A lot better traduction Turc
3,148 traduction parallèle
A lot better than I ever wanted you to.
İstediğimden daha fazlasını yaptım.
That's a lot better, dude.
Böylesi çok daha iyi.
As a guy who knew that little girl, you're doing a lot better than you think.
O kızı tanıyan biri olarak sen düşündüğünden daha iyi idare ediyorsun.
Well, I think a Salvatore would look a lot better in a tux, and by that, I mean Stefan.
Bence bir Salvatore smokin içinde çok daha iyi görünecektir. Bu arada Stefan'ı kast ediyorum.
A lot better now, thanks, boss.
Şimdi çok daha iyiyim. Sağ ol patron.
They're going to be a lot better at it than you.
Sizden daha iyi kıvırırlar.
Well, a lot better than you two.
Yani ikinizden daha iyiyim denebilir.
He could do a fuck of a lot better than Promise, Wyoming.
Wyoming in sunduklarindan cok fazla ve daha iyisini yapabilir..
Hey, that dress looks a lot better on you than it did on your mother.
Bu elbise senin üstünde, annenin üstünde durduğundan çok daha iyi durdu.
♪ a lot better than I think I am ♪
Düşündüğümden çok daha iyi
She knew how to handle Justin a lot better than I did.
Annesi Justin'le benden çok daha iyi başa çıkabiliyordu.
- I understand why you did it, but she's doing, like, a lot better -
Seni anlıyorum ama emin ol daha iyisini yapabilir.
Yeah, a lot better than the floor.
Evet, yerden daha iyiydi.
And I should know,'cause I went down on the floor, thinking it had to be a lot better than the couch.
Ve bilmem de lazım çünkü yerde yatarken kanepeden daha iyidir diye düşünmüştüm.
Well, it's a lot better than "Dick Dickman."
Dick Dickman'dan iyidir.
- But I've gotten a lot better.
Artık çok daha iyiyim.
Yeah, well, evidently you know us a lot better than we know you, but that's gonna change
Evet, sen bizi bizim seni tanıdığımızdan daha iyi tanıyorsun, ama bu durum değişecek
I feel a lot better and I wanted to thank you, so...
Daha iyi hissediyorum ve sana teşekkür etmek istedim.
I've thought about it and I think that it would... It would make me feel a lot better about myself. Yeah.
Bunu düşündüm ve sanırım bunu yapmak daha iyi hissettirecek, evet.
I'm sure his standing over there is a lot better than yours at the moment.
Orada dikilmesi bile şu anda senden daha iyidir.
Look, I'm gonna feel a lot better, though, if I get Jade out of here.
Bak, Eğer Jade'i buradan çıkarırsam kendimi daha iyi hissederim.
You know what? I think I look a lot better with my makeup!
Bakın ne diyeceğim bence şu an ait olduğum yerde daha mutlu olurum.
A lot better than Ray Milo.
- Ray Milo'dan çok daha iyi.
If you're looking for friends, you can do a lot better than Derek.
Eğer arkadaş arıyorsan Derek'ten çok daha iyisini bulabilirsin.
Well, he's better than me and a lot better than you.
Benden daha iyi. Senden çok daha iyi.
It would make me feel a hell of a lot better if you were back at the precinct.
- Polis merkezinde kalmış olsan çok daha iyi hissediyor olurdum.
But you're a lot better when we're all working together.
Ama birlikte çalıştığımızda çok daha iyisin.
It's just, the Alec rybak that I knew in high school was a lot better at making messes than cleaning them up.
Bu sadece, benim bildiğim Alec lisedeyken, temizlemekten çok sorun yaratırdı.
Feels a lot better being carried when you know you can walk.
Yürüyebildiğin zaman taşınmak daha bir hoş hissettiriyor.
It sounded a lot better than the alternative.
Gerçeğinden daha iyi geldi.
Hell of a lot better investment than Ryder's.
Ryder'ınkinden çok daha iyi bir yatırım.
Well, I'm feeling a lot better than I was then.
Şimdi çok daha iyi hissediyorum.
A lot better.
Daha iyi.
The truth is, he got along with dogs a lot better than their owners.
İşin açıkçası, sahiplerindense köpeklerle daha iyi anlaşırdı.
And my common sense degree tells me sooner would be a lot better for you.
Ve sağduyumun bana söylediğine göre erken olması sizin için daha iyi olur.
He's gonna have to do a lot better than a motorcycle jacket.
Motosiklet ceketi yeterli olmaz.
Okay, so your resume's looking a lot better, but the most important thing is how you're going to perform in the job interview.
Tamam, özgeçmişin çok iyi görünüyor ama daha önemlisi, mülakatta göstediğin performanstır.
Since we're kind of talking now, I gotta tell you, I think you deserve a lot better than that.
Konuştuğumuzdan beri, şunu söyleyebilirim ki olanlardan çok daha iyisine layıksın.
I got to know your mother a lot better.
Annenin daha iyi olmasını sağladım.
Actually, I'd kind of like to get to know Serena a little bit better, but... The whole family overnight is kind of a lot.
Aslında, Serena'yı birazcık daha iyi tanımayı isterim, ama bir gecede bütün aile biraz fazla olur.
Well, it is about to get a whole lot better.
Çok daha fazla eğlenmek üzereyiz.
You know, I heard somewhere that unhappy people sometimes eat a lot to make theirself feel better.
Bilirsin, bir yerde duymuştum, mutsuz insanlar kendilerini daha iyi hissetmek için bazen daha çok yerlermiş.
You're better off than a lot of folks. You've got a nanny and everything.
Sen bir sürü insandan daha iyi durumdasın.
You better be a lot scarier than that if you want Jenna to take you seriously.
Jenna'nın seni ciddiye almasını istiyorsan çok daha fazla korkutucu olman lazım.
I'd feel a whole lot better if I knew what happened to those bugs.
Bu böceklere ne olduğunu bilirsem daha iyi hissedeceğim.
You know, I got to say, I feel a whole lot better having a big, strong man in blue on the beat.
Şunu söylemeliyim ki yakınlarda kocaman güçlü bir polisin olması çok rahatlatıcı.
It's a whole lot better to say just a little bit than to say too much and wish you hadn't.
söyleyeceklerim istediklerinin çok azı.
But they must be working, because I'm feeling a lot better now.
Ama işe yarıyor olmalılar çünkü şu an kendimi çok daha iyi hissediyorum.
In a lot of ways, she's better than a person.
Fakat birçok yönden, o gerçek bir insandan daha iyi.
'Cause a lot of wine will make any meal taste better.
Çünkü çok şarap yemeğin de tadını güzel yapar.
I can think of a lot of things the rest of you need to do better, though.
ama sizlerin daha iyi olabileceği pek çok şey biliyorum.
a lot 1589
a lot has happened 22
a lot of people 80
a lot of things 80
a lot of work 19
a lot of money 87
a lot more 90
a lot of times 55
a lot of 45
a lot of fun 24
a lot has happened 22
a lot of people 80
a lot of things 80
a lot of work 19
a lot of money 87
a lot more 90
a lot of times 55
a lot of 45
a lot of fun 24
a lot of it 93
a lot of the time 18
a lot of stuff 16
a lot of blood 23
a lot of them 83
a lot worse 20
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
a lot of the time 18
a lot of stuff 16
a lot of blood 23
a lot of them 83
a lot worse 20
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better luck next time 114
better watch out 24
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better than nothing 32
better than you 74
better than good 18
better than anyone 25
better watch out 24
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better than nothing 32
better than you 74
better than good 18
better than anyone 25