Cause i love you traduction Turc
432 traduction parallèle
And I'll never let it break'cause I love you
" Ve kopmasına izin vermeyeceğim seni sevdiğim için.
And I'll never let it break'cause I love you
"Kopmasına izin vermeyeceğim..."
The only reason I'm goin'over there is'cause I love you.
Oraya gitmemin tek sebebi seni seviyor olmam.
Stick around and be my father,'cause I love you, Dad... from the day I was born.
Buralarda kal ve babam ol, çünkü seni seviyorum, baba... doğduğum günden beri.
- You will marry me, cause I love you.
- Benimle evlen, seni seviyorum.
"'Cause I love you, Peggy Sue
" Çünkü seni seviyorum Peggy Sue
If the car's gone, I give you another cookie anyway,'cause I love you.
Araba kaybolmuşsa, gene bir kurabiye alacaksın, çünkü seni seviyorum.
'Cause I love you so much, Mack.
Çünkü seni çok seviyorum, Mack.
'Cause I love you from head to toesy.
Sana kolayca aşık olduğum gibi.
'Cause I love you.
Bagajı açmaya yetkisi yoktu.
But I need you to understand...'cause I love you, and you're my best friend.
Ama anlamani istiyorum. Cunku seni seviyorum ve en iyi dostum sensin.
Baby, I just want you to know that all this, Everything I did, is'cause I love you And I wanted you to have that wedding
Bebeğim, şunu bilmesin ki ne yaptıysam, seni sevdiğim için ve bu düğünün hep hayal ettiğin gibi olabilmesi için yaptım, tamam mı?
'Cause I love you.
Çünkü seni seviyorum.
Yeah.'Cause I love you.
Evet. Çünkü seni seviyorum.
You're here'cause i love you.
Buradasın çünkü "seni seviyorum".
And then we will deliver you the cause why I, that did love Caesar when I struck him, have thus proceeded.
O zaman anlatırım sana, niçin ben,.. ... Sezar'ı seven ben vurdum Sezar'ı, niçin yaptım bu yaptığımı.
I love only you three, " cause you lied to me.
Ben yalnız üçünüzü seviyorum, çünkü bana yalan söylediniz.
'cause I'm telling you, no amount of top-shelf pussy can compete with the love of a good woman.
Çünkü sana diyorum ki ; en kral amcık... - iyi bir kadının aşkının yerini tutamaz.
'Cause I... I don't love you, Brownie.
Çünkü ben... sana aşık değilim, Brownie.
"'cause I love her so much, and I'll do anything you say, God ".
Çünkü onu o kadar çok seviyorum ki ne söylersen yaparım, Tanrım. "
You give me cause for love that I can't hide
" Artık gizleyemediğim aşkım senin yüzünden,
Only he better not love you too much'cause I'll kick his ass.
Ama çok da sevmese iyi olur yoksa k.çına tekmeyi basarım.
Cause wherever you is, I'm gonna love you.
Zira sen nerede olursan ol seni seveceğim.
What I really had in mind is I just wanted to get you someplace and get you talkin'about chess, and I thought I'd maybe pick up some free pointers,'cause I'd love to learn the game.
Gerçekten aklımdaki şey şuydu : Sizi bir yere götürmek ve sizinle satranç konusunda konuşmak istiyordum ve düşündüm ki, belki de ben bazı temel noktaları kapabilirim, çünkü oyunu öğrenmeyi çok istiyorum.
'Cause I don't love you anymore!
Çünkü artık seni sevmiyorum!
'Cause I've fallen in love with you.
Çünkü ben sana aşık oldum.
It's OK now'cause I know that you still love me.
Benim için önemi yok, çünkü beni hala sevdiğini biliyorum.
I know that you understand...'cause I love you, dad.
Çünkü seni seviyorum baba.
I thought you had brought that big moon over to my house...'cause you were so in love... and woke me up with it. I was half asleep I guess.
O kocaman Ay'ı, evimin üzerine senin getirdiğini sanmıştım çünkü aşıktın ve beni bununla uyandırmıştın.
Well, don't,'cause if you had a boyfriend like I have... You'd make him a cake and he'd love it...
Dinleme o zaman seninde bir sevgilin olsaydı sende böyle bir kek yapar..
♪'Cause I love little fishes ♪ Don't you?
# Çok severim küçük balıkları. Ya siz?
I've been rejected by the man I love, and you are the cause of my misery.
