English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / Whatever it takes

Whatever it takes traduction Turc

2,427 traduction parallèle
Do whatever it takes to get you back under his control?
Seni geri kazanmak için ne gerekiyorsa yapmaz mı?
Listen, I am willing to do whatever it takes.
Dinle, ceremesi neyse çekmeye hazırım.
I WILL DO WHATEVER IT TAKES, HOWEVER LONG IT TAKES.
Ne gerekiyorsa yapacağım ne kadar sürerse sürsün yapacağım.
Well, whatever it takes.
Neyse... Ne olduğunun önemi yok.
And they will do whatever it takes to protect themselves.
Kendilerini korumak için her şeyi yaparlar.
We share information... And we do whatever it takes to bring them down.
Bildiklerimizi paylaşacağız ve onları alaşağı etmek için ne gerekiyorsa yapacağız.
Do whatever it takes to destroy the machines they're creating.
Makinaları yapmaya çalışanları yok etmek için ne gerekiyorsa yapın.
Whatever it takes.
Neye mal olursa olsun.
No, now I do whatever it takes to make sure I don't lose myself like that again.
Hayır, kendimi yine öyle kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapıyorum artık.
You'd do whatever it takes to protect the family.
Aileyi korumak için ne gerekiyorsa yaparsın.
But, um, you know, just whatever it takes to get the, - - the next Mrs. Bryant.
Ama yeni Bayan Bryant'ı bulmak için ne gerekiyorsa yapalım.
I am personally prepared to pay whatever it takes to ensure we do.
Şahsen emin olmak için ne gerekiyorsa ödemeye hazırım.
Whatever it takes?
Her ne gerekiyorsa mı?
Whatever it takes.
Ne gerekiyorsa.
Do whatever it takes to stop it.
- Nasıl yaparsan yap onu durdur.
Just do whatever it takes to win her back.
Onu tekrar kazanmak için ne gerekiyorsa yap.
Whatever it takes.
- Ne gerekiyorsa yapın.
Whatever it takes to just end this.
Buna son vermek için ne gerekiyorsa.
We're both just doing whatever it takes to win, right?
İki taraf da kazanmak için ne yapabiliyorsa yapıyor, yanlış mı?
It's because I love Dexter that I'm willing to do whatever it takes to protect him from you.
Çünkü Dexter'ı o kadar çok seviyorum ki onu senden korumak için ne gerekiyorsa yapacağım.
I know you will always do whatever it takes to protect yourself.
Kendini korumak için ne gerekiyorsa yapan birisin.
I will do whatever it takes to get the job.
Bu işi almak için ne gerekiyorsa yapacağım. - Ne gerekiyorsa...
Whatever it takes.
- Ne gerekiyorsa onu.
I know... it sounds crazy, but I've had so much bad luck, that, at this point, I'm willing to do whatever it takes.
Biliyorum kulağa delice geliyor, ancak, o kadar çok kötü şans gördümki, bu noktada, her ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.
We'll do whatever it takes to be part of your group.
Grubunuza katılmak için ne gerekiyorsa yapacağız.
We should do whatever it takes to bring him home
Onu eve geri getirmek için ne gerekiyorsa yapmalıyız.
Yeah, I'll do whatever it takes.
Evet, ne gerekiyorsa yapacağım.
I'm doing whatever it takes to stop Percy.
Percy'i durdurmak için ne gerekiyorsa onu yapıyorum.
I'll do whatever it takes to make sure Adam pays for what he did.
Adam'ın yaptığını ödemesi için ne gerekirse yaparım.
But until then, you've been granted plenary power to do whatever it takes to stop this here and now.
Ama bunlar olmadan neye mal olursa olsun hemen burada durdurmalısınız.
I'll do whatever it takes.
Ne gerekiyorsa yapacağım.
You just do whatever it takes.
Ne gerekiyorsa onu yap.
All I know is that he thinks he's above the rules, and he will do whatever it takes to win.
Tek bildiğim kurallara uymadığı ve kazanmak için elinden gelen her şeyi yaptığı.
Quite the incentive to do whatever it takes to "almost always" win.
"Hemen hemen hepsini" kazanmak için elinden gelenin yapılması için bayağı teşvik edici.
Do whatever it takes.
Ne gerekiyorsa yapın.
Whatever it takes.
- Ne gerekiyorsa.
Fortunately, I run a network with a news division, and I will do whatever it takes to keep Avery's plight in the public eye.
Çok şükür haber bölümü olan bir kanal yönetiyorum ve Avery'nin durumunu halka unutturmamak için ne gerekiyorsa yapacağım.
"if you're willing to do whatever it takes, You can make anything come true."
Eğer gereğini yapmaya hazırsan istediğin her şeyi gerçekleştirebilirsin.
If you want your dreams to come true, You need to do whatever it takes.
Hayallerini gerçeğe dönüştürmek istiyorsan gereğini yerine getirmelisin.
And Chloe said herself to do whatever it takes.
Hem ne gerekiyorsa yapmamı söyleyen Chloe'nin kendisiydi.
Then you have to do whatever it takes to get it.
O zaman elde etmek için ne gerekiyorsa yapacaksın.
Chloe, I am sorry, but I am not willing to do whatever it takes.
Chloe, üzgünüm ama gerekeni yapmaya hazır değilim ben.
[Whispering] Do whatever it takes to keep them out of here, or they die.
Onları buradan uzak tutmak için ne gerekiyorsa yap! Yoksa ölürler!
Whatever it takes.
Ne gerekirse.
He'll do whatever it takes to hide Billy, but he'll sacrifice him if it means protecting his own freedom.
Billy'i saklamak için elinden geleni yapar, ama kendini korumak için onu feda edebilir.
- Whatever it takes.
- Evet.
Whatever it takes. Harken!
Harken!
Whatever it takes.
- Ne gerekiyorsa yap.
Whatever it takes.
- Ne gerekiyorsa yapıyorum.
I am willing to do whatever it takes to solve this.
Bu olayı çözmek için her şeyi yapmaya hazırım.
Whatever it takes, I want it finished.
Neye mal olursa olsun, bunun bitmesini istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]