About him traduction Turc
32,330 traduction parallèle
What about him?
Ne olmuş ona?
Stories about him helping to find... missing children all over the country.
Ülkedeki kayıp çocukları bulması... hakkında hikayeler var
The news stories about him were compelling.
Gazetelerde onun hakkında yazılan hikayeler ilgi uyandırıcıydı.
You knew about him?
Onu biliyor muydun?
- What about him?
Sarhoş muymuş?
He was sad. There was, um, a sadness about him, about his eyes, that made him look honest.
Gözlerinde, içten gözükmesine sebep olan bir hüzün vardı.
- We don't know anything about him.
- Hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
They think... That there must be something guilty about him.
Suçlu olduğuna dair bir şeyler olduğunu düşünüyorlar.
I worried about him.
Onun için endişelenirdim.
I miss worrying about him.
Onun için endişelenmeyi özledim.
What about him?
Rustin Wade ile. Peki ya o?
- I think she knows something about him.
Bence onunla ilgili bir şeyler biliyor.
He knew everything about him.
Kıyafetleri ondaydı, hakkındaki her şeyi biliyordu.
If I had the slightest doubt about him do you think I would take this risk?
Eğer ondan bir gram bile şüphe duysam bu riske girmezdim.
♪ Everything about him is annoying ♪
# Hakkındaki her şey çok itici. #
♪ ♪ I hate everything about him ♪ ♪ This clingy fat-nosed jerk ♪
# Bu yapışkan koca burunlu pislikle... # #... ilgili her şeyden nefret ediyorum... #
Don't worry about him.
Onun hakkında endişelenme.
I was there with you when you put him away, and I wouldn't be able to live with myself if I didn't remind you what you said about him at the time.
Onu içeri tıktığında oradaydım... ve o zaman onun hakkında dediklerini sana hatırlatmak zorundayım.
- You let me worry about him.
- Sen onu bana bırak.
- Your Honor, it's obvious Mr. Bailey's first attorney didn't care about him at all.
Sayın Hakim, Bay Bailey'nin ilk avukatının onu önemsemediği ortada.
- What about him?
Ne olmuş ona?
FALCON : And I'm worried about him, too.
Ben de onun için endişeleniyorum.
Because it's the first time since Mike left that I haven't thought about him every second.
Çünkü Mike gittiğinden beri ilk defa her an onu düşünmediğim oldu.
And forgetting about him is healthy?
- Mike'ı unutmak mı yararlı peki?
We have some information to share with him about end-time events.
Zamanın sona ermesi hakkında onunla paylamamış gerek bilgiler var.
Sometimes we do thing just to be polite, but if you really feel that strongly about it, tell him the truth.
İnsanlar bazen kibarlık olsun diye istemedikleri şeyler yapabilirler. Eğer bu kadar kötü hissediyorsan git ve ona gerçeği söyle o zaman.
I was about to go up to him when he spotted her.
Angela'yı bulduğunda ben de adama gitmek üzereydim.
- We don't know if, uh, Mr. Locana knows about Angela, if you could inform him.
Bay Locana, Angela'ya olanı biliyor mu, bilmiyoruz.
[sighs] We have to tell him about this last message.
Ona bu kayıp mesajı anlatmalıyız. Biraz vaktimiz var.
Did she say anything about him?
Ya da Ruben...
How about you take a look at the photofit and tell us if you recognize him?
Neden robot resme bakıp onu tanıyıp tanımadığını söylemiyorsun?
I told him he had to do something about his drinking, his drugs.
İçki ve uyuşturucu sorunu konusunda bir şeyler yapması gerektiğini söyledim.
I told him he had to see someone about that.
Bunun için yardım alması söyledim.
Obviously doesn't want to put himself in the position where I might ask him about it.
Elbette bunu, ona sorabileceğim bir ortamda olmaktan kaçınıyor.
But I just figure if a badass like him doesn't wanna talk about it, maybe it's something I'm better off not knowing.
Ama onun gibi biri bile konuşmak istemiyorsa belki de bilmemem benim için daha iyidir.
I haven't seen him since he left home happily singing about his friendship with you.
Seninle olan arkadaşlığıyla ilgili bir şarkı söyleyerek evden çıktığından beri görmedim.
Ann-Marie Bowen asked to see him, and I wanna make sure it wasn't about someone who didn't make it into the book.
Ann-Marie Bowen kendisiyle görüşmek istemişti. Kayıtlarda adı geçmeyen biri hakkında olmadığına emin olmak istiyorum.
Now, I was about to come home to pick up Hank to take him to get his vaccination shots.
Eve gidip Hank'i alacak, onu aşıya götürecektim.
And then, I wrote about... I just thought I'd tell him about the good and bad things in my life, and the things I did well and didn't do well.
Sonra, ona kendi hayatımdaki iyi ve kötü şeyleri anlatayım dedim.
- Ask him about the traffic cam.
- Trafik kamerası hakkında soru sor.
- Get him to talk about Oscar's car.
- Oscar'ın arabası hakkında konuşalım.
If you tell him about me... I'll have to leave.
Ona beni söylersen gitmek zorunda kalırım.
- What about him?
- Ne olmuş ona?
The whole time I was working, I didn't worry about what Tara was doing with... him, which meant the first time in my life,
Çalıştığım zaman Tara'nın onunla ne yaptığını hiç düşünmedim.
So if word were spreading, I wouldn't be finding out about it from him.
Yani haber yayılıyor olsaydı ilk ondan öğrenmezdim.
- What are you talking about? - After you told him I was involved with this thing, he called me and asked if I could do something about his friend Kevin.
Ona bu işe karıştığımı söyledikten sonra beni aradı ve arkadaşı Kevin için bir şey yapmamı istedi.
- The reason Joshua came to town is that I told him about you- - about us.
Joshua'ya senden.. Yani bizden bahsettiğim için buraya geldi.
I couldn't marry him while I felt this way about another man.
Başka biri için böyle duygular hissederken seninle evlenemem.
I've been thinking about him.
Onu düşünüyordum da.
All I did was ask him about storybooks, and he gets all mad at me.
Tek yaptığım ona hikâye kitaplarını sormaktı ve o tüm sinirini benden çıkardı.
I'm gonna give him about an hour and a half.
En fazla bir buçuk saat veriyorum.
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
about 2987
about last night 149
about yesterday 53
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
about 2987
about last night 149
about yesterday 53
about this morning 24
about me 284
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17
about yourself 16
about time 287
about me 284
about damn time 21
about it 81
about an hour ago 126
about you 267
about what 2516
about you and me 17
about yourself 16
about time 287
about that 749
about your dad 25
about your mother 24
about your 17
about the wedding 20
about the other night 40
about a year ago 138
about a week ago 65
about an hour 78
about earlier 42
about your dad 25
about your mother 24
about your 17
about the wedding 20
about the other night 40
about a year ago 138
about a week ago 65
about an hour 78
about earlier 42
about your age 24
about the baby 35
about face 40
about a month ago 113
about them 16
about a week 45
about a 36
about a year 76
about the baby 35
about face 40
about a month ago 113
about them 16
about a week 45
about a 36
about a year 76