Getting close traduction Turc
1,829 traduction parallèle
And don't even think about coming back here or getting close to my daughter ever again.
Buraya tekrar gelmeyi veya kızıma tekrardan yakınlaşmayı aklından bile geçirme.
We must be getting close.
Yaklaşıyor olmalıyız.
I think maybe we should run to the airport right now,'cause we're getting close.
Bence şu anda havaalanına koşmamız gerekiyor olabilir çünkü vakit... vakit yaklaşıyor.
We're getting close, everyone!
Yaklaşıyoruz, millet!
- We're getting close, boss.
- Yaklaşıyoruz, patron.
I'm getting close here, you know?
Şu an bana lazımlar, farkında mısınız?
Mr. Savo says the war is getting close.
Bay Savo'ya göre savaş yakınmış.
I gotta be in court, but I really think we're getting close.
Bütün gün mahkemede olacağım ama işin sonuna yaklaştığımızı düşünüyorum.
No, getting close to Liu Yiutian is a big part already
Hayır, Luu'yla yakınlaşmak, en büyük parça.
I can't think of a better way to completely infiltrate my life and influence my judgment than getting close to my daughter.
Hayatıma sızmak ve kararlarımı etkilemek için kızıma yakınlaşmalarından daha mantıklı bir yol aklıma gelmiyor.
They're getting close.
Yaklaşıyorlar.
We were getting close. But so far no sign of anything...
Yaklaşıyorduk ama şimdiye kadar hiçbir iz yoktu
Getting close to the nature. lsn't it good?
Doğaya yakın olmak için. İyi değil mi?
We're getting close, I think.
Sanırım yaklaşıyoruz.
We've got to be getting close by now.
Artık yaklaşıyor olmalıyız.
Sounds like you're getting close.
Daha da yaklaşıyorsunuz gibi görünüyor.
We're getting close.
Buna çok yakınız.
This means we're getting close.
Demek ki yaklaştık.
Sounds like the emts are getting close.
Ambülans geldi.
Spent months getting close to them.
Yakınlaşmak aylarımı almıştı.
Someone knew he was getting close to the money.
Biri onun paraya yaklaştığını öğrendi.
Getting intel saying that they've got eyes on three to four US personnel and they're getting close to them.
Edindiğimiz bilgi diyor ki ; 3 veya 4 Amerikan personeline gözü dikmişler ve onlara yaklaşıyorlarmış.
It means we're getting close.
Yaklaştık demek ki.
And now that I'm actually getting close to leaving,
Şimdi gerçekten ayrılmaya yakınım.
We're getting close, huh?
Doğum yaklaşıyor, ne diyorsun?
Put out a press release a couple months ago, saying they were getting close to an unveiling.
Birkaç ay önce yayınladıkları bültende bir şeyi açıklamaya çok yaklaştıklarını yazmışlardı.
Okay, first of all, this guy is your best chance of getting close to Salerno.
- İlk olarak, Salerno'ya yaklaşmak için en iyi şansınız bu adam.
Looks like it might be getting close to kickoff. What's your 20?
Birazdan çıkacak gibiler.
'Cause that's as close to my pussy as you're getting tonight.
Çünkü bu gece vajinama anca onun kadar yaklaşabilirsin.
It's just getting super close to that 12 : 00 a. m. flight.
Sabah 12.00 uçağının vakti gittikçe yaklaşıyor.
My friend Eduardo made $ 300,000 betting oil futures one summer and Eduardo won't come close to getting in.
Arkadaşım Eduardo petrol borsasında 300.000 dolar kazandı ama o bile giremiyor.
I'd say we've got to be getting pretty close.
Çok yaklaştığımızı söyleyebilirim.
They're getting close.
Gittikçe yaklaşıyorlar.
He's getting close.
Yakınlaşıyor.
I'm very close to getting something I've wanted since I was still human.
Daha insan olduğum zamanlardan beri istediğim bir şeye çok yaklaştım.
Well, it's a good thing because you don't know how close you came to getting your ass kicked.
Bu iyi işte çünkü kıçını tekmelemeye çok az kalmıştı.
We're getting very close now.
Yaklaşmaya başladık.
Close the door. The mosquitoes are getting in.
Kapıyı kapat, içerisi sinek dolacak.
All right, I'm getting a lot of action on this thing, and it's close.
Tamamdır, bundan çok tepki alıyorum ve yakında.
Because I don't want anyone getting wind that we're close to this man.
Katile yaklaştığımızı kimse haber alsın istemiyorum.
Man, I was this close to getting laid. So whatever you've got going on around here, better be good.
Düzüşmeye şu kadar kalmıştı Burda olan şey umarım iyidir!
But it would be close. [heavy thud] Getting ready for a triathlon?
ama bu en tuhaf olmaya çok yakın.
I think we're close to getting a fingerprint.
sanırım parmak izi almaya çok yaklaştık.
I'm also getting ICOM traffic that there may be enemy close to us.
Düşmanın yakınımızda olabileceğine dair, telsizden bir şeyler duyuyorum.
You're getting a little close to home there.
Bu bana tanıdık geldi.
Having said that, you are getting severely goddamn close to meeting your maker.
Bununla beraber yaratıcınla tanışmaya ciddi şeklide yaklaşmaktasın.
I'm this close to getting a new wer heater.
Yeni bir su ısıtıcısı almama şu kadar kaldı.
The unsub got that close to getting his money, Somehow failed, and then did this.
Şüpheli parayı almaya çok yaklaşmıştı, beceremedi ve sonra bunu yaptı.
I think we're getting really close now.
Bence artık sona yaklaşıyoruz.
I'm getting close.
Az kaldı.
She said that he was getting too close.
Adamın ona çok yakınlaşmaya başladığını söyledi.
getting closer 22
closet 47
close 700
closed 242
closer 395
closes 126
closets 45
closely 21
close the window 34
close your mouth 50
closet 47
close 700
closed 242
closer 395
closes 126
closets 45
closely 21
close the window 34
close your mouth 50
close your eyes 1096
close one 17
close enough 217
close range 54
close the gate 44
close the door 763
close the door behind you 29
close friends 22
close it 165
close the gates 31
close one 17
close enough 217
close range 54
close the gate 44
close the door 763
close the door behind you 29
close friends 22
close it 165
close the gates 31