From all of us traduction Turc
697 traduction parallèle
We want to give you this from all of us
Bunu hepimiz adına size vermek istiyorum.
Now, there's quite a bit of money here, from all of us.
Şimdi, Burada hepimizin topladığı biraz para var.
How come you ran away from all of us?
Bizden niye kaçtın?
From all of us.
Hepimizden.
The flowers are from all of us.
Çiçekler hepimizden.
Order from all of us :
Buyuruyorlarki..
So from all of us here, good night, sleep well And have an absolutely super day tomorrow. Kiss, kiss.
İyi geceler, iyi uykular ve yarın çok güzel olsun, mucuk, mucuk.
And from all of us, well done to the Jodrells.
Jodrell ailesine bravo diyoruz.
I'd like for you to take this Bible with you, from me, from all of us.
Bu İncil'i yanınızda götürmenizi rica ediyorum benden, hepimizden.
This is... It's from all of us.
Bu, Bizden sana..
- This is for you, from all of us.
- Bu senin için. hepimizden.
That's our report for the night, from all of us here at Channel 5 News.
Teşekkürler, Tony.Bu geceki konumuz buydu. Bizi ilgiyle izlediğiniz için hepinize teşekkürler.
Men of the nations, there's a black cloud coming from the east... ... to cover us all.
Kavimlerin erkekleri, doğudan gelen kara bir bulut hepimizin üstünü kaplıyor.
Because the most lasting of all is the fame passing from one generation to another his name came to typify to all of us frontiers and freedom adventure and fair play the spirit of the West.
Çünkü bunların en kalıcı olanı nesilden nesile geçen ünü. Onun adı hepimiz için sınır bölgelerinin ve özgürlüğün maceranın ve adil muamelenin Batı ruhunun simgesi oldu.
We'd all enjoy a few words from Mr. Chandler, who will tell us something of Beaugard's life and work.
Bay Chandler'ın bize sanatçı Beaugard'ın eserleri ve hayatı hakkında bilgi vermesi hepimizi sevindirir sanırım.
You gents who to a virtuous life would lead us And turn us from all wrongdoing and sin First of all see to it that you feed us
Siz beyler, bizi erdemli bir hayata götürecek olanlar ve bizi hatalardan uzak ve günahlardan uzak tutacaklar ilk önce halledin karnımızı doyurmayı sonra verin vaazınızı.
It was sweet of you, Father, to come all the way down from Sing Sing to marry us.
Çok tatlısınız Peder, bütün yolu bizim için evlilik şarkı söyleyerek geçirdiniz.
Imagine you living right across the hall from us all of this time.
Düşünsenize, bunca zaman koridorun öbür tarafında oturuyormuşsunuz.
You've carried the load for all of us. From now on, I'll be more help to you. I promise.
Hepimizin yükünü taşıyordun ama artık bundan sonra, sana daha çok yardım edeceğim, söz veriyorum.
Let us draw from her the inspiration to use the freedom we have won to defend the freedom of all.
Ondan ilham alalım. Kazandığımız özgürlüğü kullanmak her bireyin özgürlüğünü savunmak için.
They'll all hear from us. Every one of them.
Herkesin bizden haberi olacak.
There's plenty in the bottle yet and more where that came from, plenty for all of us.
Şişede daha epey var ve geldiği yerde de var, hepimize yeter.
I believe at the outset, Your Highness, that I should express the pleasure of all of us, at your recovery from the recent illness.
İlk olarak, Majesteleri, hepimizin iyileşmenizden ötürü duyduğumuz mutluluğu ifade etmek isterim.
You've known nothing but love and kindness from us... and you've given nothing but love, kindness, and sweetness all of your life.
Sana hep sevgi dolu ve iyi davrandık ve sende hayatın boyunca bize aynı şekilde davrandın.
In order to lock himself from all temptation of joining with us... ... he hid himself securely, in a house of women.
Bize katilmaktan kendini alikoymak için güvenli bir yere saklanmis, bir kadinlar evine.
All of that from the two of us?
Tüm onlar ikimizden mi olacak?
Somehow we're all of us protected from full realization.
Bir şekilde tam farkındalıktan korunuyoruz.
He has but gone from this world to another, and as we think of him now, reunited at last with his loved ones, for all eternity, we lift our hearts in joyous anticipation of that dark, mysterious journey which awaits us all.
O sadece bu dünyayı terk edip ötekine gitti. Şimdi onun sonunda sevdikleriyle sonsuza değin bir araya geldiğini düşünerek, hepimizi bekleyen o karanlık gizemli seyahatin sevinçli beklentisi içinde kalplerimizi rahatlatıyoruz.
What's to keep you from going to the edge of the graveyard, then telling us you've gone all the way?
Diyelim ki mezarlığın kıyısına kadar gittin sonra da dönüp mezarına gittiğini söyledin.
But then... Just then the Company approached us saying they'd keep all of us, if we secede from the Union as a new body.
Ancak sonra şirkettekilerden bazıları bize gelip sendikadan ayrılıp, yeni bir oluşum yaparsak, hepimizi işte tutacaklarını vaat ettiler.
You're all quite aware what it means to us all to receive this grant of $ 500,000 from our state.
Eyaletin bize hediye olarak 500 bin dolar gönderdiğinin farkındasınız.
The school I went to taught us that the 13 Colonies with proper, educated leadership, all with the same goal in mind after the Revolutionary War, took from 1776 to 1787 11 years of peaceful effort before they came up with a paper that all 13 colonies would sign.
