English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Cause i will

Cause i will traduction Turc

778 traduction parallèle
♪ Cause I will treat her right and then
Cause l will treat her right and then
Come to see me'cause I will be looking out for you.
Beni görmeye gel, çünkü ben bir nedenle seni arıyor olacağım.
"I know this letter will cause you great sorrow, but I must write it, for I haven't the courage to tell you about my decision."
"Bu mektup sana büyük keder verecek, ama kararımı.. .. yüzüne karşı söylemeye cesaret edemediğimden bunu yazıyorum."
I assure you, sir, you will have no cause to regret it.
Emin olun, efendim, kesinlikle pişmanlık duymayacaksınız.
Hereafter, I trust you will not again allow your political activities to cause delay.
Bundan sonra, politik aktivitelerinizin mahkemeyi geciktirmemesi konusunda size güveniyorum.
The poor girl was obsessed with the idea... that I could at will cause the ball... to land in the 2nd dozen.
Zavallı kız topu kendi rızamla 2. düzineye göndereceğim fikrini saplantı haline getirmişti.
I know this will cause a relapse.
Yine fenalaºacagim, biliyorum.
If you don't think I'm the right person... it will be disappointing, but the cause must come first.
Eğer benim doğru kişi olduğumu düşünmüyorsanız hayal kırıklığına uğrayacağım, ama tabii dava her şeyden önce gelir.
Since you ask, I'm putting the finishing touches on something that will cause a sensation.
Madem sordunuz sansasyon yaratacak birşeyin son rötuşlarını yapıyorum.
Now that we understand each other, I can tell you, our next engagement will be a major one of vital importance to the Confederate Cause.
Şimdi birbirimizi anladığımıza göre, sana söyleyebilirim sonraki "Confederate Cause" için hayati önem taşıyan büyük bir çarpışma olacak.
I know that among you workmen who will build the Santa Fe there are many who come from both the North and the South and I ask all you now to put aside your differences for all time in the interest of a good and common cause.
Biliyorum ki aranızda Santa Fe'yi inşa edecek bir sürü işçi var hem Kuzey'den, hem de Güney'den gelenleriniz var ve hepinizden aranızdaki düşmanlığı, iyi ve müşterek bir çıkar için unutmanızı istiyorum.
Nothing will happen to you...'cause in a way this is my fault, and I'll see that it doesn't.
Sana hiçbir şey olmayacak çünkü bir bakıma bu benim hatam. Buna izin vermem.
And then we will deliver you the cause why I, that did love Caesar when I struck him, have thus proceeded.
O zaman anlatırım sana, niçin ben,.. ... Sezar'ı seven ben vurdum Sezar'ı, niçin yaptım bu yaptığımı.
For I will embrace in my cause any man... Greek, Carian, Lydian, Ionian... who believes in it.
Davama inanan her kim olursa, onu kucaklarım Yunan, Karyan, Lidyalı, İyonyalı.
I would point out that if no person finds cause to challenge the above writ the case will be dismissed.
Kimse bu konuda cesaret edip itiraz etmezse, belirtmek isterim ki sözü geçen bu emirle dava düşecek.
I will now examine for cause.
Şimdi davayla ilgili sorulara geçelim.
I will die for a righteous cause
Ben haklı bir amaç için öleceğim.
But I will plead this cause until the moon wanes and the night brings forth a new day.
Ama ay yok olana ve yeni bir gün doğana kadar bunu savunacağım.
'Cause I don't know what Miss Norton will do to me now.
Çünkü Bayan Norton bana ne yapar bilmiyorum.
I will cause it to rain upon the Earth 40 days and 40 nights.
Yeryüzüne 40 gün 40 gece yağmur yağdıracağım.
But I do know that his passing will not be the cause for universal mourning.
Ama bildiğim o ki, ölümü bir yas nedeni olmayacak.
That is what will cause me to denounce Gustavo, and I won't be able to help myself.
Gustavo'yı ihbar etmeme ve kendimi durdurmamı engelliyen şey.
And I'm quite certain that you will have no cause to regret your faith
Kesinlikle eminim ki Zürih Bankası'na olan güveninizden dolayı...
Now the pain of losing you... will cause a relapse more dangerous than the sickness I had... before this brief cure that your presence brought
Seni kaybetmenin acısıyla yaşamım, sana sahip olmadan önce içinde bulunduğum ve varlığınla bir nebze unuttuğum, eski halinden bile çok daha korkunç bir cehennem haline gelecek.
I have confidence that you will soon isolate the cause, and prevent any further spread.
Yakında nedeni tespit edeceğinize ve yayılmasını önleyeceğinize güvenim var.
If I can show them the support of the people and the young fighters in the hills they promise that the generals sympathetic to our cause will come over to our side.
Eğer onlara halk desteğini sunabilirsem ve dağlardaki genç savaşçıların gelebileceğini garanti edersem, davamıza inanan generaller bizi destekler.
