Do whatever traduction Turc
13,881 traduction parallèle
I'll do whatever you want.
Ne istersen yapacağım.
But I'll do whatever I have to.
Ama yapmam gerekeni yapacağım.
Fa can't just do whatever he wants without lady Ray's say-so.
Babam Bayan Ray bir şey demedikçe istediği her şeyi öylece yapamaz.
Scott told us to do whatever it takes to keep Gwen safe.
Scott, Gwen'i güvende tutmak için ne gerekiyorsa yapmamızı söyledi.
All I need now is power, and I'll do whatever I have to to get it.
Sadece güce ihtiyacım var, ve onu elde etmek için ne gerekiyorsa yapacağım.
For a thousand years you-you control, you manipulate, you do whatever you need to do to get your way.
Bin yıldır başkalarını kontrol ediyor, yönlendiriyorsun, istediğin olsun diye yapman gereken her şeyi yapıyorsun.
You said he was mine to do whatever I want with.
Onunla ne yapmak istersem yapabileceğimi söylemiştin.
Just do whatever you're gonna do, man.
Ne yapacaksan yap adamım.
All I can do is show you that I will do whatever it takes to keep you safe.
Tek yapabileceğim şey seni güvende tutmak için elimden geleni yapacağımı göstermek.
Which means I can do whatever I want.
Bu da, istediğimi yapabilirim demek.
I can do whatever I want.
Canımın istediğini yapabilirim!
- Mm-hmm. - They act like they... They own that mountain, do whatever they hell they please.
Dağın sahibiymişler de istediklerini yapabilirlermiş gibi davranıyorlar.
Warriors willing to do whatever it took no matter how brutal.
Ne kadar zalimce olursa olsun, her şeyi yapmaya hazır bir orduymuş.
And I can do whatever the bloody hell I want to.
Canım ne halt etmek isterse onu yaparım.
They wanted to do whatever they could to help win the war.
Ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlardı Savaşı kazanmak için.
You do whatever it takes to end this.
Sen de bu işi bitirmek için ne gerekiyorsa yapacaksın.
Do whatever you want to us.
Bize ne istiyorsan yap.
Do whatever you have to to protect Herot.
Heorot'u korumak için ne gerekiyorsa yap.
Slean, I swore to you I would do whatever I had to to see you were Thane.
Slean, Thane olabilmen için gereken her şeyi yapacağıma söz vermiştim.
You can do whatever you want, you can live wherever you want.
İstediğin şeyi yapar, istediğin yerde yaşarsın.
We can do whatever we want.
Biz ne istersek yapabiliriz.
I'm sure you'd do whatever you can to protect them.
Eminim onları korumak için her şeyi yaparsın.
I'll do whatever you want.
- Ne isterseniz yapacağım.
Do whatever you need to do.
Ne yapman gerekiyorsa yap.
Which is why I will do whatever it takes to keep him away from her, even if it means rejoining the firm... for now.
Bu yüzden, onu Alice'ten uzak tutmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Bu firmayla yeniden iş yapmamı gerektirse bile. Şimdilik.
You do whatever you want to do.
Canın ne istiyorsa onu yapacaksın.
Look, I'll do whatever it takes.
Bak, ne gerekiyorsa yapacağım.
You can do whatever you want with it.
İstediğini yapabilirsin.
It means we can... do whatever we want.
Ne istersek yapabiliriz demek.
- Do whatever you want.
- Ne istersen yap.
Do whatever you have to do, but make sure there is no one around when this thing goes down.
Yapman gereken neyse onu yap.. .. ama bu olurken kimsenin orada olmadığından emin ol.
Always and forever is just an excuse to do whatever the hell you want.
Her zaman ve sonsuza kadar.. .. sadece istediğini yapmak için bir bahane.
- Whatever you do...
- Ne yaparsan yap...
And if, for whatever reason, we can't save Stein, then I'm gonna do what needs to be done.
Eğer Stein'ı kurtaramazsak, gerekeni yapacağım.
