A little closer traduction Turc
836 traduction parallèle
You know, it's getting colder as it gets later and I might have to move a little closer if I get chilly.
Yani hava karardıkça daha soğuk oluyor üşüdükçe biraz daha yaklaşmak zorunda kalırım...
Please watch them a little closer after this.
Lütfen bundan sonra sahip çık giydiğine!
Press your cheek a little closer to the stock.
Yanağını dipçiğe iyice yapıştır.
- Let'em get a little closer.
- Bırakın biraz daha yaklaşsınlar.
Mind if I come in a little closer, Mr Carter?
Size eşlik etsem sorun olur mu Bay Carter?
George, bring that lamp a little closer so I can see what I'm doing.
George, şu lambayı biraz yaklaştır da önümü görebileyim.
Every night they come a little closer.
Her gece biraz daha yaklaşıyor.
Come a little closer.
Biraz yaklaş.
If you'll just put your blurry blue eyes a little closer, you'll see it.
Buğulu mavi gözlerini biraz yaklaştırırsan göreceksin.
Wait till he gets up a little closer.
Biraz daha yaklaşana kadar bekle.
Move a little closer!
Biraz daha yaklaş.
- I'll look it over a little closer.
- Ben biraz daha yakından bakacağım.
Come a little closer and look into them.
Biraz daha yaklaş ve onlara bak...
Next time you follow me, stay a little closer.
Bir dahaki sefer beni takip edin ve yakın durun.
A little closer to the wing, sir.
Kanada biraz daha yakın efendim.
Just a little closer.
Birazcık daha.
Lift a little closer, you don't mind.
Rica etsem biraz daha kaldırır mısınız?
A little closer...
Biraz daha yakın...
Hey. Hey, Mr. Cameraman, move that old red eye a little closer.
Bay Kameraman, şu kırmızı gözü biraz yaklaştır.
Will you come in a little closer, please?
Biraz daha yakına gelir misiniz lütfen?
A little closer.
Biraz daha yakına.
And now if you'll just get up a little closer to the table... you'll all be able to view this room quite well.
Masaya biraz daha yaklaşırsanız... salonu gayet iyi görebilirsiniz.
Just a little closer.
Yaklaş biraz daha.
Come on, little elephant, a little closer.
Hadi, küçük fil, az bir şey daha.
- Let's try to sneak in a little closer.
- Biraz daha yaklaşıp sokulmayı deneyelim.
All right, move in a little closer.
Tamam, biraz daha yaklaş.
You gotta look a little closer.
Biraz daha yakından bakmalısın.
Won't you come a little closer, please?
Evet. Girmez misin? biraz daha yaklaş, lütfen?
If you look a little closer, maybe you can see what I'm talking about.
Biraz daha yaklaşırsanız belki ne demek istediğimi anlarsınız.
Well, how about "Cuddle Up a Little Closer"?
Peki ya, "Cuddle Up a Little Closer" nasıl olur?
You could get a little closer.
Biraz yaklaşabilirsin.
Now move a little closer.
Şimdi biraz daha yaklaşın.
Kurt and I were a little closer than Houdini and Dunninger.
Kurt ve ben, Houdini ile Dunninger'ın olduğundan daha yakındık.
We'll try to move up a little closer.
Yaklaşmaya çalışacağız.
A little closer together, please.
Biraz daha yaklaşın, lütfen.
Come on, a little closer...
Haydi, biraz daha yaklaş...
Just so I could get a little closer, you know.
Böylece onlarla daha yakın olabilirdim, bilirsiniz.
Let's move in a little closer and see what's happening.
Neler olduğunu görmek için biraz yakınlaşalım.
Now, my pets, a little closer together.
Canlarım, biraz daha yaklaşın.
Maybe you'll get a little closer to that gold than just six inches.
Belki altına altı adımdan daha fazla yaklaşırsın.
You can come a little closer if you want to, Dewey. That a boy.
İstersen biraz daha yakınlaşabilirsin, Dewey.
Do you think you could find something a little closer to the stage?
Sahneye daha yakın bir yer bulabilir miydiniz?
Shouldn't he sit a little closer?
Biraz daha yakın oturması gerekmez miydi?
You guys want to move a little closer?
- Daha yakına gelmemi ister misiniz?
But I'd stick a little closer to home.
Ama eve biraz daha yakın olsanız iyi olur.
Maybe if I came a little closer?
Belki biraz yaklaşırsam yapabilirsin?
If you come a little bit closer, my boy... I can just crack your skull with my stick.
Birazcık daha yaklaşacak olursan evlat bastonumla kafanı yarabilirim.
Just a little bit closer.
Sadece bir parça daha.
Might our sister world be a balmy summer planet a little warmer than the Earth because it's closer to the sun?
Kardeş gezegenimiz, Güneş'e daha yakın olduğundan dolayı Dünya'dan biraz daha sıcak, ılık bir yaz gezegeni olabilir mi?
When one is a little mature, then one doesn't think so much about success as about the game that science is, since we know that neither astronomy, not physics, just like the other sciences, does not give absolute knowledge, only, in a certain form, bring us closer to understanding, and, of course, no one thinks any more that an equation can catches the truth by the tail, any truth that is absolute.
Biraz olsun pişen biri, sonrasında bilim oyunu konusundaki başarısını pek düşünmüyor, ne astronominin ne de fiziğin diğer bilimler gibi mutlak bilgiye ulaşamadığını bildiğimizden bu yana sadece anlamamız için belli bir formda karşımıza getiriyor, elbette ki kimse denklemi ucundan tutup da gerçeğe, mutlak olan gerçeğe ulaşabileceğini artık düşünmüyor.
- Do you mind if I sit just a little bit closer?
- Az daha yakın oturmamın mahzuru var mı? - Evet.
a little bit more 67
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little while ago 61
a little 1985
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little to the left 38
a little respect 43
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little while ago 61
a little 1985
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little to the left 38
a little respect 43