I will not be the cause of this.
Bunun nedeni ben olmayacağım.
I have come thus far with you, Oliver, in our great cause but I will not sign this warrant.
Büyük davamızda seninle buraya kadar geldim Oliver ama bu emri imzalamayacağım.
I assure you, a marriage that will cause a sensation!
Temin ederim, bu evliliği duyacaklar. - Ama, Bay...
I trust this will cause no serious personal injury.
Ciddi bir yaralanmanın sözkonusu olmayacağını umuyorum.
I see that you are angry, and I must admit you have cause, but, please, bear with me and you will understand.
Kızgın olduğunuzu görüyorum ve haklı olduğunuzu da kabul etmeliyim, ama lütfen, bana tahammül edin, o zaman anlayacaksınız.
I hope you're thinking,'cause I'm counting. Will you wait a second?
Umarım düşünüyorsundur çünkü ben içimden sayıyorum.
I've been deeply moved... and deeply stirred... by the allied efforts, and by the courage and determination of the Australians... as expressed by General Blamey, but... as supreme commander of the southwest Pacific area, I will not be the leader of another lost cause.
Tıpkı General Blamey'in dediği gibi Müttefiklerin çabaları ve Avustralyalıların cesareti ve kararlılığı karşısında oldukça duygulanmış ve heyecanlanmış bulunuyorum fakat güneybatı Pasifik bölgesinin baş komutanı olarak kaybedecek bir hareketin lideri olmayacağım.
This fight will be held in the Philadelphia Spectrum,'cause I want this man's hometown to see this.
Philadelphia Spectrum'da olacak onun şehrinin görmesini istiyorum.
Such talk and your extravagant expenses will be the cause that some day thieves will come and cut my throat in the belief that I am made of gold.
Böyle konuşmalarınız ve lüzumsuz harcamalarınız yüzünden bir gün eve dalacaklar ve beni para babası sanıp boğazlayacaklar.
I should be deeply grieved to cause you the least sorrow and unless I am forced to it by a power I must obey I will never consent to a marriage which is so painful to you.
Canınızın sıkılmasına neden olmak beni de üzüyor. Kader beni buna zorluyor olmasa inanın bu üzüntü verici evliliğe ben de razı olmayacağım.
I am not a man to cause any scandal, and matters will be carried on by gentle means.
Size zarar verecek birisi değilim. Her şey tatlılıkla hallolacak.
That will cause me no hardship since I don't intend to speak with her at all.
Hiç zor değil, ondan bahsetmeyi hiç düşünmediğim için,
I tell you she will cause Mommy told me I was not to go out.
- Kızar, diyorum. Dışarı çıkmamamı tembihledi.
B.A. and I will take care of the garbage detail...'cause I know exactly what Hannibal wants.
B.A. ve ben çöp meselesiyle ilgileniriz çünkü Hannibal'ın tam olarak ne istediğini biliyorum.
I say it will be an autopsy to determine the cause of death.
Ben otopsinin sonucunu beklememiz gerektiğini söyledim.
And I believe he will,'cause he's got the fastest draw I ever did see.
Yapacağına inanıyorum çünkü o şimdiye kadar gördüğüm en hızlı silah çeken.
And I'll tell you guys something, you gotta get off the street,'cause the cops know the guys that hit The Battery will be coming through here.
Ve size şunu söyleyeyim, sokaklarda pek görünmeyin çünkü polis, Battery'i alt üst edenlerin bu tarafa geldiğini biliyor.
I have a plan which would bring this stranger into the open and then we will teach him it's not nice to cause trouble for the evil Horde
Bu yabancının niye geldiğini öğrenebileceğimiz bir planım var. ... sonra, ona Şeytani Horde ile uğraşmanın hoş olmadığını öğreteceğim.
- You will marry me, cause I love you.
- Benimle evlen, seni seviyorum.
He's not making any sense. The end of the world is coming... and I will be the cause of it. It's too late.
Saçmalıyor.
I don't give a shit if your team's legal,'cause my boys will beat you.
Sizin takımınızın kurallara uyması umurumda değil, çünkü benim çocuklarım sizinkileri yenecek.
... nothing about this but you can bet a dollar to a doughnut that when he finds out, and he will find out'cause I'll tell him there'll be hell to pay.
... şimdi haberi yok donutuna bahse girerim, bunu öğrendiğinde,... ki bunu benden öğrenecek işte o zaman kıyamet kopacak.
When I push this button, any unauthoriyed attempt to open the necklace, once it's shut, will cause it to trigger.
Ben şu düğmeye bastıktan sonra artık o andan itibaren kolyeyi izinsiz çözmeye çalışan kişi onu tetiklemiş olur.
By the bones of our American dead in Rivas and Granada I swear that we will never abandon the cause of Nicaragua.
Rivas ve Granada'da ölen Amerikalıların kemikleri üzerine yemin ederim ki asla Nikaragua davamızdan vazgeçmeyeceğiz.
I know this will cause me pain...
Biliyorum bu bana eziyet verecek

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]