English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / At the party

At the party traduction Turc

4,865 traduction parallèle
It was crazy at the party.
Felaket bir ortamdı.
I hope you have a good time at the party.
Umarım iyi vakit geçiriyorsundur.
I saw you at the party.
Seni partide görmüştüm.
He's turning something, and we're having a little party at the house... and when I asked him who he would like to perform at the party... he told me he wanted you.
Bilmiyorum. Bir yaşa basıyor, otelde küçük bir parti yapıyoruz ve partide kimin gösteri yapmasını istediğini sorduğumda seni istediğini söyledi.
Am I your only ex husband at the party?
Bu partideki tek eski kocan ben miyim?
I'm Ben... and I want you to join me... back at the party.
Ben Ben... ve senin bana partide tekrar katılmanı istiyorum....
Now we are two at the party.
Şimdi ikimizde var!
Because soon, you fucking blink, and you're the oldest guy at the party, and it's terrible.
Çünkü yakında, bir bakacaksın partideki en yaşlı insan sensin ve bu korkunç.
They were at the party with us just last night.
Daha dün bizimle partideydiler.
Did you see the way that she was running her tits all over me at the party?
Bana partide sürekli memelerini sallayıp gösterdiğini farketmedin mi?
That maybe the party Kim went to was at that farmhouse and she saw kids doing meth.
Kim gittiği partinin yapıldığı çiftlik evinde çocukların metamfamine kullandıklarını görmüş olabilir.
Daniel, I want nothing more than to move past the unfortunate incident at Nolan's party.
Daniel, Nolan'ın partisinde yaşanan talihsiz olayı geride bırakmaktan başka hiç bir şey istemiyorum.
There's a family party with the American shareholders at a ranch villa.
Amerikan hissedarlarla çiftlik evinde bir aile partisi var.
She's had six different positions at the firm, and that was just at the Christmas party.
Şirkette altı farklı pozisyona girdi. Sırf Noel partisinde hem de.
Oh, we're just at the same party, Daniel.
Ah, biz sadece aynı partideydik, Daniel.
This is like an après-ski party at Hafjell. What's the line on the Knicks?
Hafjell'deki kayak sonrası partiler gibi.
Danny is going to be at the launch party tonight.
Danny bu akşam kutlama partisinde olacak.
He's the loud guy at the Christmas party, you know, the guy who eats all the meatballs, you know, and he has the holiday cologne that smells like meatballs.
Noel partisindeki gürültülü adamdı. Tüm köfteleri yiyen, köfte gibi kokan parfümü sıkan adamdı.
♪ At the Christmas party hop ♪
# Noel parti dansında #
Volunteered at the Annapolis party four days ago.
Annapolis'teki partide dört gün önce gönüllü çalışmış.
Volunteered at the Navy Yard party three days ago.
Üç gün önce tersanedeki partide gönüllü olarak çalışmış.
And he's the only person who's been to every military holiday party in the last few weeks. Which means he's come in contact with nearly every kid at every party.
Yani her partideki her yakın olduğu çocukla temas halindeydi.
And you should go to this party at Paradiso on the 15th.
15'inde Paradiso'daki partiye gitmelisiniz.
Check the party out around the corner at Paradiso
Paradiso'daki partiyi kontrol et.
You know, the holiday party on Friday at Alicia's new firm.
Alicia'nın yeni şirketinde Cuma günkü tatil partisini biliyorsun değil mi?
Cos I thought there might be a party at the end.
Belki de sonunda parti yapılabilir.
Did you see me at that party before the balcony?
Balkona çıkmamızdan önce beni partide görmüş müydün?
I think... the first time I met him was when I saw him briefly at Harry's business party.
Sanırım... Onu ilk kez Harry'nin iş partisinde görmüştüm.
I saw those kids at a party the other day.
Geçen gün bu çocukları partide gördüm.
I held my bachelor party at the Mirage, in Las Vegas.
Bekarlığa veda partimi Mirage, Las Vegas'ta yaptım.
Last night after we had the drinks at the bar, I took the... I took the party home by myself and I drank a half a bottle of Black Label.
Dün gece içkilerden sonra, partiyi... partiyi eve taşıdım ve bir başıma yarım şişe Black Label içtim.
It's just that a party full of people from our classroom is the last place I want to be at.
Sadece, sınıftaki herkesin olduğu bir parti pek de bulunmak isteyeceğim bir yer değil.
Saeed, you guys have won just about everything there is to win in racing except the Derby.
- REGAL RANSOM / DESERT PARTY Saeed, siz Derbi hariç at yarışlarındaki bütün kupaları kazandınız.
Kevin's gonna be at the party.
Kevin da partide olacak.
I wanna play this at the block party.
- Açık hava partisinde bunu çalmak istiyorum.
I was there just once, at a party, when the building first opened.
Oraya hayatımda bir kere gittim, o da binanın açılışındaki partideydi.
Are you here for the birthday party at the lighthouse today?
Deniz fenerindeki doğum günü partisi için mi geldiniz?
At least'til the wrap party when we get drunk and actually do hook up?
Sarhoş olup gönül eğlendireceğimiz kutlama partisine kadar an azından.
This is the only party I want to be at.
Olmak istediğim tek parti bu parti.
- But at the end of the war the party had less than 1000 members!
Savaş bittiğinde Parti'nin binden daha az üyesi vardı!
".. a ceremony at the synagogue followed by a party.
"Sinagogda partiden önce bir tören yapılacak."
Well, best I can tell from Ashley's ramblings... you two ended up at the same house party where you got wasted... and once again confessed to murder several times before wandering off, so... here I am.
Konuşmalarından anladığım kadarıyla Ashley ile aynı partiye gitmişsiniz. Orada da sarhoş olup, ayrılmadan önce bir kere daha cinayeti birkaç defa itiraf etmişsin. Ben de buradayım işte.
How was the party at the pond?
Göletteki parti nasıldı?
Radicalized at Cambridge, then they joined the Communist Party, then Foreign Office, then leaked information to Stalin during the war.
Cambridge'te radikalleşip sonra da Komünist Parti'ye katıldılar sonra da Dışişleri Bakanlığı'na ve savaş boyunca Stalin'e bilgi sızdırdılar.
Like either, like I'm going to die or I'm going to live, but the party's gotta fuckin stop at some point.
Ben ölürüm ya da yaşarım ama farpi bir noktada durmak zorunda
We've landed at a party with the most powerful men in Iceland.
İzlanda'nın en güçlü adamlarıyla karaya çıktık.
I find it odd that nobody on the team was at their teammate's 21st birthday party.
21. yaş gününde hiçbir takım arkadaşının olmaması garip geldi.
Luis is having an after-party at the Chicken Ranch...
Luis Chicken Ranch'te bir devam partisi düzenliyor
I'm doing a little after-party at the bachelor party, like an after-after-party?
Bekarlığa veda partisi için bir devam partisi düzenliyorumda bir devam-devam partisi gibi?
Didn't you say he flirted with her at the couple's party?
Onunla çiftler partisinde flört etti dememiş miydin?
Hey, you know, we have this rush party at zeta. But I thought, you know, you could come by and meet the guys.
Hey, bilirsin, Bir parti veriyoruz ve düşündümde, gelip çocuklarla gerçekten tanışırsın eğlenceli olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]