Beautiful place traduction Turc
841 traduction parallèle
What a beautiful place.
Ne güzel bir yerdir.
- Isn't this a beautiful place?
- Ne güzel bir yer, değil mi? - Evet, öyle.
Sounds like a beautiful place.
Güzel bir yere benziyor.
You've chosen a very beautiful place for your holiday.
Tatiliniz için çok güzel bir yer seçmişsiniz.
We'll probably have a beautiful place.
Eminim, çok güzel bir evimiz olur.
Beautiful place.
Muhteşem bir yer.
Oh, it's a beautiful place.
Burası çok güzel.
It's a beautiful place.
Güzel bir yer.
They brought you to a beautiful place, didn't they?
Güzel bir yere getirmiş, değil mi?
It is a beautiful place, your Thornfield.
Thornfield çok güzel bir yer.
The most beautiful place in the world.
Dünyadaki en güzel yer.
- Mother, this is a beautiful place.
- Burası harika bir yer.
You certainly have a beautiful place here. - Wonderful.
Çok güzel bir eviniz var.
What a beautiful place for it.
- Ölmek için ne de güzel bir yer ama.
I think it's the most beautiful place I ever saw in my life.
Burası hayatımda gördüğüm en güzel yer.
It's such a beautiful place.
Çok güzel bir yer.
I could have married you in the most beautiful place in the world.
Seninle dünyanın en güzel yerinde evlenebilirdim.
You have the most beautiful place here.
Dünyanın en güzel yerine sahipsiniz.
lsn't this a beautiful place?
Burası çok güzel bir yer değil mi?
Hey, Iz, isn't this a beautiful place here?
Hey, Iz, sence de güzel bir yer değil mi, burası?
The island is beautiful, we have a beautiful place there.
Ada çok güzeldir, orada çok güzel bir yerimiz var.
Beautiful place Goldfinger has here.
Goldfinger'ın buradaki yeri çok güzel.
- What a beautiful place.
- Çok hoş bir yer.
They gave it because they wanted a more beautiful place of worship for their children.
Para verdiler... çünkü çocuklarının ibadeti için daha güzel bir yer istediler.
After what we've been through, it's hard to believe this beautiful place exists.
Tüm yaşadıklarımızdan sonra böyle güzel bir yerin varlığına inanması zor.
It's a very beautiful place you have here.
- Burası çok güzel bir yer.
A beautiful place, isn't it?
Güzel bir yer, değil mi?
A beautiful place.
Çok güzel bir yer.
That it pleases me to be here and I think it is a beautiful place to be.
Burada olmaktan mutluyum. ... ve burası yaşamak için güzel bir yer.
The most beautiful place in the world!
Dünyanın en güzel yeri!
Lei Ming, this is a beautiful place
Lei Ming, burası harika bir yer.
You're so beautiful did you find a nice place in the city?
Çok güzelsin şehir içinde güzel bir yer edindin mi?
Bet our place is as beautiful.
Eminim bizim yer de burası kadar güzeldir.
A humble place, but your love will make it beautiful.
Mütevazi bir yer, ancak aşkınız onu güzelleştirecek.
... we're gonna sell this place, and I'll take my money and go to Bourges... ... and find something, well, something beautiful to look at... ... and wine and dancing in the streets and....
Ben de payımı alıp Bourges'a gideceğim ve güzel bir şey bulacağım ve şarap ve sokakta dans ve...
Well, I suppose the place will look so beautiful you won't care what your wife looks like.
Yerimiz o kadar güzel olacak ki nasıl göründüğümle ilgilenmeyeceksin.
You're the most beautiful woman in the place.
Daha sık gelmelisiniz.
Mr. Grindle, this... this place of yours... is one of the most beautiful I've ever seen.
Bay Grindle... mülkünüzün bu kısmı şimdiye dek gördüğüm en güzel mekân.
But you still are beautiful and elegant... and you don't live in this kind of place anymore.
Ama sen hâlâ çok güzel ve zarifsin ve artık böyle bir yerde oturmuyorsun.
This place is beautiful.
Burası gerçekten de çok güzel.
Ain't this the most beautiful thing you saw around this place?
Sence buralarda gördüğün en güzel şey bu değil mi?
I did not think any place could be more beautiful than Chandra yet Bagdad is.
Hiçbir yerin Çandra kadar güzel olmadığını sanırdım ama Bağdat öyle.
Odd, isn't it, how the presence of someone you love... can make a whole place beautiful?
Tuhaf, değil mi? Sevdiğiniz birinin varlığı... - Bir yeri ne kadar güzelleştirebiliyor.
I'm gonna make this place so beautiful he'll have to love it.
Burayı o kadar güzelleştireceğim ki, beğenmek zorunda kalacak.
Your place is beautiful.
Harikulade bir yer burası.
The Earth is a place to our eyes more beautiful than any other that we know.
Dünya, bizim için bildiğimiz diğer bütün gezegenlerden daha güzeldir.
Isis herself would surrender her place in heaven to be as beautiful as you.
Isis sizin kadar güzel olmak için cennetteki yerinden vazgeçerdi.
Sheila always looks so beautiful, never a hair out of place.
Sheila her zaman çok güzel olmayı bilir. Her zanan bakımlıdır.
This is not the place a beautiful young girl should be alone in.
Burası güzel bir kızın.. yalnız kalması için uygun bir yer değil!
We are now coming into Place de la Concorde. One of the most beautiful squares in Paris.
Paris'in en güzel meydanlarından Place de la Concorde'a geliyoruz.
No place on God's earth more beautiful.
Dünyada daha güzel bir yer yoktur.
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27