Drop it now traduction Turc
383 traduction parallèle
If we drop it now, it'll bring about an investigation.
Şimdi vazgeçersek soruşturma açılır.
Drop it now.
Hemen bırak.
Drop it now!
Hemen indir onu!
Drop it now.
Şimdi bombayı at.
But it's best if we drop it now, put it behind us, and nobody'll get hurt.
En iyisi burada keselim ve bunu unutalım böylece kimse incinmemiş olur.
Drop it now!
Hemen şimdi!
Can we drop it now?
Vazgeçer misiniz artık?
- Drop it now! Drop it now! - Put the gun down, Tom,
- Çekil Mullen!
- Drop it now!
- Şimdi bırak!
- Yo, drop it now, all right?
Kesin şunu, tamam mı?
Drop it now! It's okay!
Seni gebertecek Andy!
Now watch what happens to this penny when I drop it in the acid.
Şimdi bozukluğu asidin içine attığımda neler olacağını izleyin.
Now once more, I want to emphasize that if... If any of you feel you're not up to this job, it's perfectly all right for you to drop out.
Bir kere daha belirtmek isterim ki işi yapamayacağını düşünen varsa gönül rahatlığıyla çekilebilir.
And now he'd like to squeeze out the last drop of it by havin'me.
Bana da sahip olup tüm amaçlarına ulaşmak istiyor.
Now, following the course of old established habits you'd like to drop it in my lap!
Şimdi ise eski alışkanlıklarını ve kurduğun dostlukları takip edip bu işi benim kucağıma bırakmak istiyorsun.
Now I'll buy you one and then we'll drop it.
Şimdi ben sana ısmarlayacağım ve konu kapanacak.
Now drop it.
Yere bırak şimdi.
And what's more, I'm tired of arguing about it, so let's drop it right now.
Ve üstelik, bu konuda tartışmaktan bıktım, gel bu konuyu bırakalım.
Now, let's drop it, huh?
Şunu bırakalım, tamam mı?
I said he was busy, now drop it!
Mesgul oldugunu söyledim, yeter!
Now why are you telling me to drop it?
Şimdi neden suçlamaları düşürmemi istiyorsunuz?
Now, just drop it, huh?
Yeter ama, tamam mı?
Now drop it.
Şimdi bırak silahı.
Now, Captain, you must take your phaser and drop it on the floor.
Şimdi, Kaptan, fazerini alıp, yere atmalısın.
Now, if I sinned, you just send me a drop or two and I won't do it no more whatever in the hell it was I did.
Şimdi, eğer günah işlediysem, bana sadece bir iki damla gönder ve bir daha yapmayayım yaptığım her neyse.
Now it's your turn, sheriff. Drop it.
Sıra sende, Şerif!
- Drop it down now.
Şİmid aşağaıya bırak.
You've hinged everything on a piece of evidence obtained in a shaky search... and now you drop it in my lap.
Her şeyi, muammalı bir aramayla elde edilen bir delile dayandırdınız. Topu bana atıyorsunuz.
Now, what I would like to do is go the North Pole, select a good-sized iceberg, and simply dig out a chamber from the rear end of it, drop in two 20,000-horsepower marine diesel engines, and sail Brewstersberg number one to Mecca.
Now.Oraya gitmek ve iyi boyutlarda bir buzdağı seçmek isterdim. Onun kıçından, kazarak bir oda açmak.. .. içine 20,000-beygir gücünde dizel motor takmak,..... ve denizlerde açılmakl Brewster'in Bergi Bir numara Mecca'ya.
It's waiting for you now at the Pier Three drop.
Şu an Pier Üç Limanın da seni bekliyor.
Now, when I say go, you lean forward slowly and drop it right in the funnel.
Şimdi ben tamam deyince, yavaşça öne gel ve parayı delikten aşağı bırak.
Now drop it.
Bırak artık.
"E." Now drop it.
"E." Şimdi kes şunu.
- Now, drop it.
- Derhal, at onu.
Drop it! Now!
At silahını!
- Drop it, now!
- Bırak onu, hemen!
Now, Turtle Face, drink every drop of it.
Şimdi, Tosbağa Surat... içindekini her damlasına kadar iç.
- Now drop it!
- Kes şunu!
Drop your weapons now! Do it!
Silahlarınızı atın!
Now drop it.
Ben söyleyeceğimi söyledim. Artık yeter.
It's my drop zone, it's my rules. Wait a minute, now.
Benim bölgem, benim kurallarım.
Now, it makes one stop before it goes to D. C... which is a mail drop-off at First Federal Loan and Savings... which is on Noble Street and West.
Washington'a gitmeden önce bir durak yapıyor. Noble Caddesi ve West üzerinde bulunan, Birinci Merkez Bankası'na posta bırakıyor.
Now, you break it off with this guy, or I drop the case.
Bu herifi terk edeceksin.
- Drop it now, motherfucker.
- İndir silahını puşt!
Good, now drop it.
Güzel, şimdi onu yere at.
Now all I have to do is drop it.
Şu anda bütün yapmam gereken bu şeyi atıvermek olacak.
Drop the case. Do it now.
Ne yapıyorsun?
Now! Drop it!
At dedim!
Drop it right now.
Hemen bırak.
- I suggest you drop it now!
Ben Komutan Kevin Dunne'ım!
Now... we drop it on the head.
Gökyüzü tepemize düşüyor!
drop it 1377
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now that i think about it 142
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now that i think about it 142
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now tell me 164
now go home 47
now let's see 22
now listen up 51
now come on 347
now's the time 127
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now tell me 164
now go home 47
now let's see 22
now listen up 51
now come on 347
now's the time 127