From that moment on traduction Turc
238 traduction parallèle
From that moment on, one thing was clear to me.
O andan itibaren bir şey açıklığa kavuşmuştu.
From that moment on I knew that you were really mine, that you'd settle down.
O andan itibaren gerçekten bana ait olduğunu ve durulduğunu anladım.
And from that moment on I did not use my head very much, except to be thinking of her.
O andan sonra da onu düşünmek haricinde kafamı pek fazla kullanmadım.
And hard as it may be for you to realize... From that moment on, I was in love with you.
Sizin için fark etmesi zor olsa da o andan itibaren size aşık olmuştum.
From that moment on he was up to every trick he could think of.
O andan itibaren aklına gelen bütün dolapları çevirdi.
I only really exist for you from that moment on.
O andan itibaren sadece senin için varım.
But from that moment on, it was much, much better.
Ama o andan itibaren, her şey çok, çok daha kolaydı
And I would say that from that moment on when he first saw Arnold... he wanted to be Mr. Olympia.
Ve şunu söyleyebilirim ki oğlum Arnold'u gördüğü o andan beri'Mr. Olympia'olmak istiyor.
Without a moment's warning he was bundled out of his room and from that moment on, there were always at least two of you in there, preventing him from regaining his treasure, maddening for him.
Uyarı olmaksızın, iki adamın koluna sarılı, odaya girdiniz, değerli hazinesini engellemeniz onu çılgına döndürdü.
From that moment on, I said to myself,
O andan itibaren, kendi kendime...
From that moment on,
O dakikadan sonra,
From that moment on he was hairy all over. Oh.
O zamandan beri her tarafı kıllıydı.
For years my father had suffered with an enlarged spleen and from that moment on he became rapidly worse.
Babam yıllarca büyük bir hınçla acı çekmişti. ve ondan sonra hızla daha kötüye gitti.
So, I was hooked from that moment on.
Böylece, o anı hiç unutamadım.
From that moment on... I acted as if I had been cured... and they released me.
O andan sonra... iyileşmiş gibi yaptım... ve beni serbest bıraktılar.
Two, why had he and his wife not being sleeping together in the same bedchamber, from that moment on?
İkincisi : O zamandan beri karısıyla beraber aynı yatak odasında kalmamalarının sebebi nedir?
From that moment on, I decided to be only a Jew.
O andan itibaren, Sadece Yahudi olmaya karar verdim.
And from that moment on, the boy was obsessed with the idea that Margaret would come after him.
Ona bilinçaltından ve reenkarnasyondan söz etti. O andan itibaren çocukta, Margaret'in peşine düşeceği fikri saplantı haline geldi.
From that moment on you're in a constant state of panic.
İşte o andan itibaren mütemadiyen panik içinde yaşarsınız.
From that moment on, I decided to shut my mouth and go with the flow.
O andan itibaren çenemi kapatıp her şeyi oluruna bırakmaya karar verdim.
And from that moment on, I was a lost man.
O gün bugündür ahlaksız damgası var üstümde.
"From that moment on, the fate of the captured black-ant nestlings was sealed."
O andan itibaren kaçırılan siyah karınca yavrularının kaderi belirlenmişti.
From that moment on, my life as I knew it was over.
O andan itibaren bildiğim hayatım sona ermişti.
From that moment on, I dedicated my life to making that smile appear as often as possible.
O andan itibaren hayatımı, o gülümsemenin mümükün olduğu kadar çok oluşmasına adadım.
I mean, from that moment on, for me there was only you.
Yani, o andan itibaren benim için sadece sen vardın.
He was my friend from that moment on.
O andan itibaren, benim arkadaşım olmuştu.
From that moment on, the spark of unhappiness in our country was fanned into a flame that would soon destroy our lives for ever.
O andan itibaren ülkemizdeki mutsuzluk kıvılcımı körüklendi, kısa sürede yaşamlarımızı sonsuza dek yok edecek büyük bir aleve döndü.
Howard : From that moment on, I wanted to be on the radio.
O andan itibaren radyoda olmak istedim.
From that moment on I had no one else in the world... closer than Toljan.
O andan itibaren yalnız başımaydım... Hatta Tolyan'dan bile.
But I knew from that moment on that I wanted to be a pilot.
Ama o andan itibaren pilot olmak istediğimi biliyordum.
From that moment on little Dieter needed to fly.
O andan itibaren küçük Dieter'ın uçması lazımdı.
On each occasion that she jumped to a previous time, her subsequent actions most likely altered the future from that moment on.
Bir önceki her sıçramasında, girişimde bulunduğu her hareket, geleceği, şu an itibariyle, değiştirmiş durumda.
From that moment on, the guys at school looked at me in a whole new light.
O andan sonra okulda çocuklar bana farklı bakmaya başladı
But from that moment on, we never had a problem getting a table at Balzac again.
Ancak o andan itibaren, bir daha Balzac'ta masa bulmak konusunda hiç sorun yaşamadık.
As far as I'm concerned, you may have that honor from this moment on.
