And one by one traduction Turc
4,395 traduction parallèle
He went there and one by one collected glowworms.
Oradan tek tek ateşböceği yakalamış.
And the best way to prepare is having a loved one, like you, by your side.
Ve hazırlanmanın en iyi yolu yanında senin gibi sevgi dolu, birine sahip olmak.
One in Alexandria, one in a monastery in Sicil - Oh? ... and one was promised to your predecessor, Pope Innocent, by a Moor fleeing from the siege of Granada.
Bir tanesi İskenderiye'de, bir tanesi Sicilya'da bir manastırda -... ve bir Moor, Granada kuşatması esnasında kaçarken sizden önceki Papa Innocent'a bir tane söz vermişti.
Those able to move beyond the beaches were trapped in swamp or high growth which was burned off, and the fire forced them out one by one into the hands of Castro's forces, prisoners of war, dupes of the United States government.
Kıyıları aşabilenler bataklıklarda ve yakılan yüksek çalılıklarda tuzağa düştü. Yangın askerleri savaş esiri ve Birleşik Devletlerin enayileri olarak bir bir Castro güçlerinin eline düşmeye zorladı.
I am gonna go listen to "Fearless" by Taylor Swift one more time, and then, dad, you and I are gonna go to the B.M.V.
Taylor Swift'ten Fearless'ı bir kez daha dinleyeceğim, sonra babamla ben BMW'ye gideceğiz.
People worked at New Pemberton and other factory cities throughout the union, to create a better future, but that was destroyed by one man and the zealots who followed him.
İnsanlar daha iyi bir gelecek için, birleşme süresince... New Pemberton ve diğer sanayi şehirlerinde çalıştı. Fakat bu, bir adam ve fanatikleri tarafından yok edildi.
One camera located Julian, but by the time the software was able to ID him and report it, an hour had passed.
Bir kamera Julian'ı buldu ama program onu tanıyıp raporlayana kadar bir saat geçti.
You're friend will be dead by the weekend, which means I've broken one of your rules, and yet a cannot be killed.
Arkadaşınız haftasonu bitimine kadar ölecek. Bu da demek oluyor ki kurallarınızın birini çiğnedim. Ama gel gör ki ben ölmüyorum.
One minute he's walking around delivering mail, and the next he's having his carotid artery ripped open by a 120-pound pit bull!
Etrafta dolaşıp posta dağıtırken bir bakmışsın şah damarı 55 kiloluk bir pitbull tarafından koparılmış.
Although Donna did seem to squash that one by telling everybody that we were having mad sex again, and Maggie was pissed.
Hem de Donna'nın herkese deli gibi seks yaptığımızı söylemesine rağmen. Maggie'de sinirlendi buna.
One afternoon in the fall, 27 writers and journalists ( boarded a bus chartered by the Armenian organizers of the even )'.
Sonbaharda bir öğleden sonra, 21 yazar ve gazeteci Ermeni organizatörler tarafından bir otobüse bindirildik.
As Adaptoid is hit with new weapons, energy, or powers, it can copy them by creating new devices, new weapons and new tactics. Like that one.
Şimdi Adaptoid yeni silahlarla, enerjiyle, güçle donatıldığına göre onları yeni aletler, yeni silahlar, yeni taktikler yaparak kopyalayabilir.
He's distracted by this one and that.
Şundan ve bundan kafası karışıyor.
That man will pull out your toes, one by one, and he will stick them up your nose.
O adam teker teker parmaklarını kopartır ve hepsini teker teker burnuna tıkar.
Are you sure you're okay doing this by yourself? And from the sound of it, this Connor kid is the one who needs to be scrutinized and punished.
Anladığım kadarıyla incelenip cezalandırılması gereken kişi Connor.
He was taken in by one of our citizens and planted the seeds of anarchy in him.
Bu tepetaklak varlık, evine girdiği vatandaşımızı tesiri altına alıp anarşik duygular aşılamıştır.
Well, Katrina, I kind of had enough of being used by associates looking to move one rung up the ladder, so I suggest you get the hell out of my office and find yourself another whale.
