Üst traducir portugués
9,077 traducción paralela
H ve J harfleri üst karakterlerle yazılmış.
Troca as letras H e J.
Neden dünyanın üst düzey istihbarat örgütlerinden biri yardımımızı istiyor?
Porque é que uma das maiores empresas de espionagem quer ajuda?
Chicago'da Spencer ın yaptığı gibi listede üst sıraya fırlayan herhangi bir oyuncu ara.
Procura por qualquer jogador em Chicago que disparou na classificação tão rápido como o Spencer fez.
Hükümetin en üst seviye gizlilikteki bir "blacksite" ında yasa dışı çekilmiş bir fotoğrafı sızdıran adamın.
O mesmo homem que divulgou uma imagem ilegalmente fotografada... de um local altamente secreto do Governo.
- Lido Güvertesi nerede? - Lido Güvertesi en üst güvertemizdir.
- Onde fica o convés Lido?
- Bu üst geçidi mi yoksa ötekini mi diyorsunuz?
Este ou o seguinte?
Ve onu çoğu gece üst ranzada yatırmama benzemez bu.
Não é como se dormisse na cama de cima. Na maioria das noites.
Doğrusu Rachel ve Paul'a olanlardan sonra onun burada olması her şeyi alt üst eder.
Francamente, depois do que aconteceu com a Rachel e o Paul, ela estar aqui é perturbador.
Şüphelendiğimiz üzere, patlamadan geriye kalan radyasyon üst güverteyi tahrip etmiş.
Tal como suspeitávamos, é radiação residual da explosão que destruiu os conveses superiores.
- Beş basamaklı öğeleri üst katta.
As coisas caras estão ali em cima.
Ve ikimiz de biliyoruz ki Faye Hala'nın üst gövde gücüne sahibim.
E ambos sabemos que eu herdei a força da tia Faye.
Ve ben alt üst oldum.
E percebi que fiz asneira.
10 yıl sonra hayatıma giriyorsun, ve hayatımı tekrar alt üst etmeye mi çalışıyorsun?
Regressas à minha vida, passados dez anos, e tentas virá-la do avesso, outra vez?
Gerçekten alemini üst sınıfa taşıyıp rafları devirmeni sağlıyor.
Está a dar classe à prateleira do álcool e menus de entregas.
İki yıl üst üste kupayı biz aldık.
Conquistámos o troféu dois anos consecutivos.
Eğer bunu öğrenirse Catherine beni öldürür ve her şey alt üst olur, değil mi?
A Catherine vai-me matar se descobrir, e isto lhe explodir na cara, está bem?
Bu onların üst düzey bilim insanlarından birine ait kartın kopyası.
É uma cópia do cartão de acesso de um dos melhores cientistas deles.
Yüzeysel dalgalanma navigasyon hesaplamalarını alt üst ediyor.
- A variação do campo está a tornar impossível efectuar cálculos de navegação.
- Yüzbaşı ve ben ordudaki her üst ve ast kadar iyi geçinirdik.
O tenente e eu dávamo-nos bem, bem como qualquer oficial superior e subordinados nas Forças Armadas.
Tamam, üst kata geliyor musunuz?
Vocês vão subir?
Şifonyerimin üst çekmecesinde sol tarafta...
Na primeira gaveta da minha cómoda, do lado esquerdo...
Cumartesi günü de kitap kulübünü ağırlayacak. Ansızın uğrayıp, komik bir şeyler söyleyeceğim sonra üst katta bekleyeceğim.
E no Sábado, ela vai ser a anfitriã do clube do livro, por isso tenho que aparecer, dizer algo engraçado, e depois ficar lá em cima.
Çünkü üst kattaki Peter'ı dinlerken, İsa'nın mesajını tam olarak yerine getirmediğinizden endişelendim.
Porque, a ouvir a Pedro lá em cima, Eu estou preocupado que vocês não estejam totalmente empenhados na mensagem de Jesus.
Onu üst kata götürün.
Leva-o lá a cima.
Peki aradan onca sene geçtikten sonra neden üst düzey bir hukuk firmasını bırakıp Cole'un şirketinde işe başladınız?
Então, porque, depois de todos estes anos, deixaria um escritório de advocacia de nível superior para se juntar à empresa do Cole?
Gerçekte en üst düzeyde ABD askerleriyle ve hükümetle birlikte çalıştığı konusunda ısrar etti.
Ele continuava a insistir que tinha trabalho para os mais altos cargos do exercito americano e governo.
Pentagon'la bağlntıdaydık bazen günde beş defa, en üst seviyede, her gün.
Nós mantínhamos contacto com o Pentágono, as vezes cinco vezes por dia, ao nível mais alto, todos os dias.
Afgan ve İngiliz cesetleri üst üste yığıldı.
E os corpos - afegãos e britânicos - acomulavam-se
- Tamam. Böylece üst kısmı çıtır çıtır olur ama içi nemli kalır.
Por fora fica torrado, mas por dentro fica macio e húmido.
Yaraların çoğu, üst batında, dalağı ve kara ciğeri zarar görmüş.
A maioria das lesões está no abdómen, danificando o baço e o fígado.
