English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / And soon

And soon traduction Turc

12,010 traduction parallèle
And soon I'm going to be an étoile at the Opera de Paris.
Ve yakında Opera de Paris'te bir Étoile olacağım.
And soon I will have your power, too.
Yakında senin gücünü de ele geçireceğim.
But if you don't do something about this guy, and soon, your perfect little life with your dumb, bleh, human is gonna be over, forever.
Ama bu adamla ilgili bir şey yapmazsan, çok yakında şu aptal, sıkıcı insanınla olan o minicik mükemmel hayatın sona erecek, ebediyen hem de.
And soon before they start to fall over.
Ve açlıktan bayılmadan önce yemeleri lazım.
And soon enough those dreams die, and our bunny sinks into emotional and literal squalor living in a box under a bridge.
Sonra o rüyalar ölüyor ve tavşan bunalıma girip köprü altında yaşamaya başlıyor.
But with a little notice, I detached him and soon had him in love with Frederica.
Küçük bir çabayla, aralarını bozup hemen ardından Frederica'ya aşık olmasını sağladım.
So the Webb brothers are gonna need a new driver. And soon, probably.
Webb kardeşlerin en kısa zamanda yeni bir şoföre ihtiyacı olucak.
And soon, perhaps... my very existence.
Muhtemelen, yakında da kendi hayatımı kaybedecektim.
I've been awake for 7 days, awake far too soon... and I may well spend the rest of my life here in a steel world a 1,000 meters long.
7 gündür uyanığım çok erken uyandım. Ömrümün geri kalanını burada 1 km'lik çelikten dünyada geçirebilirim.
The undead will have reached the bridge soon, and then it will be too late.
Ölmeyenler köprüye ulaştığında, çok geç olacak.
Wealth and fortune will soon return to our home.
Talih ve zenginlik yakında evimize gelecek.
And as soon as my Mom saw that brochure the one with the kids riding horses and swimming and stuff
Annem çocukların at sürüp yüzdüğü o broşürü gördüğü anda her şey belli olmuştu.
And ain't nobody leaving soon so keep dancing
Ve kimse erkenden ayrılmıyor, dans etmeye devam et
As soon as we get to the Great Beyond and as deep as she'll let me.
Harika Ötesine varana dek ve istediği kadar derine.
And not to see you again soon. For your own good.
Umarım seni bir süre görmem, kendi iyiliğin için.
Mommy and Ryan are staying at the hospital, but they'll be home soon when Ryan feels better.
Şimdilik hastanede kalacaklar ama Ryan iyileşir iyileşmez eve dönecekler.
There wasn't enough room on the plane for all the survivors, but soon the ships followed, the Bassett, the Ringness, the Talbot, the Register, the Dulfilho, and the Cecil J. Doyle. "
Uçakta tüm kazazedelere yer yoktu. Ama çok geçmeden gemiler geldi. Bassett, Ringness, Talbot,
But soon, thanks to God and Inquisition we will purge this disease!
Ama yakında, Tanrı'ya ve Engizisyon'a şükürler olsun bu hastalıktan arınacağız!
Uh, most of those cats are up for re-election soon and...
O kedilerin çoğu yakında tekrar seçilmek üzere...
♪ And I will soon amend it
# Ve hemen düzelteyim
Anyway, send me your sketches as soon as you can and we'll see what we can do to do a gorgeous splashy layout.
Tanrı aşkına, söyle hadi. Ben... Ben...
And as soon as I got out of the army, I came straight home and I married Beth and we stayed in that house and we were around you as much as we possibly could be.
- Bu harika. Ne olacağını bilmiyorum tabii ama en azından aklımı meşgul tutacak bir şeyler olur diye umuyorum. - Anlıyorum.
And hopefully soon Trimble back to health.
Umarım Trimble, her neden mustaripse iyileşir.
He'll be here soon and I suggest you fellers don't be.
Birazdan burada olur ve sizin burada olmamanızı öneririm.
As soon as we get out I want you to grab the gasoline, some rags, and torch the van.
Çıkar çıkmaz bir bidon benzin ve bez parçası alıp minibüsü ateşe vermenizi istiyorum.
And you will soon be eating out of a dumpster!
Ve yakında çöplükten yiyeceksin!
