, tem medo de dizer aquilo que pensa?
Amerika'dan korkuyor. Benden de korkuyor, saklanıyor.
Assusta-se com o país, tem medo de mim, esconde-se.
insanlar sizden korkuyor Reis.
As pessoas temem-vos, comodoro.
Bizim ayrılık beni çok korkuyor yapar.
" A nossa separação assusta-me muito.
Herkes gelmeye korkuyor çünkü Ganya'nın sana ve babama kızgın olduğunu biliyor hapishane anlaşmasını bozduğun için.
Têm medo de lá ir. Sabem que o Ganya está chateado contigo e com o pai pela quebra do contrato da prisão.
Sanırım bir tarafım annemin haklı olmasından korkuyor.
Acho que uma parte de mim se preocupa se minha mãe está certo.
İnsanlar korkuyor, Hank.
Estão com medo, Hank.
Hatta senden korkuyor.
Ela tem medo de ti, na verdade.
- Sanırım erkekler benden korkuyor.
Acho que os homens ficam intimidados por mim.
Korkuyor musun?
Tens medo?
Korkuyor musun?
Estás assustado?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]