Bak Katrina, zaten yükselmek isteyen yardımcılar tarafından yeteri kadar kullanıldım onun için ofisimden defolmanı ve kendine yeni bir balina bulmanı tavsiye ederim.
I, too, believe Will and Sloan can be a little smug and I think you guys are showing a lot of wisdom by having me be the one to fix it.
Ben de Will ve Sloan'ın biraz kendini beğenmiş olabileceğine inanıyorum ve olayı düzeltmek için beni seçmekle büyük akıllılık ettiniz.
One group of arthropods, the spiders, produce a substance so versatile and so strong it's used by 30,000 different species - silk.
Eklembacaklıların, bir grubundan olan örümcekler 30.000 farklı ağ türü kullanarak çok amaçlı ve çok güçlü bir madde üretirler.
- You were the one who roped her into dealing with the Russian bureaucrat to help free Sonya, and she crushed it, by the way. No.
- Hayır olmaz.
As you can see, the defendant, one Robert Cobb Kennedy, is a Southern sympathizer, as evidenced by his alliances and his history as a combatant.
Gördüğünüz gibi, davalı, Bir Robert Cobb Kennedy, , bir Güney sempatizanı olduğunu olarak görev yaptığı ittifaklar ile kanıtlandığı ve bir savaşçı olarak onun tarih.
And no one else was hurt by them at all.
Başka kimse zarar görmedi.
I walked by the too young to be bitter club meeting this morning, and she was the only one in there.
Bu sabah üzgün olmak için çok genç kulübünün önünden geçiyordum ve orada tek başınaydı.
And that, by destroying one of the towers, we'll temporarily disrupt the grid, allowing your ship a window for entry.
Ve kulelerinden birini yok etmek savunmalarını geçici olarak etkisizleştirip geminize bir şans verecek.
We wait till they come out, and we pick them off one by one.
Dışarı çıkmalarını bekleyeceğiz ve onları teker teker indireceğiz.
'Cause I kicked ass on the show and I eat a whole goddamn pizza by myself. Don't share a one single slice with you.
Seninle bir dilim dahi paylaşmayacağım.
Day one with you in charge, brother, and already the witch link to Hayley has been abducted by zealots.
Söz sahibi olduğun ilk gün, ağabeyciğim Hayley'ye bağlı olan cadı partizanlar tarafından kaçırıldı.
There's two in the upper hallway and one by the exit.
Üst koridorda iki tane ve bir tane de çıkışta var.
We'd like three v-tols on the roof standing by, clear airspace from here to the border, and finally, I'd like one fission igniter delivered to me, please.
Çatıya üç tane V-aracı yollayın, buradan sınıra kadar tüm uçaklarınızı çekin ve son olarak bir tane füzyon fünyesi alayım lütfen.
And one they can't prove, by the way.
Hem de kanıtlayamayacakları bir hikâyeyle.
This cable car was financed and built by one person, I hear.
Tek bir kişi teleferiğin parasını ödeyip inşa etmiş diye duydum.
then i... toss the corkscrew out the window, security cam showed no one driving by at that time and nothing on the street.
Sonra da tirbüşonu camdan aşağı attım ve o sırada hareket halinde olan bir arabanın üstüne düştü. Güvenlik kamerası kaydına göre o saatte araba da geçmiyormuş sokakta da kimse yokmuş.
All the windows and doors can be locked by pressing that one little button.
Bütün kapılar ve pencereler tek dokunuşla ile kilitlenir.
And the stockholders are in town this weekend, and so this is the perfect time to tee this all up by singing one of your new songs.
Ve hissedarlar bu hafta sonu şehirdeler, ve yeni şarkılarından birini söyleyerek, bu işi bağlamak için mükemmel bir zaman.
And right now, every single one of their tweets is being followed by hundreds of thousands of fans.
Ve şu anda, her tweet'lerinden biri yüz binlerce hayranları tarafından takip ediliyor.
And then you sold off pieces of the company one by one, made a great profit.
Sonra da şirketin parçalarını tek tek sattınız. Büyük bir kâr elde ettiniz.
