English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ I ] / Ilerleme

Ilerleme traducir ruso

1,779 traducción paralela
Bir ilerleme sağladınız mı?
Есть подвижки?
Bu işin ilerleme şeklini sevmedim, Mike. Ama hain diye etiketlenmeye de niyetli değilim.
Я не в восторге от того, как меня втянули в это, Майк, но я не упущу шанс упаковать предателя.
Gösterin bakalım ne kadar ilerleme kaydettiğinizi.
Итак. Покажите прогресс.
Luıcien konusunda ilerleme kaydedebildiniz mi?
Есть прогресс с Люсьеном?
Doktor, canlandırma deneylerinizde ne kadar ilerleme kaydetmiştiniz?
Как далеко вы продвинулись в ваших экспериментах по воскрешению, доктор?
Dr. Lightman'ın demek istediği, Wayne 5 yıldır tedavi görmesine rağmen bir ilerleme göstermediğine göre belki başka bir fikir almak sana yardım olabilir.
Доктор Лайтман хочет сказать, что так как Уэйн не показал значительное улучшение в течение 5 лет лечения, может, я могу помочь вам квалифицированным советом?
Bir ilerleme olduğunu duydum.
Слышала, вы совершили прорыв.
[\ a6] 3 ARALIK Barbara, evlilik danışmanından pek hoşlanmıyor ama ilerleme kaydediyoruz.
Барбара не в восторге от брачных консультаций, но у нас есть прогресс.
Kaydettiğin ilerleme inanılmaz gerçekten.
Ты делаешь успехи, это невероятно.
Konuştuğumuz şeyle ilgili bir ilerleme raporu duymayı bekliyorum.
Я... я жду отчет о прогрессе по тому вопросу, который мы обсуждали.
Pardon ama çok büyük bir ilerleme kaydedebilirim ben.
О, извините. Я бы здорово улучшила дела.
- Çok ilerleme kaydedemediniz mi?
- У вас не наблюдается большого прогресса.
Otopside iki cesedim var bir de göz yuvarı. Ve hiçbir ilerleme yok.
Я меня тут два трупа и глазное яблоко.
Ve ardından evet doğal bir ilerleme oldu Onlarla yarışmak istedim
А потом, - что вполне логично, у меня появилось желание гоняться
Bu uzaktaki platoda ilerlemek oldukça yavaş ama bilge bir adam demiş ki "yavaş ilerleme, kalıcı ilerlemedir."
Прогресс медленный в этих отдаленных местах Но мудрый человек однажды сказал Медленный прогресс надежней
Woolsey hâla diplomasi kartını oynuyor,... ama pek ilerleme kaydettiği söylenemez.
Вулси прибегает к дипломатии, но пока безуспешно.
Şunu es geçmemek gerek, son 20 yılda motosiklet yarışlarında emniyet açısından olağanüstü ilerleme kaydedildi.
Нужен баланс. Надо сказать, что за последние 20 лет безопасность мотоспорта вышла на фантастический уровень.
Bu büyük bir ilerleme.
Это большое достижение.
Ne gibi bir ilerleme kaydettiğini bilmek istiyorum.
Хотел бы спросить, как далеко ты продвинулся в нашем деле?
Beyin cerrahide ilerleme şansımı azaltmayacağını umuyordum.
Надеюсь, это не снизит моих шансов в нейрохирургии.
İşin aslı ilerleme kaydettim.
Вообще-то, у меня наметился прогресс.
Hemen ilerleme göstermem gerekiyor, Malaya.
Мне нужен прорыв, Малайя.
Roma'ya kansız bir giriş karşılığında Napoli'ye sorgusuz ilerleme.
Безопасный проход в Неаполь в обмен на... бескровное взятие Рима.
Şimdi olmaz, gerçekten ilerleme kaydetmişken olmaz.
ВЫ прекрасная женщина, и может...?
Geleneksel Japon mutfağında, tabakların servisinde bir ilerleme vardır.
В традиционной японской кухне есть порядок, в котором принято подавать блюда.
Yaşam tarihinde olağanüstü ilerleme için sahne kurulmuştu.
И это стало причиной одного из самых удивительных событий в эволюции земной жизни.
Bu yüzden yöntemi ve zaman aralığında ilerleme oldu.
And this has resulted in a rapid escalation of his M.O. and his timeframe.
Soruşturmada çok az ilerleme kaydetmişler.
Пока они мало продвинулись в расследовании,
Analistçi bayan dava üzerinde ilerleme kaydettiklerini söylemişti.
Но леди из полиции сказала, что у вас наметился хороший прогресс по данному делу.
Neden olmasın? Herkesin yerinin belirlendiğini, söylememe gerek yok,... büyük bir ilerleme olabilir, Johnny. Büyük fırsat.
И вряд ли мне нужно говорить, что для всех кто уже работает, это могло бы означать большое продвижение, Джонни... большие возможности.
Bir hafta içinde bile çok ciddi ilerleme söz konusu.
Речь идёт о серьёзном ухудшении за последнюю неделю.
Geri döndüğümde, epey bir ilerleme görmeyi bekliyorum.
Когда я вернусь, надеюсь увидеть значительный прогресс.
Essex'de hâlâ ilerleme yok mu?
Есть зацепки по Эссексу?
Güzel ilerleme gösterdiniz takım ama Langley'in sabrı tükeniyor.
Команда, значительный прогресс, но Ленгли начинает беспокоится.
Artık ilerleme zamanı.
Всё. Пора двигаться дальше.
Matthew ilerleme kaydediyor.
Мэтью так быстро поправляется.
Ve hepsi de ne çocuk ne de ilerleme umudu olmadandı.
И это без всякой надежды иметь детей или дождаться какого-нибудь улучшения.
Davayla ilgili ilerleme yok, bence dava dışı... - düşünmemiz gerekiyor.
Те, что фигуриют в деле, не подходят, я считаю, нам нужно расширить круг подозреваемых извне.
Dün gece geç saatte Interpol'den beklenmedik bir ilerleme aldık.
Мы получили неожиданное известие из Интерпола вчера поздно вечером.
Şey, evet efendim. Bir kaç ilerleme kaydettik.
Мы работаем в нескольких направлениях.
İlerleme var mı? Merhaba, Dave.
Работа идёт?
İlerleme kaydediyoruz.
Мы делаем успехи.
İlerleme iyidir, hoştur.
Успехи - это хорошо.
"İlerleme kaydediyorum, yaklaştığımı hissediyorum."
"Я делаю успехи, я все ближе".
İlerleme kaydediyordu nihayetinde şefkât istemeyi ve almayı başarabilmişti.
Она делала успехи... наконец, она могла вызывать и принимать влечение.
İlerleme vakti geldi, tamam mı?
Время двигаться дальше, хорошо?
İlerleme var.
Ну, потихоньку.
İlerleme var mı?
Как дела?
Ama kısa sürede ilerleme görmek istiyorum.
Но я хочу видеть результаты и быстро.
İlerleme kaydediyor Chuck.
Но Чак, она так продвинулась!
İlerleme var mı hiç?
Мы хоть в чём-то продвинулись?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]