English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ H ] / Hayatının zamanı

Hayatının zamanı traducir ruso

996 traducción paralela
En son ne zaman bir günde dört kişinin hayatını kurtardın?
Когда ты в последний раз спасал четыре жизни за один день?
Zaman hayatın özüdür. "
ИЗ НЕГО СОСТОИТ ЖИЗНЬ "
Hayatım istediğin kadar zaman senin olsun. İnanamayacağın kadar anlayışlı ve sabırlıyımdır da.
Дорогая я дам тебе столько времени, сколько есть во Вселенной, если захочешь и столько доброты и терпения, сколько есть во мне.
Artık kendi hayatımı yaşamanın zamanı geldi. - İstediğim zaman Windward'a gideceğim.
Я пойду в Уиндуорд каждый раз, когда захочу.
Artık evlenmesinin ve düzenli bir hayat kurmasının zamanı geldi.
Ему самое время жениться и остепениться.
Her zaman, hayatının sonuna kadar orduda kalırsın diye düşünüyordum.
Я всегда думал, что ты всю свою жизнь проведешь в армии.
Belki o zaman hayatın tadına varırdım.
Не любил бы и жил спокойно.
Şey, hayat her zaman insanın istediği gibi değildir.
В жизни не всегда приходится делать только то, что нравится,..
Peki, o zaman, hayatını kurtarmak beni çok mutlu eder.
Ну в таком случае, я буду рад спасти Вам жизнь.
Hediyeler hiçbir zaman bütün hayatımın sahibi olmadı.
Дал то, чего у меня никогда не было.
Hayatımın en güzel zamanıydı.
Это было лучшее время в моей жизни.
- Tabi, özel hayat kurmak için hala zamanın var.
- Да, пока вы в расцвете сил.
Düşünmek için zaman istiyorsan, tamam. Zaten üç yıl bekledim ve gerekirse... hayatımın sonuna kadar da bekleyebilirim.
Если тебе нужно время подумать ладно, ведь я уже ждал три года, и я могу ждать всю жизнь, если придётся.
Geçtiğimiz beş ay hayatımın en mutlu zamanıydı.
Последние пять месяцев были самыми счастливыми в моей жизни.
Aslında hayatın güzelliklerini, ne zaman yaşayabileceğini merak ediyorsun.
И... спрашиваешь себя - наступит ли время, когда сможешь насладиться радостью жизни.
Hayır, McCoy hayatının en güzel zamanında yaşamı bırakmayacak.
Нет. Маккой не должен уйти из жизни в расцвете лет.
Gideon halkı, her zaman hayatın kutsallığına inandı.
Видите ли, жители Гидеона всегда верили, что жизнь священна.
Her zaman hayatının hazineleri olduğunu söylerdi.
Она всегда говорила, что мы - ее самое большое сокровище.
O zaman gönüllü olarak inip sakin bir çiftçi hayatı yaşayacaksın.
Вернуться к вашей простой культуре и...
Ama bugün, bu Pazar sabahı, hayatımda ilk defa olarak, ve bu KOW radyo istasyonu yayına başladığından beri ilk olarak, her zaman yaptığım şeyin ve müzik çalmanın dışına çıkıp size küçük bir öykü anlatacağım.
Но я здесь в воскресенье, впервые в моей жизни и действительно впервые с начала существования радиостанции KОW не только ради диджея и ради моего дела, но для того, чтобы рассказать вам маленькую историю.
Seçim her zaman zordur. Yalnızca fizikte değil, hayatında da aynı sorunlar olacaktır. Her seçiminde kaybettiğin şeye yoğunlaşacaksın, yaptığın şeye değil.
Сделать выбор всегда трудно, и не только в физике, ты столкнешься с этой же проблемой и в жизни, так как, над каждым выбором надо сконцентрироваться над тем, что ты теряешь, а не что ты делаешь...
Her şeyin durmasını bekliyorsun yağmurun zamanın trafiğin hayatın insanların dünyanın ;
Ты готов к тому, что всё остановится : дождь, время, поток машин, жизнь, люди, мир ;
Hayatın bu zaman yüzüğüne bağlı.
Это кольцо времени - твоя линия жизни.
Her zaman davetsiz çıkageliyorlar burunlarını hayatıma sokuyorlar.
Они вечно приходят без приглашения. Суют свой нос в мою жизнь, во все.
Rimspoke'nin evindeki hayatın koşuşturmayla geçtiği söylenemez, ama bazen bükülmüş bir tekerlek ya da eğrilmiş bir gidon için de zaman harcamak gerekir.
Ќет никакого стресса, но иногда разбалтываетс € то или иное колесо или педаль велосипеда.
Annabel, Nutuk çekmek istemiyorum. Yine de çocukluk insan hayatının en iyi zamanıdır.
јннабель, не хочу читать нотации... но детство - лучшее врем € в жизни человека.