And yet... further analysis of the hairs found on Nauer's body have confirmed that they don't come from just any Boston terrier, but the one owned by Ms. Barrett.
Ama yine de Nauer'in üstünde bulunan tüylerin öyle sıradan bir Boston Terrierden değil, direkt Bayan Barrett'in köpeğinden geldiği ortaya çıktı.
We sneak back into the tower and take them out one by one, so long as it stays contained.
Kulenin arkasına sızacağız ve durumu kontrol altına alana kadar onları tek tek halledeceğiz.
Now this man at one point was loved and admired by all.
Bu adam herkes tarafından sevilen ve takdir edilen bir konumdaydı.
As long as you keep Dakota by your side and never show'em an ounce of fear, one day, you can gain their respect.
Ama Dakota'yı yanınızda tuttuğunuz sürece size korkunun "k" sini yaşatamazlar. Bir gün onların saygısını kazanırsınız.
It is a chromosomal abnormality, in which all or part of one of the sex chromosomes is absent or has other abnormalities, and not caused by remaining chromosomes.
Annenin yumurtasındaki otozomlarda ise normal mayoz bölünme görülür. Çocuğun kromozomları cinsiyet kromozomlarınca belirlendiği ve kalıtılan somatik hücreler aynı kromozomda yer edinmediği için bağımsız dağılış görülür.
He must be surrounded by rats and still he keeps one as a pet.
Farelerle çevrili olmalı ama yine de birini evcil hayvanı olarak tutuyor.
And the murder of one of their former operatives by one of ours
Eski ajanlarından birinin cinayetini bizden birinin işlemesi...
So I'll count to ten, and if you don't sit down by ten, - Diane is being pushed out. One...
O halde ben de ona kadar sayarım,... onda oturmuyorsan, Diane'in kovulmaya çalışıldığını anlarım.
Like she was walking one day and got hit by a car.
Onun bir gün yolda yürüdüğü ve arabanın ona çarpması gibi.
He got shot by the military police and I was the only one around to drive him to the hospital.
Jandarma tarafından vurulmuştu ve oralarda onu hastaneye götürebilecek bir ben vardım.
Nothing to connect them. And yet... they were all killed by one person.
Onları birbirine bağlayacak hiçbir şey yok ve hepsi tek bir kişi tarafından öldürüldü.
Nice and slow, one by one, hands raised.
Teker teker yavaşça ve eller yukarıda.
The one overseen by Monroe and Clennon.
Monroe ve Clennon tarafından izlenen.
I noticed that Joaquin Aguilar comes to the race track when one of two horses is racing- - both animals are owned by Mariotti Farms, it's a stable and training facility in New Jersey.
Farkettim ki Joaquin Aguilar yarış yerine iki attan bir yarıştığı zaman geliyor. İkiside Mariotti Farms'a ait. New Jersey'de bir ahır ve eğitim merkezi.
Stop by, and one of our representatives would be happy to show you a model apartment just like the one that could be yours.
Temsilcilerimiz bir gün alabileceğiniz daireleri sizlere göstermekten memnuniyet duyarlar.
and one more thing 220
and one night 37
and one time 28
and one last thing 30
and one more 22
and one for me 24
and one for you 40
and one other thing 34
and one thing led to another 22
and one day 275
and one night 37
and one time 28
and one last thing 30
and one more 22
and one for me 24
and one for you 40
and one other thing 34
and one thing led to another 22
and one day 275
and one of them 22
and one of you will be out 19
and one 183
one by one 326
and over time 22
and out of nowhere 19
and only then 44
and out 96
and only you 38
and over here 54
and one of you will be out 19
and one 183
one by one 326
and over time 22
and out of nowhere 19
and only then 44
and out 96
and only you 38
and over here 54
and only 43
and once again 116
and over there 37
and on the other hand 23
and once 34
and off we go 16
and on top of that 107
and on 33
and on that note 43
and over 60
and once again 116
and over there 37
and on the other hand 23
and once 34
and off we go 16
and on top of that 107
and on 33
and on that note 43
and over 60