Sevdiğim adam beni reddetti, ve perişanlığımın sebebi sensin.
I love'em and I leave'em'Cause you know that I'm the best
Dolaşmayı severim, bilirsiniz, çünkü ben en iyiyim!
The more I stare at you, the more I believe that love is a cause worth defending
Bir aşkın dik dik bakmaktan daha fazla korumaya değeceğini bilirim.
Look, I hate to break it down to you this way, but it's not'cause they love you, man.
Sana bu şekilde söylemek istemezdim ama seni sevdiklerinden değil.
Cause I would love to roll in the sack with you.
Doğrusu seninle yatakta yuvarlanmayı isterdim.
They love you.'Cause they know I love you
Seni seviyorlar. Çünkü seni sevdiğimi biliyorlar.
I'm throwing this little shindig tonight to say good-bye and thank you...'cause, alas, I have to love you and leave you.
Bu gece, bu partiyi, sizlere teşekkür etmek ve hoşça kal demek için veriyorum çünkü, ne yazık ki, sizi seviyorum ve terk ediyorum.
'Cause I love sailing with you.
Çünkü seninle birlikte denize açılmayı seviyorum.
But I still want the love... you know,'cause it's the love that makes you vulnerable.
Ama yine de aşkı istiyorum. Çünkü sizi kırılgan yapan aşktır.
I don't know what we were thinking'cause we love you guys.
Aklımız neredeydi bilmiyorum. Sizi seviyoruz.
'Cause if you are, I got a whole pile in that middle drawer that I'd love to shove down someone's throat.
Öyleyse, orta çekmecede birinin boğazından içeri doldurmak istediğim bir sürü dosya var.
Cause ever since I said I love you he's been acting SO weird.
Çünkü onu sevdiğimi söylediğimden beri çok garip davranıyor.
I love you,'cause you kill people.
Sen Kral Davut'sun. Seni seviyorum çünkü sen insanları öldürüyorsun.
'Cause if you do, I deserve to know. And if you don't... then I say we make love like it was the first time. All right?
Varsa bilmek hakkım tamam mı?
Would it make me a better person if I was to say to her... " I'd really like to blow you off'cause there's a woman here I'm falling in love with.
"Seni başımdan savmak zorundayım çünkü burada aşık olmaya başladığım bir kadın var, eve kendin gitsene" deseydim...
'Cause I was putting him to bed, and he said, "l love you, man."
Çünkü onu yatırırken bana : "Seni seviyorum dostum." dedi.
An opportunity like this internship does not come around very often... and if you and Ben are gonna work this out and I hope you do'cause I love that kid... then you'll be there for each other long after this opportunity has come and gone.
Böyle bir staj fırsatı eline sıklıkla geçmez. Ben'le ilişkiniz yürürse ve inşallah yürür çünkü o çocuğu çok seviyorum bu fırsat gelip geçtikten sonra da birbirinizin yanında olursunuz.
Listen, Ryan, I've told you this before, I am not going to take you in there if you intend to cause Gloria and Preston's parents more pain, because by professing your love for Gloria, you will cause more pain.
Dinle Ryan, bunu daha önce de söylemiştim, Eğer niyetin, Gloria'ya ve Preston'un ailesine daha çok acı çektirmekse, içeriye girmene izin vermeyeceğim, çünkü Gloria'ya olan aşkını söylemen daha çok acıya neden olacaktır.
Look, I know better than you... the hurt he can cause, but still... l- - l love him.
Bak, senden daha iyi biliyorum... sebep olabileceği acıya, ama yine de... Onu seviyorum.
Oh, she's mad'cause I didn't say "Love you" after lunch.
Öğle yemeğinden sonra kendisine "Seni seviyorum" demediğim için kızgın.
cause i just 26
cause i can't 21
cause i know 21
cause i'm 64
cause i do 33
cause it's 61
cause i don't 63
cause i 215
cause i'm not 41
cause it 25
cause i can't 21
cause i know 21
cause i'm 64
cause i do 33
cause it's 61
cause i don't 63
cause i 215
cause i'm not 41
cause it 25
cause i am 21
cause if you don't 56
cause if you do 44
cause if you did 19
cause if not 24
cause if you are 29
cause i will 21
cause it's not 20
cause if it is 25
cause if so 19
cause if you don't 56
cause if you do 44
cause if you did 19
cause if not 24
cause if you are 29
cause i will 21
cause it's not 20
cause if it is 25
cause if so 19