Gittiğimiz okulda bize öğretildi ki hepsinin akıllarında aynı amaç olan, uygun eğitimli liderlik vasıflarına sahip 13 koloni imzalayacakları bir kağıt önlerine konmadan önce Bağımsızlık Savaşı sonrası 1776 dan 1787 ye kadar 11 yıl boyunca barış çabası içinde olmuştur.
The message of the sun, that all men are brothers, was kept from us.
Güneşin mesajı, yani tüm insanların kardeş olduğu bizden gizlenmişti.
Deliver us, we pray thee, Lord, from every evil, past, present and to come, and through the intercession of the blessed and glorious ever-virgin Mary, of thy blessed apostles Peter and Paul, of Andrew and all the saints,
Bizleri bağışla. Geçmiş, gelen, gelecek olan her kötülükten sana sığınırız. Aziz yüce Meryem'in kutsal havariler Peter ve Paul'un, Andrew ve diğer azizlerin günümüze huzur veren şefaatleriyle.
That takes us too far away from the point of it all.
Bu bizi konunun özünden çok uzaklaştırır.
Most of us need to get approval from our neighbors before we can actually let it all hang down, you dig?
Pekçoğumuzun asılacağını falan düşünüyorlar, aklın alıyor mu?
And because the frailty of man, without Thee, cannot but fall, keep us ever, by Thy help, from all things hurtful and lead us to all things profitable to our salvation, through Jesus Christ, our Lord.
Ayartılmamıza izin verme. Kötü olandan bizi koru çünkü egemenlik ve güç daima senindir bizi günah işlemekten ve bütün kötülüklerden koru lûtfun, İsa Mesih yoluyla üzerimize olsun.
Best wishes from all of us, from the whole world.
Teşekkür ederim.
I direct that the tabernacle erase from us all memories of its construction, so we can never destroy it if we should ever crave for death.
Tapınağı, yapımıyla ilgili her türlü anıyı beynimizden silmeye yönlendirdim. Böylece ölme arzusuyla yanıp tutuşsak bile onu asla yıkamayacağız.
I think I see a way to remove this impediment From the lives of all of us.
- Sanırım hayatlarımızdan bu engeli kaldırmanın bir yolu olduğunu gördüm
All the D'Alcòs, come here. you that come from the mountains full of priests to bring us ignorance, punch yourself on the head and let the socialist idea in.
Tüm D'Alcò ailesi, gelin buraya siz dağlardan gelenler bize cehalet getiren bütün papazlar vur kafanı duvara sok içine sosyalist düşünceyi.
He's going to pull the rug out from under all of us.
Hepimizin altındaki halıyı çekip alacak.
You draw aside us from the divine right, of the house of Abraham and all the Arabs.
Bizi en doğal kutsal hakkımızdan alıkoyuyorsunuz,... burası Hz. İbrahim'in ve bütün arapların evidir.
Mr House has forbidden us to take anything from the cabinet, least of all that thing.
Bay Haus dolaptan bir şey almamızı yasakladı en ufak bir şeyi bile.
When our master was taken from us on the 14th, we made the decision to take Kira's life at all costs and avenge the death of our lord!
Efendimiz ayın 14'ünde bizden alındığında, neye mal olursa olsun, Efendimizin ölümünün intikamı olarak, Kira'nın canını almaya and içmiştik!
You see, we all of us come from a factory.
Biliyorsun, hepimiz bir fabrikada üretildik.
If it were not for the seven of us how could we put out the fire and save you out from all these people simultaneously?
Bizler olmasaydık... tüm kalabalık arasından... nasıl kaçıp kurtulabilirdin ki?
Yes, we of Yan Yi Mansion have received annual subsidy from all schools to rid us of villains
Evet! Biz Yan Yi Konağı.... Kötüleri yok etmek için tüm okul ve klanlardan... tam destek aldık
The usual explanation is that we are all of us, trees and people anglerfish, slime molds, bacteria all descended from a single and common instance of the origin of life 4 billion years ago in the early days of our planet.
Bu konudaki genel açıklama, hepimiz yani, ağaçlar, insanlar, balıklar, solucanlar, bakteriler, hepsi 4 milyon yıl önce, gezegenimizin ilk günlerinde varolan, tek bir canlıdan meydana geldi.
A library connects us with the insights and knowledge of the greatest minds and the best teachers drawn from the whole planet and from all our history to instruct us without tiring and to inspire us to make our own contributions to the collective knowledge of the human species.
Bir kütüphane bize tarihten süzülüp gelen, dünyanın en iyi uzmanları ve öğretmenleri aracılığıyla, yorulmadan insanoğlunun ortak bilgi havuzundan faydalanıp katkı yapma imkanı sunuyor.
We are, all of us descended from astronomers.
.. Bizler, hepimiz, astronomların soyundan geliyoruz..
all of us 884
all of us together 30
of us 249
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from your perspective 17
from the very beginning 50
from new york 38
from here on out 107
from the future 31
all of us together 30
of us 249
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from your perspective 17
from the very beginning 50
from new york 38
from here on out 107
from the future 31
from the heart 21
from time to time 154
from where 295
from the start 66
from the past 16
from a distance 46
from here on 55
from you 300
from what i hear 195
from your wife 16
from time to time 154
from where 295
from the start 66
from the past 16
from a distance 46
from here on 55
from you 300
from what i hear 195
from your wife 16