From your wife traduction Turc
718 traduction parallèle
- Yeah, is it from your wife?
- Evet. Karından mı?
Now, tomorrow you put on your nicest derby and you go and call on your customers... and tell'em you've separated from your wife... because of her connection with those two terrible wretches.
Yarın en güzel melon şapkanı giyip tüm müşterilerini ziyaret edecek ve onlara karından ayrıldığını çünkü o iki serseriyle ilişkisi olduğunu söyleyeceksin.
Officer Peters, I don't wish to keep you from your wife and children any more than the district attorney, who was so concerned about them but I would like to ask you one question :
Memur Peters, ben de bu konuyu pek önemseyen savcı bey gibi... sizi karınız ve çocuklarınızdan uzak tutmak istemem... ama size bir tek soru sormak istiyorum.
Don't grab this from your wife.
Bunu karından saklama.
Had you your letters from your wife, my lord?
Karınızdan mektup var mı efendim?
Have you had any news from your wife?
Karınızdan haber aldınız mı?
But when I was reduced in rank from your wife to a mere hostess for your friends then to handling your public relations, you seemed quite pleased.
Karın olmaktan çıkıp, arkadaşlarına hizmet eden biri olduğumda sosyal ilişkilerin açısından, gayet mutlu görünüyordun.
She's going to try and steal that play from your wife.
Şu oyunun rolünü karından çalmak için uğraşıyor.
What do you hear from your wife Iris?
Karın Iris'ten ne duymak istersin?
All of you have at one time or another... speculated on how it would be to be separated... from your wife for a week or a weekend.
Her biriniz, en az bir defa karınızdan bir hafta veya hafta sonu ayrı kalmayı düşünmüşsünüzdür.
No, but they heard from your wife.
Hayır, ama karımdan haber almışlardı.
Heard anything from your wife?
- Karın gelen haberler iyi mi?
From your wife?
Karından mı?
- There's mail from your wife.
- Karından mektubun var.
I was thinking that you want to get away from your wife. I don't blame you.
Sanki karınızdan kaçmak ister gibiydiniz.
I'm going to stay here and find out the worst about you from your wife.
Burada kalıp, en kötü taraflarını karından öğreneceğim.
A letter from your wife was also enclosed.
Karından bir mektup var, kapalı.
I'm stealing you away from your wife.
Seni karından çalıyorum.
- Heard from your wife, Mayor?
- Eşinizden mi duydunuz, Başkan?
"l'll refrain from reminding you of your search for your wife, during which your feelings of hatred and revenge waxed stronger."
Nefret ve intikam duygun gittikçe güçlenirken karını arayışını sana hatırlatmaktan sakınacağım.
- A letter from clemency... your wife...
- Clemency'den bir mektup... karısı...
You might, from your appearance, be the wife of Lucifer yet you shall not get the better of me.
Görünüşünden belli ki şeytanın karısısın ama yine de bana galip gelemezsin.
Mr. Arden, have you received any communication from your first wife Ellen Wagstaff Arden?
Bay Arden, ilk eşiniz Ellen Wagstaff Arden'dan herhangi bir haber aldınız mı?
You throw me out of your room, run off to your mother's... now you shrink away from me as though you hated me. You're my wife.
Beni odandan attın, annene kaçtın... şimdi ise benden nefretle korkuyorsun, Sen benim karımsın.
If my wife were here, she could break you from your chains.
Karım burada olsaydı, seni zincirlerinden kurtarabilirdi.
Your wife ought to hear from you, son.
Karın senden bir haber almalı oğlum.
Have you ever dreamed of Laura as your wife... by your side at the policeman's ball, or in the bleachers... or listening to the heroic story of how you got a silver shinbone... from a gun battle with a gangster?
Hiç Laura'yı karınmış gibi hayal ettin mi? ...... polis balosunda veya stadyumda yanındaymış gibi ya da senin bir gangsterle silahlı bir çatışma sonucu nasıl yaralandığını dinlerken gibi?
From all accounts, your wife's illness... seems to date far back into her early childhood.
Bütün bulgulara göre karınızın hastalığının kökeni çocukluğunun ilk dönemlerine kadar gidiyor.
"Do you take this woman to be your wedded wife, " to have and to hold from this day forward, "for better, for worse, for richer, for poorer -"
"Bu kadını nikâhlı eşin olarak kabul ediyor ve bu günden itibaren ona sahip çıkıp, sadık kalacağına iyi günde, kötü günde zenginlikte, fakirlikte..."
Do you, Will Kane, take Amy to be your lawful wedded wife to have and to hold from this day forward until death do you part?
Sen, Will Kane, Amy'i şu andan itibaren ölene dek karın olarak kabul ediyor musun?