Ayrıca, hayatımda anlamlı bir şeyler yapmamın zamanı geldi.
цмыяифоум поиои еиласте йаи ти еиласте. маи, йаи ауто тоус димеи лецако пкеомейтгла.
Tamam, Goose öldü. Ama o her zaman hayatını riske atardı.
Ладно, Гусу не повезло, значит такая у него была судьба.
Hayat geçip gidiyor. O adam olana kadar senin zamanın geçecek.
Жизнь проходит быстро, пока он окрепнет, пройдёт и твоё время.
- O zaman fırınında kal. Ve yurdunda. Ben de komün hayatı yaşadım.
Нас и так четверо, в двух комнатах.
Devrelerim geri döndürülemez bir şekilde Hayat, Evren ve Her şeyle ilgili evrensel sorunun yanıtını bulmak üzere çalışmaya başladı, ama programın bitmesi biraz zaman alabilir.
Все мои цепи бесповоротно заняты вычислением ответа на основной вопрос Жизни, Вселенной и Всего остального, но выполнение программы несколько затянется.
Sık sık düşünüyorum... ölümden sonraki hayatımızda... geleceğe artık hiçbir borcum kalmamışken... basit bir adam olabilirim. O zaman tekrar karşılaşabiliriz ve sen gelip... bana sahip çıkarsın... ve senin kocan olduğumu bilirsin.
Я часто думал что в грядущем, когда я отдам долги будущему я смогу быть просто человеком мы встретимся и ты назовёшь меня своим и узнаешь, что я твой муж.
Hayatının en güzel zamanı.
Лучшее время всей твоей жизни.
Hayatının en güzel zamanı ha, evlat?
Лучшее время всей твоей жизни, да, парень? - Где Лана?
Hayatının en güzel zamanı ha, evlat?
Лучшее время всей твоей жизни, да, парень?
Hayatta gülmek çok önemli bir şeydir, ama biraz cefa çekmen de gerekir, yoksa hayatın güzelliklerini hiçbir zaman göremezsin.
Смеятся, это важно, но нужно немного и страдать... потому что иначе упустишь всю суть жизни.
Sizin zamanınızda hala günlük hayatın parçasıydılar!
¬ твоЄ врем € они ещЄ ведь были на повестке дн €!
... zaman içinde kendini zor bir hayatın içinde buluyor.
Ну и в процессе, как бы, проходит суровую перековку.
Hayat ancak Altın Sayvan'ın yok edildiğini hayal ettiğim zaman dayanılır oluyor.
Жизнь можно вытерпеть только когда представишь... что Золотой храм... разрушен.
Seninle zaman geçirip..... iki insan birbirlerini sevdiğinde gerçek hayatın nasıl olabileceğini görmek istiyorum.
Мне нужно время... чтобы показать какой может быть настоящая жизнь, если люди важны друг для друга.
İlginçtir. Hayatımın eserini başardığım zaman nihayet gerçek bene kavuştum.
Но это интересно, что в тот самый момент, когда я достиг результата в работе всей моей жизни, я становлюсь, наконец, самим собой.
Çok uzun zaman önce, Yggdrasil, Hayat Ağacı, dünyanın merkezinden yükselirken yaşanmış bir hikaye. Dinle...
original translator from Da in Eng ~ Christina Witting Estrup ~ ( Prima Vista )
Hayat öyle çok daha güzel yaşanırdı. Ayrıca Paris'in tadını çıkarmak için zamanımı da olurdu.
Жизнь стала бы намного круче, и мы бы с тобой покорили весь Париж.
Yani biri sizin hayatınızı mahvederse ancak o zaman onu öldürebilirsiniz.
Например,... если кто-то вас постоянно обижает?
O zaman, meslek hayatımın sonuna kadar belge dolduracağım.
Мне потом отчитываться до конца жизни.
Hayatının sonuna kadar zamanın var!
Можешь не спешить!
Hayatım boyunca ne zaman altın zincirle oynayan birini görsem düşünürüm.
Я всю свою жизнь думала о вас... Всякий раз, когда вижу кого-нибудь, теребящего цепочку на шее... Я спрашиваю себя...
Görüyorsunuz hayatımız, zamanın parmakları arasından düşen bir toz parçası gibi.
Наша жизнь - всего лишь пылинки... утекающие между пальцами ... времени...
Elbette o zaman hiçbirimiz bunların hayatımızı ebediyen değiştireceğini bilmiyorduk.
Никто из нас не подозревал конечно как они изменят навсегда наши жизни
Bu zamanında ilgilenmeniz gereken hayatın o anlarından biri.
И это один из таких моментов, с которым каждый рано или поздно сталкивается!
Ve insan hayatının bir kısmından vazgeçerse, mesela 18 ay o zaman için ne kadar değer biçer?
Так вот, когда человек отказывается от части своей жизни, например, от 18 месяцев, как он определяет цену этого времени?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]