Ama artık menajer olmaktan şüpheliyim, sanırım bu onura siz nail olacaksınız.
"From that moment I saw an unending attack by adults on kids of seven and eight and ten and twelve on adolescent boys and girls trying to get a job or an education or into medical school."
"O andan sonra yedi, sekiz, on, oniki yaşındaki çocuklara,..." "... tıp fakültesine, diğer okullara yada bir işe girmeye çalışan... " "... genç kız ve oğlanlara yapılan saldırıları gördüm. "
But from that moment, the Nan Adams partner on their journey to California Will terror.
Fakat şu andan itibaren Nan Adams'ın California yolculuğunda yol arkadaşı dehşet, olacak.
Although the vote is not yet complete, I can now tell you... that in 5 months and 16 days from this moment... on May 15... 1948... the British will leave Palestine forever!
Oylama henüz tamamlanmamış olsa da şu andan itibaren on altı gün sonra 15 Mayıs 1948'de İngilizlerin Filistin'den sonsuza dek ayrılacağını ilan ediyorum.
From the moment I left that luggage shop... I could feel his eyes on me.
Bavul dükkanından çıktığım andan beri... gözlerini üzerimde hissediyordum.
He wants to realise them in all-powerful subjectivity to pass on what he and he alone experiences from the motif at the very moment that he grips it, or... that he is gripped by it,
Onları öznelliğin en güçlü hâliyle kavrayıp birçok kez çizdiği motifler sayesinde hâkim olduğu tecrübelerle ya da ona hâkim olan tecrübelerle bütünleştirmek istemektedir.
numerous agents in the field that can close in on the Rolls-Royce at any moment and wrest young Paula from her lover thus ending this bizarre odyssey.
Her an Rolls-Royce'a yetişmek ve genç Paula'yı sevgilisinin elinden çekip alıp bu garip destanı sonlandırmak üzereler.
If you condense the whole history of life, from its beginnings until the present moment, into a year, then it wasn't until the end of September that the first creatures of any size, jellyfish and so on, appeared in the sea.
Dünyadaki yaşamın tarihini başından bugüne kadar tek bir yıla indirgersek ancak Eylül ayının sonunda denizlerde denizanaları gibi boyutlara sahip hayvanlar oluşmuş olur.
I don't know... From a certain moment on, it's obvious that Mr. Despaul will have to face a problem.
Orasını bilmiyorum ama belli zaman sonra Bay Despaul'ün bir sorunla yüz yüze geleceği çok açık.
I knew that from the first moment I laid eyes on you.
Bunu seni ilk gördüğüm andan beri biliyordum.
From that time on I won't know a moment's peace.
Ondan sonra huzur yüzü görmeyeceğim.
Five years ago there was a rising against the tyrant but it was an empty palace they stormed on Murillo, his secretary, two children and all the wealth had escaped by ship and from that moment they disappeared from the face of the earth.
Beş yıl önce bu zorbaya karşı ayaklanma vardı. Ancak öfkeyle saldırdıkları Murillo'daki köşk bomboştu. Sekreterini, iki çocuğunu ve bütün varlığını alıp bir gemiyle kaçmıştı.
[Rocky] From this moment on, my brothers and I... knew that we had truly become ninjas.
Bu andan itibaren, kardeşlerim ve ben... gerçek bir ninja olduğumuzu biliyorduk.
Not around here, you can't. From this moment on, you will not drive, sit, do anything in that jeep without a supervised driver present.
Şu andan itibaren, yanında ehliyetli sürücü olmadan o jipi kullanmaya kalmayacaksın.
But I realise now that from the moment Major Thorn set foot on Fort Baxter he engaged in a personal vendetta against Master Sergeant Bilko.
Fakat şu anda farkına vardım ki Binbaşı Thorn Baxter kışlasına ayak bastı. Çünkü Başçavuş Bilko'ya karşı kişisel bir davası vardı.
Every moment of happiness that I have from this day on I owe to you.
Bu günden ilerisine kadar olan sahip olduğum her mutluluk anını sana borçluyum.
- Meaning from this moment on Thursday night is date night, we can go out with whomever we want, do whatever we want, when whatever we want, and the only rule is that we're honest about it.
- Anlamı şu andan itibaren Perşembe geceleri randevu gecesi, istediğimiz kişiyle dışarı çıkabilir, istediğimiz şeyi, istediğimiz zaman yapabiliriz, ve tek kural bunlar hakkında dürüst olmamız.
from that day on 36
from that moment 18
from that 25
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from your perspective 17
from new york 38
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from that moment 18
from that 25
from the bottom of my heart 69
from now on 1905
from your perspective 17
from new york 38
from the very beginning 50
from the heart 21
from the future 31
from here on out 107
from time to time 154
from the past 16
from the start 66
from here on 55
from this moment 32
from where 295
from you 300
from your wife 16
from what i hear 195
from time to time 154
from the past 16
from the start 66
from here on 55
from this moment 32
from where 295
from you 300
from your wife 16
from what i hear 195