O günden beri şebekeye sızıp üst düzey isimleri bulmaya çalışıyoruz.
Temos tentado infiltrar-nos na organização desde então, - descobrir que é o peixe graúdo. - Onde está a escuta?
Herrmann, üst katlar bizde.
Herrmann, tu e eu vamos subir.
Sonsini, Jobs'la Apple 1980'de halka açıldığından tanışmıştı ve üst düzey yöneticiler için yüzsüzce büyük bir eski tarihli opsiyon programı yapıldığında Pixar'da yönetim kurulu üyesiydi.
Sonsini conhecia Jobs desde que a Apple se tinha tornado pública em 1980 e era membro do conselho da Pixar quando foi criado um grande programa de opções de compra de acções retroactivas para executivos.
Deluxe Otel'in üst katındalardı.
No hotel Deluxe.
Kırıklar koronal eklerden, üst çene ve elmacık kemiğine kadar uzanıyor.
As fracturas estendem-se pela sutura coronária, - maxilar e processo zigomático.
Çikolata ve vanilya berbat eder üst çenemi.
Chocolate e baunilha deixam confusão na minha maxila
Artık işi bir üst seviyeye taşıdın, öyle değil mi?
Mas agora levou isto para o próximo nível, não é?
Neyse, bak şimdi gitmen çok kötü çünkü üst kat komşum burada işe girdi.
Seja como for, ouve, é uma coisa terrível ires embora agora porque eu acabei de contratar a minha vizinha do andar de cima.
Ardından, Gaitonde veya üst düzey sorumlulardan Pl veya IG gitmeli, mahkeme düzeni böyle.
Então, o Gaitonde ou o inspetor-chefe não podem ignorar a ordem judicial.
- Üst kattaki bir dairede. - Demek üst katta...?
- No apartamento de cima.
Abdominal ezikler ve sağ üst bacağında deformasyon var. Pelvis çıkığı bağlandı.
Contusões abdominais, deformidade na perna direita, ligaduras postas por causa da instabilidade na pelve.
Prensi üst kata çıkaracak, Archer ve Lana'nın onu bana getirmek için... -... bekledikleri yere.
Ela irá trazer o príncipe para cima onde o Archer e a Lana estão à espera para o trazerem até mim.
Eğer majesteleri asansörü kullanırsa veliaht prense daha güzel manzaralı bir güzergâhta üst kata dek eşlik edeceğim.
Se sua Majestade preferir, suba no elevador, eu acompanharei Sua Alteza lá acima por uma vista mais pitoresca.
Fawad, seninle birazdan üst katta buluşalım.
Fawad, menina, encontramo-nos lá em cima.
Biliyorum, sadece yönetici kademesindesin henüz, hiçbir şeyi aceleye getirmiyoruz. Fakat üst kademede işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmenin senin adına iyi olacağını düşündük. Senin de sözün geçsin istedik.
Sei que é apenas gerente e não estamos a apressar nada, mas achámos que seria bom para si ver como as coisas funcionam nos níveis superiores, fazer-se ouvir.
Bir de, Bay Stern, söylemeden edemeyeceğim üst düzey yöneticilerin bulunduğu yemeğe davet ettiğiniz için teşekkür ederim.
Stern, não é preciso dizer que agradeço o convite para estar cá com toda a equipa sénior.
Smokininiz ve davetiyeniz üst katta hazır.
O fato e o convite estão prontos lá em cima.
Rutin hareket işlevine girebiliyorum ama üst çekirdek işlemlerine erişemiyorum.
Capto função de movimentos de rotina, mas nada de processos superiores.
Yeniden yönlendirmeyi deneyebilirim ama bu üst seviye mühendislik.
Posso tentar desviar, mas isto é engenharia adiantada.
O yüzden üst işlevleri, ikinci bir yapay zekâya yönlendirildi.
As funções superiores são então desviadas para uma IA secundária.
- Aksilikler hep üst üste gelir.
Uma coisa leva a outra. O quê?
üstünde 26
üstad 57
usta 624
üstadım 40
üstüne 19
üstüme gelme 43
üstüne alınma 28
üstüne üstlük 16
üstünü ört 16
üstelik 366
üstad 57
usta 624
üstadım 40
üstüne 19
üstüme gelme 43
üstüne alınma 28
üstüne üstlük 16
üstünü ört 16
üstelik 366
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstü kalsın 270
üstüne bastın 27
ustam 16
üstüme iyilik sağlık 18
üstat 86
üstümü değiştireceğim 19
usta fang 25
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstü kalsın 270
üstüne bastın 27
ustam 16
üstüme iyilik sağlık 18
üstat 86
üstümü değiştireceğim 19
usta fang 25
usta ichi 104
usta wong 67
üstümü değiştireyim 16
üstad li 28
üstad fang 18
üstad wu 16
üstad tuan 24
üst kata 19
üstesinden gelirim 31
üst kat 16
usta wong 67
üstümü değiştireyim 16
üstad li 28
üstad fang 18
üstad wu 16
üstad tuan 24
üst kata 19
üstesinden gelirim 31
üst kat 16