Take your picture or smash an egg in my face, or whatever you need to do for you and your friends to get your jollies. - But spare me the setup, all right? - I don't have a setup.
Resmini çek git ya da suratıma yumurta fırlat, arkadaşlarını eğlendirmek için her ne yapman gerekiyorsa yap ama kurduğunuz hikayeyi boşverelim, olur mu?
Whatever you did in the army... Whatever the Indians made you do... Know this...
Ordudayken her ne yaptıysan o Kızılderililer sana her ne yaptırdıysa şunu unutma ki Tanrı hepsini açıkça gördü ve güldü sadece.
Oh, whatever will I do without you?
Sensiz ne yapacağım ben?
It seems whatever I do ends up this way.
Ne yaparsam yapayım sonu böyle oluyor.
I mean, whatever was going on with this Samantha person, clearly she wanted nothing to do with mom, and either way, I don't--just- - I don't see how something like this would blow back on me.
Bu Samantha denen kadınla alakalı ne oluyorsa annemle bir alakası olsun istememiş, sonuç olarak bunun benim için neden kötü olabileceğini anlamıyorum.
Laurel's gone, and finding Andy and whatever you're gonna do to him, it's not gonna bring her back, but if she were here, she'd tell you the same thing that I'm gonna tell you.
Andy'i bulduktan sonra ona ne yaparsan yap geri gelmeyecek. Laurel öldü. Ama şu an burada olsaydı sana benim söyleyeceklerimin aynısını söylerdi.
Whatever you do, don't tell them you have a clitoris.
Ne yaparsan yap ama onlara klitoris'in olduğunu sakın söyleme.
Whatever's going on now, he's got nothing to do with.
Şu an neyin peşindelerse onunla ilgisi yok.
Jessie, whatever you did or did not do, you did or did not do enough to allow Lola's face to get close enough to your face to even make this a conversation at all.
Yaptın veya yapmadığı ne olursa olsun jessie, Eğer yaptım ya da yeterince yapmadım. Lola yüzü yüzünüze yeterince yakın almak için izin vermek.
Whatever you do, I do.
Sen nereye, ben oraya.
How do you know - that she wasn't involved in whatever Christopher was doing?
Christopher'ın çevirdiği dolabın bir parçası olmadığını nereden biliyorsun?
But the point is, whatever you do, whatever choice you make, we're here for you... whatever you need.
Demek istediğim ne yaparsan yap, hangi seçimi yaparsan yap biz buradayız. Neye ihtiyacın olursa olsun.
Listen, kid, tough break about the Hollywoo Stars and Celebrities Whatever, Whatever, Whatever, but what are we gonna do next?
Dinle evlat, Hollywoo Yıldızları ve Ünlüleri falan filan kötü gitti ama şimdi ne olacak?
But trust me, whatever we do, we do for you...
Ama bana güven, her neyse biz yaparsak, senin için yaparız...
You just tell him to stop whatever the fuck he's trying to do.
Ne yapmaya çalışıyorsa, yaptığı şeyi kesmesini söyle ona.
Whatever you got to do to get an edge, Andre.
Ne yapman gerekiyorsa yap, Andre.
Whatever I have to do, Klaus,
Her ne yapmak zorunda kaldıysam, Klaus..
do whatever it takes 49
do whatever you like 19
do whatever you want 222
do whatever you have to do 43
do whatever you need to do 16
do whatever you have to 19
whatever 7954
whatever you say 750
whatever works for you 17
whatever helps you sleep at night 20
do whatever you like 19
do whatever you want 222
do whatever you have to do 43
do whatever you need to do 16
do whatever you have to 19
whatever 7954
whatever you say 750
whatever works for you 17
whatever helps you sleep at night 20
whatever you need 442
whatever you think is best 17
whatever works 54
whatever you want 745
whatever it takes 474
whatever do you mean 52
whatever happens 538
whatever that means 174
whatever happened 140
whatever you are 68
whatever you think is best 17
whatever works 54
whatever you want 745
whatever it takes 474
whatever do you mean 52
whatever happens 538
whatever that means 174
whatever happened 140
whatever you are 68