English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ Y ] / Yapmayın

Yapmayın traducir ruso

4,999 traducción paralela
Yapmayın lütfen!
Прошу вас, думайте!
Hadi ama, yapmayın.
Эй, Эй, давай сейчас.
Yapmayın bunu.
Не делайте этого.
Bunu yapmayın, n'olur!
Не делайте. Пожалуйста!
Koridorda gürültü yapmayın!
Давайте, теперь все пошли.
Sizi bulmamı gerektirecek bir şey yapmayın.
Сделайте так, чтоб я вас больше не искал. Обоих.
Yapmayın, bakmayın ona. Gözleriniz topta olsun!
Ну же, не смотрите на неё.
Yapmayın, serumu almak için 50 milyon dolar verecek halleri yok herhalde, değil mi?
Как же. Кто захочет отдать 50 миллионов долларов за сыворотку, а?
- Gençler fazla şey yapmayın.
Слушайте. Вы могли бы не зани....
Yapmayın artık, eğlence bitti!
Расходитесь. Вы уже повеселились!
Yapmayın.
Не делайте этого!
Yapmayın lütfen.
Ну же, пожалуйста.
Yapmayın Bayan Munro. Hayır!
Нет, миссис Монро, нет!
Yapmayın böyle!
Вы не должны этого делать!
- Yapmayın.
- Отстань.
- Yapmayın.
- Да ну? Прекратите.
Efendim lütfen! Yapmayın!
Сэр, пожалуйста, нет.
Efendim yalvarırım yapmayın.
Сэр, умоляю вас. Пожалуйста, не надо.
Ne olur yapmayın.
О, пожалуйста, нет.
Yapmayın ama, bana teşekkür ederdiniz değil mi?
Бросьте, благодарили бы, блядь! Да?
Ne olursunuz yapmayın.
О, нет, прошу.
- Hayır! Yapmayın!
Нет, стойте!
Yalvarırım yapmayın!
Пожалуйста, не надо!
Her nereye gidiyorsa, gittiği zaman sakın bir şey yapmayın. - Beni bekleyin.
Когда она доберётся, куда бы она ни добиралась, ничего не делайте.
Yapmayın.
Прекратите.
Pekâlâ, ani hareket yapmayın, tamam mı?
Хорошо, хорошо. Никаких резких движений, ладно?
Ama bir daha sakın yapmayın.
- Но больше так не делайте. - Нет, никогда.
Bize baskı yapmayın.
Не дави на нас, мама.
- Yapmayın!
- Не делай этого!
Sikilmiş kör tosbağa gibi iş yapmayın lütfen.
Пожалуйста, сделайте вид, что вы все по пьяни друг друга не трахали.
Yapmayın.
Д-давайте не будем.
Yapmayın.
Не надо.
Panik yapmayın!
Без паники!
Yapmayın!
Прекрати!
- Lütfen bunu yapmayın!
Пожалуйста, не делайте этого!
Lütfen, bunu yapmayın.
Пожалуйста. Пожалуйста, не делай этого.
Ben, ben... Ben bir şeyler yapmayı kabul ettim, sadece ölü adamların yapabileceği türden.
Я согласился на что-то, что сойдёт с рук только мертвецу.
- Yapmayın.
Ќет... ѕозвольте мне!
Siz parazitler Hunter'ın dedikodusunu yapmayı bırakacaksınız.
Прекратите собирать слухи о Хантере.
Burada kalın ve garip şeyler yapmayı bırakın.
Просто сидите здесь и не делайте глупостей.
O kıştan hatırladığım şeyler aşağı yukarı o aptal film üzerinde çalışmam mantıklı bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışmam başından beri yapamayacağımı bilmem yapmayı istediğimiz şeyin mümkün olmasını ama bizim için imkansız olmasının farkında olmam.
Всё, что я помню о той зиме это работа над дурацким фильмом..., который что-то значил и постоянное осознание, что я не мог... делать то, что хотел но это было невозможно для нас.
Yapmayın millet.
Ну же.
Baş kısım 1 ve 2, hazır mısınız? - Böyle yapmayı nerden öğrendin?
Где ты этому научился?
Sen Sandro'nun neden... kargaşanın tam içinde çekim yapmayı sevdiğini biliyor musun?
Почему, как ты думаешь, Сандро... нравиться снимать в самом центре схватки?
Yapmayın!
Переместить его! Дайте мне микрофон! Сьюзен, вы призваны быть смешивание.
Üzgünüm, bunu yapmayı bırakmamın bir sebebi vardı.
Прости. Есть причина, по которой я прекратила это делать.
Karakter epey yaman ama parayla Jack'in uyuşturucu rehabilitasyonunun parasını ve eski dangalak eşimin borçlarını ödeyebilirim Miami'den de bir ev alabilirim bunu yapmayı 14 yıldır istiyorum.
Нереально крутой персонаж. А на эти деньги я смогу оплатить Джеку наркореабилитацию, выплатить все долги моего бывшего мужа-идиота, и ещё останется на дом в Майами. Я уже 14 лет о нём мечтаю.
Bunu yapabilen bir makine yapmayı nasıl başardın?
Как тебе удалось создать такую машину?
Yılbaşında ne yapmayı planladınız?
Какие у вас планы на Рождество?
Bana pislikmişim gibi davrandınız. Çünkü vücudumu takas etmiştim. Fakat takas yapmayı isteyen sizdiniz.
Вы считаете меня дрянью, потому что я вынуждена продавать себя, но вы первым начали эту торговлю,
Şey iş toplantılarını eski tarzda, yüz yüze yapmayı sevdiğini yazmış.
Что ж... Он пишет, что любит вести дела по старинке, с глазу на глаз.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]