This is the Hot Bot Corporation, where soon the pleasure industry is revolutionizing through safe, disease-free and unrestricted sexual gratification for demanding consumers.
Burası Seksi Robot Firması. Cinsel zevk endüstrisini çok yakında kökten değiştirecekler. Ayrıcalıklı müşterilerine, güvenli, hastalıksız ve özgür... erotik tatmin imkanı sunacaklar.
And when I became a senator - if you will choose me, I will soon be the fourth time Senator...
Ve Senato'ya girdiğimde... ve tekrar beni seçerseniz dördüncü dönemime başlayacağım...
Soon, I'll be long gone, and the entire solar system will be nothing but a giant cloud of dust and gas.
Yakında, ben buradan çoktan uzaklara gitmiş olacağım ki, ve tüm güneş sisteminden geriye sadece, toz ve gaz bulutundan başka birşey kalmayacak.
Because, as soon as I get here, you and I, we are gonna marry the hell out of each other.
Çünkü, buraya geldiğimde, sen ve ben, birbirimizle evli olacağız ulan.
And if I don't get some answers soon, a few of my city official friends in Atlanta won't be too happy to learn that one of their benefactors is being harassed.
Ve yakın zamanda bazı cevapları almazsam, Atlantadaki bazı dostlarım, velinimetlerininin canının okunmasına sevinmeyecektir.
- Yeah, and we'll know soon.
- Yakında kokusu çıkar.
And I'm gonna be working soon.
Ve yakında çalışacağım.
Yeah, I could... I could torch the place... but as soon as one of those things wakes up and screams... they'll scatter like roaches.
Evet, yapabilirim... binayı yakabilirim... ama bu şeyler uyanıp bağırmaya başlayınca... hamam böceği gibi etrafa saçılırlar.
Soon, the rains ceased to fall and the dry season arrived.
Kısa süre sonra yağmurlar kesildi ve kurak mevsim geldi.
Reginald's most cast down but I'm sure he'll soon recover and, dare we hope, cast his look elsewhere.
Reginald çok üzgün. Ama yakında düzeleceğinden ve mutluluğu başka yerde arayacağından eminim.
Dylan has a plan and will gather you together soon.
Dylan'ın bir planı var ve yakında sizi toplayacak.
We are the Horsemen and we will be back very soon!
Atlılar'ı izlediniz! Yakında tekrar döneceğiz!
As soon as he's around women, it's like he can't relax, you know, and that's all he needs to do.
Kadınların yanındayken gevşeyemiyor, oysa yapması gereken tek şey o.
And why does she have to move in so soon?
Neden bu kadar kısa süre içinde taşınması gerekiyor?
And he said, " Stan, I'll see you soon.
Ve o da " Stan, yakında görüşürüz.
I'm gonna go on and go pretty soon.
Birazdan kalkıp gitmek zorundayım.
Soon, the Emperor arrives here, and he expects to find order.
Yakında İmparator gelecek ve şehirde asayiş bulmayı bekliyor.
And pack your bags, we gotta go as soon as I get back, all right?
Eşyalarını topla, ben gelir gelmez gitmemiz gerek.
And one day soon he'll have to swim in one direction or the other.
ve bir gün diğerleriyle bir yöne yüzmek zorunda kalacak.
So have a great day and see you soon.
İyi günler diliyorum, tekrar görüşmek üzere.
And, uh, the Olympic trials, well, they're coming up soon.
Malumunuz, Olimpiyat seçmeleri de yaklaştı.
Tempting, it is, but I'll be headed soon to Wattie Creek and Wave Hill.
Ama yakında Wattie Creek ve Wave Hill'e gideceğim.
Scratch the surface and you're still the same selfish piece of shit that abandoned your kid as soon as she got in the way of your career.
Yüzeyini çizdiğinde sen hala kariyerinin önüne geçer geçmez kızını terk eden boktan bencil birisin.
I don't know what's bullshit and what's not anymore, but I'd just as soon find out before I start filling out intake forms, you know?
Artık neyin yalan neyin doğru olduğunu ayırt edemiyorum, ama hastaneye gitmeden önce neyin ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
Basically, as soon as they open that door and look at you, that's the critical moment, that's the make-or-break moment.
Aslında, en kritik zaman kapıyı açıp sana baktıları an kırılma noktasıdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]