English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / As your lawyer

As your lawyer traduction Turc

180 traduction parallèle
But as your lawyer, I must tell you again you didn't have to give them so much.
Ama avukatınız olarak söylemeliyim ki onlara o kadar vermek zorunda değildiniz.
I'm not speaking as your lawyer now, but as a friend who cherishes and loves you.
Seninle avukat olarak değil, bir dost olarak konuşuyorum.
- As your lawyer, I would advise against it.
- Senin avukat olarak, ben buna karşı tavsiye ediyorum.
I know that. And as your lawyer, there are certain demands I'm gonna have to...
Ve avukatınız olarak sizden bazı şeyler isterim.
As your lawyer, I advise you to control it fast.
- Avukatınız olarak tavsiyem, kontrolü hızla ele almanız.
But as your lawyer points out, you're not young.
Ancak avukatınızın da belirttiği gibi genç değilsiniz.
And now I'm here as your lawyer.
Ben de avukatın olarak buradayım.
By hiring me as your lawyer, you also get this smoking monkey.
Avukatın olarak beni seçtiğin için, sigara içen bu maymun da senin oluyor!
As your lawyer, Martin, I have to advise you against it.
Avukatın olarak, Martin, sana bunu yapmamanı tavsiye etmeliyim.
And as your lawyer there are certain demands...
Ve avukatınız olarak sizden bazı şeyler isterim.
As your lawyer in this hearing I need to tell the judge why you wear your skirt so short.
- Tamam, öyleyse. Avukatın olarak duruşmada hakime neden mini etek giydiğini anlatmak zorundayım.
Me as your lawyer- - me as your lawyer, consider it done.
Avukatın olarak... Avukatın olarak, işi halledilmiş bil.
I think that you have a experienced womanizer marrying you for your money, and as your lawyer, as your bridesmaid,
Bence o, seninle paran için evlenen deneyimli bir zampara. Avukatın ve nedimen olarak, bir köşede oturup incinmeni izleyemem.
And as your lawyer, I am advising you...
Kadınlardan nefret ediyorsun, öyle mi? Hayır.
As your lawyer, I want you to adhere to courtroom decorum.
Avukatınız olarak, mahkeme adabına uygun davranmanızı istiyorum.
It means I am resigning as your lawyer... immediately.
Avukatlığından ayrılıyorum demek... derhal.
As your lawyer, I declare y'all are in a 1 2-piece bucket of trouble.
Evlat, avukatin olarak söylüyorum, basin büyük belada.
As your lawyer, I have to tell you there's a very good chance that you're looking at another death sentence.
Avukatın olarak sana söylemem gerekiyor başka bir ölüm cezası alma ihtimalin çok yüksek.
As your lawyer, I'm recommending we try to plead out.
Avukatın olarak, suçu kabul etmeni tavsiye ediyorum.
AS YOUR LAWYER, I CAN'T ADVISE YOU TO SIGN SOMETHING YOU KNOW YOURSELF ISN'T TRUE.
- Bir avukat olarak doğru olmadığını bildiğin bir şeyi imzalamanı söyleyemem.
As your lawyer, I want to advise you...
- Avukatın olarak hatırlatmak isterim.
Well, as your lawyer and your friend, my advice to you is to bite the bullet... and give them your alibi now.
- Avukatın ve arkadaşın olarak sana tavsiyem dişini sıkıp onlara savunmanı şimdi vermen.
As your lawyer, I have to inform you you cannot leave the state.
Avukatın olarak, şehri terkedemeyeceğini sana söylemem lazım.
Stephanie, as your lawyer, I strongly advise against this.
Stephanie, avukatın olarak böyle yapmamanı şiddetle tavsiye ederim.
In that case, you'll want to see your lawyer as soon as possible.
O zaman da en kısa sürede avukatını görmek isteyeceksin.
As a young lawyer you had to take your clients where you could find them but now...
Hiç şüphesiz, genç bir avukat olarak kimi bulursan onu müşterin yapmak zorundasın ama...
- As your lawyer...
- Sen de anne!
Not as the family lawyer, but as your friend?
Aile avukatınız olarak değil, arkadaşın olarak.
What's your experience as a defence lawyer?
Savunma avukatı olarak deneyiminiz var mı?
