Yapmayacaksın traducir ruso
918 traducción paralela
Hiçbiriniz bir daha böyle bir şey yapmayacaksınız.
Никогда больше этого не делайте.
Ağzı sulanarak senin onları dava etmeni bekliyor.Ama yapmayacaksın.
Он предвкушает, когда ты подашь в суд. — Но ты не станешь.
Bunların hiçbirini yapmayacaksın.
Дедушка и я читаем Диккенса. Вы не будете ничего из этого делать.
Öyle bir şey yapmayacaksın.
Ты этого не сделаешь.
- Yapmayacaksın, bana inan.
Туда ты не пойдёшь, я тебе обещаю.
Böyle bir şey yapmayacaksın.
Даже не думайте.
Bunu yapmayacaksın.
- Нет.
Öyle bir şey yapmayacaksın.
Никуда ты не уйдёшь
Olur tabii, ama herhangi bir yaramazlık yapmayacaksın, değil mi?
Ладно, будь только благоразумным ; приезжай, но глупостей не делай.
Bekle, bu gece gösteri yapmayacaksın. - Öyle mi?
Нет, Черри, ты не будешь сегодня выступать.
Aptalca bir şey yapmayacaksın değil mi?
Не наделаешь глупостей, Шерри?
- Şimdi de o bana karşı. Ve sen bunun için bir şey yapmayacaksın. Önceden kardeşin olmanın bir manası vardı... fakat artık yok.
Раньше ты был мне братом, теперь - нет.
Bak, bu adam için hiçbir şey yapmayacaksın, anladın mı?
Стой. Ничего для этого парня не делай, понял?
- İkisini de yapmayacaksın.
- Ты не сделаешь ни того, ни другого.
Ve yapmayacaksın da.Kendimi öldürürüm.
" не тронешь. я скорее умру.
Seni uyarıyorum, avukatın olmadan hiçbir açıklama veya konuşma yapmayacaksın.
Предупреждаю тебя, ты можешь делать заявления только в присутствии своего адвоката.
Hayır yapmayacaksın.
Несметь!
- Merak etme sen yapmayacaksın.
- Вы не помешаете, мой друг.
Ama bunu asla yapmayacaksın.
Ты этого никогда не сделаешь.
Yapmayacaksın yani, öyle mi?
Итак, улыбаться ты не хочешь, предпочитая плакать?
Şu andan itibaren benden izinsiz hiç bir şey yapmayacaksın. Anlaşıldı mı?
С этих пор ты не скажешь ни слова и пальцем не пошевелишь, пока не скажу.
- Böyle bir şey yapmayacaksınız.
Вы не будете этого делать, мистер Скотт.
Hiçbir şey yapmayacaksın.
Ты ничего не будешь делать.
Benim için bu küçücük şeyi de mi yapmayacaksın? Hayır!
Джулиан, если ты не можешь сделать для меня такой пустяк...
"Kendine oyma putlar yapmayacaksın ve onlara eğilmeyeceksin."
"не сотворите себе кумиров чтобы потом поклоняться им"?
Bunu asla yapmayacaksın.
Вы никогда не сделаете этого.
Bize büyü yapmayacaksın, değil mi?
Ты ведь не будешь колдовать здесь, нас, не так ли?
Bugün, kahvaltınızı burada yapmayacaksınız.
- Сегодня завтрак у нас отменяется!
- Böyle bir şey yapmayacaksın!
- Ты этого не сделаешь.
Sen aynı hatayı yapmayacaksın,
Ты не сделаешь ту же ошибку,
Bana kalırsa Callahan, yaşadığın sürece | başka tutuklama yapmayacaksın.
Если я что-либо здесь решаю, Кэллахэн, то твои аресты закончились.
"Ceksin" ama hiçbir şey yapmayacaksın.
"Я отдам, я отдам", и ничего не делаешь.
112 numaralı odaya servis yapmayacaksınız.
Я хочу чтобы вы исключили номер 112 из обслуживания полностью.
Yapmayacaksın.
Ты не сделаешь этого.
Bunu teknede yapmayacaksınız, değil mi Bay Quint?
Надеюсь, в море всё будет по-другому, мистер Квинт?
Böyle birşey yapmayacaksın.
Это бессмысленно.
Tabii ki yapmayacaksın yoksa evini yakarım.
Конечно, не повторится, иначе я сожгу твой дом.
Bana söz vermeni istiyorum.. .. bir daha iznim olmadan böyle bir şey yapmayacaksın. Peki efendim.
Но тогда и ты ччти на бчдчщее, что если ты еще позволишь себе такой тон, то я здесь больше не появлюсь.
Anneme ve bana kötülük yapmayacaksın, değil mi?
Ты никогда не обидишь маму или меня, нет?
Sonuçta acaip bir şey yapmayacaksınız, değil mi?
Ты ведь не собираешься делать ничего необычного, не так ли?
Yaramazlık yapmayacaksınız, değil mi?
С вами все будет в порядке?
Aramayacaksın. Gözlemeyeceksin. Hiçbirşey yapmayacaksın.
Ты не ищешь, не разведываешь, вообще ничего не делаешь.
Pislik yapmayacaksın ve botlarını da şefin taşaklarından uzak tutacaksın. - Çıktı.
Не "хватай задницу собаки" и держи ботинки подальше от яиц повара, договорились?
Ve ortalığa konuşmaya başlar. "Yapma dediğimde yapmayacaksın, gördün mü olanları?" "Dokuz ay boşuna mı taşıdım seni karnımda?"
жена спускается сверху со сломанной линейкой садится и начинает громко разговаривать ни с кем! когда говорю.
Böyle şeyler yapmayacaksın.
Ты не будешь делать ничего подобного.
Kutlama yapmayacaksın dediler. Şans işte.
Но он был уже мертв.
- Hiç birşey yapmayacaksın.
Ничего вы не получите.
Ve ben döviz hesabı sevmem. - Yani yapmayacaksın?
Так вы что не согласны?
Öyle bir şey yapmayacaksın.
Чтобы ты ходила туда сюда.
Hayır, yapmayacaksın!
- Ни от кого ты не избавишься!
Benim emrim altındayken bir daha düello yapmayacaksın.
Больше никаких дуэлей под моим командованием.
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmalıyız 39
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmalıyız 39
yapmayın 745
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma bunu 151
yapma be 35
yapma ama 158
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapmam 83
yapma bunu 151
yapma be 35