Your wife's lawyer from choice.
Tercihen karıcığının avukatı.
You understand, my friend, that it's incompatible with your dignity and mine for my wife to accept a gift of such value from you.
Anlayın dostum böylesine değerli bir armağanı karım için kabul etmek ikimizin itibarıyla uyuşmuyor.
"I beg you to free me from the slavery of a corrupt court and take me as your wife."
"Beni bu yozlaşmış sarayın köleliğinden kurtarıp karın olarak alman için sana yalvarıyorum."
If I'm to stay out of your town... then you are to keep away from my ranch and my wife.
Kasabanızdan uzak duracağım. Ama sen de çiftliğimden ve karımdan uzak duracaksın.
Call your wife and tell her to have a room ready for a long lost buddy from the orphanage.
Karını çağır ve uzun süredir görmediğin yetimhaneden arkadaşın için bir oda hazırlamasını söyle.
I'd like to put you back on top of your wife tonight, but for that I'd need more cooperation from you.
Seni tekrar karının koynuna koymak isterim. Ama bunun için, daha çok işbirliği yapmalısın.
Have that dough at my place tomorrow night... or I'll collect it from you, or that ex-wife of yours, or your kid.
Parayı yarın geceye kadar mekanıma getir yoksa senden, eski karından, çocuğundan alırım.
Your wife comes from a wealthy family, doesn't she?
Karınız varlıklı bir aileden geliyor, değil mi?
Have you had any communication from your first wife, Ellen Wagstaff Arden?
İlk eşiniz, Ellen Wagstaff Arden'le bir iletişiminiz oldu mu hiç?
- That's very nice. Wouldn't you stop and look if you suddenly saw your wife staring down at you from a billboard?
Bir ilan panosunda birdenbire, karınızın size doğru baktığını görseydiniz durup ona bakmaz mıydınız?
Your, um... wife was telling me how you were, uh, lured away from being a doctor.
Karın doktorluk mesleğinden nasıl ayartıldığını anlattı.
The medicine my wife drank was from your box.
Karımın içtiği ilaç senin sandığındandı.
Effective at the time of your death... the trust provides for very liberal settlements... on your wife and daughter... and more than sufficient funds... for your financial needs in your new identity... from sums assigned to us as your trustees.
Ölüm tarihinizden itibaren geçerli olmak üzere belgeler, eşiniz ve kızınız için son derece cömert maddeler içeriyor ve de kayyumunuz olarak bize devredilen miktarlardan yeni hayatınızda karşılaşacağınız finansal ihtiyaçlarınız için yeterli olanın çok üzerinde bir para.
One of the prisoners from the galley keeps calling for your wife.
- Kadırgadaki esirlerden biri, karınızın adını sayıklıyor.
Well, your wife was strangled from behind
Karınız arkadan boğuldu.
But I understand. You're so far from home, and you miss your family... and your wife.
Evinizden çok uzaktasınız ailenizi özlediniz... karınızı da.
These men came all the way from Fiddler's Camp just to see your wife.
Bu adamlar karını görmek için Fiddler'ın kampından gelmişler.
A wife should be modest and obliging, and she must come from your home village.
Eş dediğin alçak gönüllü ve nazik ayrıca kendi köylünden biri olmalı.
I only know your wife from the picture you gave me in Reunion.
Karınızı sadece bana verdiğiniz fotoğraftan tanıyorum.
Is it true that you told your fiancee Within an hour of her acceptance, that what pleased you most was that she was a beggar because it was better to raise a wife from poverty, so that you may have complete control and reproach her, being her benefactor.
Nişanlınıza, teklifinizi bir saat içinde kabul etmesinin ve onun....... bir dilenci konumuna düşmesinin sizi çok memnun ettiğini söylediğiniz doğru mu? Öyle ya, sefaletin içinden bir karı kaldırmak daha iyidir. Böylece onun üzerinde mutlak bir hakimiyet kurup bunları başına kakar ve onun velinimeti olursunuz.
We received a letter from your wife.
Eşinden mektup geldi.
from your perspective 17
from your mother 18
from yourself 21
your wife 674
your wife is calling 16
your wife is here 25
your wife is dead 22
your wife's 16
wife 1732
wife and kids 16
from your mother 18
from yourself 21
your wife 674
your wife is calling 16
your wife is here 25
your wife is dead 22
your wife's 16
wife 1732
wife and kids 16
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from new york 38
from the very beginning 50
from the heart 21
from here on out 107
from the future 31
from time to time 154
from the past 16
from here on 55
from now on 1905
from new york 38
from the very beginning 50
from the heart 21
from here on out 107
from the future 31
from time to time 154
from the past 16
from here on 55