English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Get away from that

Get away from that traduction Turc

1,107 traduction parallèle
I've gotta get away from that icebox.
Bu buzluktan kaçıp kurtulmak zorundayım.
Come on, get away from that car.
Hadi uzakta o arabadan olsun.
Hey, come on, you mothers, get away from that car.
Hey, hadi, anneler, uzakta o arabadan olsun.
Get away from that lever.
Bu tetikten uzak dur.
- Charlie, get away from that door!
- Charlie, kapıdan uzak dur.
So, to get away from that, he'd hold his head up and always kinda lookin'at the sky.
Bundan kurtulabilmek için başını kaldırır ve sanki gökyüzüne bakar.
Get away from that drawer.
Çekmeceden uzaklaş.
Get away from that!
Gel buraya!
Get away from that, get away!
Uzak durun oradan, uzak durun!
Get away from that kindergarten once and for all.
Çık artık o anaokulundan.
They come here to get away from that sort of thing,
Onlara buraya bu tip şeylerden uzaklaşmak için gelirler.
- Get away from that car.
- Uzak dur arabamdan.
Rosa! Get away from that house!
- Rosa, o yerden uzak dur!
- Get away from that window!
- Pencereden uzak durun!
Get away from that door.
Çekilin o kapıdan.
Get away from that door.
O kapıdan uzak dur.
Sidney, get away from that intercom. Carl, what is this?
Sidney, dahili hattan uzaklaş.
It's great to get away from that old sweat shop, isn't it?
Yok canım. Hem o cehennemden kurtulmak harika gelmedi mi?
Rose, get away from that door.
Rose, o kapıdan uzak dur.
But... but how did you get away from that place?
Ama... Oradan nasıl uzaklaştın?
HEY, GET AWAY FROM THAT TRAIN!
Hey, o trenden uzak durun!
Hey, fella, get away from that window!
Hey, ahbap, pencereden uzaklaş!
Nothing could get him away from that two-mule town.
Hiç bir şey onu o iki katırlı kasabadan uzak tutamaz.
People say that Tiberius didn't mind being banished because he was glad to get away from me. But that wasn't it.
Tiberius'un sürgün edilmekten rahatsız olmadığını çünkü benden uzak kalmaktan memnun olduğunu söylüyorlar.
We were able to get Thomas's camper fixed long enough to get us back to the ferry and away from that nightmare for good.
Thomas'ın aracını onarıp feribotla geri döndük... ve bu kabustan sağlimen çıktık.
And that they don't do nothing, nothing to get themselves sold away from one another.
Ve birbirlerini ayrı sattıracak hiçbir şey, ama hiçbir şey yapmamalarına.
Get away from me with that deformed worm!
Şu şekli bozuk solucanı benden uzak tut!
Rosalie. - Get your sister away from that idiot!
Rosalie, kardeşini şu salaktan uzaklaştır.
Seems to me like you all were in such a hopped up hurry To get out of the city that you turned your kids Into exactly what you were trying to get away from.
Bence şehirden ayrılmamız için öyle çok acele içindeydiniz ki çocuklarınız tam olarak uzaklaştırmak istediğiniz şey oldu.
You've got to get those journalists away from here so that we can talk to the Doctor.
Bu gazetecileri buradan uzaklaştırmalısın. Böylece doktorla konuşabiliriz.
If I don't avail such an opportunity to repent I'm afraid that I'll never be able to get away from them
Ama Bu fırsattan yararlanmasaydım onlardan asla ayrılamazdım
Get away from that door!
O kapıdan uzak dur!
- Get everyone away from that bomb.
- İnsanları bombadan uzak tut.
Maybe it's just not realistic that you can take care of Garber... and get away from this Col. Decker at the same time.
Garber'ın icabına bakıp aynı anda şu Albay Decker'dan kaçmanız pek mümkün olmayabilir.
I started wishing with all my heart that! could grow and suddenly be an adult so I could get far away from there.
Tüm kalbimle, bir anda büyüyüp yetişkin olmayı ve buradan çekip gitmeyi dilemeye başladım.
That makes it possible for her... to get away from a well-nigh inescapable place
Buda ona fazla güven verdi... ve en zor yerde buluşma ayarladı
I had to get her away from that.
Onu, oradan uzaklaştırmak zorunda kaldım.
( rider ) Get that car away from me.
Şu arabayı benden uzak tut.
Get that thing away from me!
Çek şu şeyi diyorum.
Get away from me with that thing!
Çek o şeyi üzerimden!
It took me a really long time to get her away from that way of thinking, It took me many years, and that`s why it was very hard for me to go into her room and find these books under her bed, knowing you had gotten them.
Onu öyle düşünmekten vazgeçirmem gerçekten çok zamanımı aldı senelerimi aldı, ve bu yüzdendir ki onun odasında, yatağının altında senin ona temin ettiğin bu kitapları bulmak benim çok zoruma gidiyor
Get that away from me.
Çek şunu gözümün önünden.
- You get that girl away from me.
- Kızı benden uzak tut.
It was me who got you a parole to get you away from that Arkansas prison farm or you'd still be rotting there.
Arkansas'ta seni hapishaneden kurtaran şartlı tahliyeyi sağlayan da bendim. Yoksa hâlâ orada çürüyor olacaktın.
You get that thing away from my gate.
Bu şeyi kapımdan uzak tut.
What happened? ! Get that cigar away from me!
Çek şu puroyu yüzümden.
i alone must get that retro mutagen device away from the Shredder.
O anti mutajen cihazını Shredder'dan....... yalnız giderek almalıyım.
listen, if you can get the Shredder away from that portal, i think i can shut his operation down for keeps.
Dileyin, eğer Shredder'ı... o kapıdan uzak tutabilirseniz. sanırım onun bu harekatına kökten bir son verebilirim.
Get away from that tap!
Uzak dur şu musluktan!
- Get that thing away from me.
- Şu şeyi benden uzak tutun.
- I wish you could get away from that man.
Keşke o adamdan uzak durabilsen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]