You, as a lawyer at the bar, I think, will agree with me... that a newly-born baby weighs more heavily with a jury... than those crustaceans your client is involved with.
Baro üyesi bir avukat olarak siz, benimle aynı fikirde olacaksınız sanırım jüri karşısında sizin müvekkilinizin bulaştığı işte hiçbir şansı yok.
Not as a lawyer, but as your best friend.
- Avukat olarak değil, en iyi arkadaşın olarak.
As a lawyer, I have to caution you that your proof is pretty insubstantial.
Bir avukat olarak, getirdiğin kanıtın tamamiyle mesnetsiz olduğu konusunda seni uyarmalıyım.
Edward, I must tell you, as your family lawyer and as your friend that there's one thing which Florence will not and cannot tolerate.
Edward, aile avukatın ve bir dostun olarak söylemeliyim ki... Florence'in müsamaha edemeyeceği ve etmeyeceği tek bir şey var.
That is what I consider to be my duty as your family lawyer.
Aile avukatınız olarak, bu, benim görevim ve düşündüğüm şey.
Your Honor, as The defense lawyer..
Sayın Yargıç, savunma avukatı olarak...
Tomorrow, I'm going to go to my lawyer, and have a new will drawn up and all of your children will be named as my beneficiaries.
Ve bütün çocuklarını varisim yapacağım.
Ben, as your attorney, your friend, and your brother, I strongly suggest that you get yourself a better lawyer.
Avukatın, dostun ve kardeşin olarak önerim,... kesinlikle daha iyi bir avukat tutmandır.
-... as your trusted lawyer...
- güvenilir avukatınız...
You do your homework, jailhouse lawyer... can make as much as any mid-level attorney on the street.
Sen ödevini yap, cezaevi avukatı... sokaktaki bir orta karar avukat kadar kazanabilir.
Look, I'm not responsible for your soul, but as a lawyer, I am responsible for justice.
Bak ben senin ruhundan sorumlu değilim, ama bir avukat olarak, adaletten sorumluyum.
Kimmie, I'll ask you questions as I'm sure your lawyer has explained.
Kimmie, sana bir dizi soru soracağım eminim avukatın izah etmiştir.
I know you've made a statement to the police, but I'd like to ask you some questions about that, and I'd like you to answer in as much detail as both you and your lawyer are comfortable with.
Ama bende bazı sorular sormak istiyorum. Lütfen sizi ve avukatınızı rahatsız etmeyecek şekilde çok ayrıntılı cevap verin.
We lost that apartment because your lawyer supposedly messed up which is okay, but as of Saturday I don't have a home.
Güya avukatın yüzünden o daireyi kaçırdık. Olabilir. Ama Cumartesi gününden itibaren evsizim.
You know, Paige, as a lawyer, I could get those nasty creditors off your back so easily.
Paige, bir avukat olarak seni o pislik alacaklılardan kolayca kurtarabilirim.
I say this : If I make that shot... you gotta give her a job as a lawyer in your firm.
Bu atışı yaparsam... firmanda ona avukat olarak iş vereceksin.
Mr. Feldman, as a lawyer, may I please ask your advice as per what to do in the meantime as far as, you know, money?
Bay Feldman, bir hukukçu olarak, tavsiyenizi alabilir miyim bu sıralarda neler yapabileceğimiz hakkında, bildiğiniz gibi, giden para hani?
So you're telling me that it's not your merit as a lawyer... that's advancing your career?
Yani kariyerinin ilerlemesinin, avukatlık meziyetlerinden... olmadığını mı söylüyorsun?
It is abundantly clear to me that you're incapable of acting as your own lawyer.
Şurası oldukça açık ki kendi kendinizin avukatlığını yapma hususunda yetersizsiniz.
In order to keep her there in your house.. .. You act as a lawyer for some days.
Onu evinde tutmak için bir süre avukat gibi davran.
I'll try not to spank your lawyer as hard as I spanked him last night.
Avukatına, dün gece ona attığım kadar sert şaplak atmamaya çalışacağım.
I got the preliminaries from your husband's lawyer and I need to touch base with you about his accusations as soon as possible.
Kocanızın avukatından hazırlık çalışmalarını aldım. Ona ithamlarınla ilgili görüşmek için seninle en yakın zamanda temasa geçmeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]