He got up traduction Turc
3,193 traduction parallèle
He got up and he walked away.
Kalktı ve yürüyerek uzaklaştı.
They got up and had a big meeting, saying that I was the devil incarnate, that I was gonna destroy the industry, that I was gonna destroy all their jobs, that this is inferior, that he says he shot Attack of the Clones digitally, but he didn't.
Büyük bir toplantı yaptılar, benim şeytanın beden bulmuş hali olduğumu söylediler, bu film endüstrisini alt üst edecekti, bütün işlerini bozacaktı, şöyle demeye başladılar,
- He's told me I've got to pick that up
- Bana bunu parmaklarımla...
Look, when MJ got cut from varsity he then tore up JV with a bunch of 40-point games.
Bak, en iyi okul takımından çıkarıldıktan sonra JV'e 40 sayı attı.
We are actually gonna meet up later, because... he's got a little surprise for me.
Aslında daha sonra buluşacağız çünkü bana bir sürprizi varmış.
He got into a fight in a club a week ago trying to break up an argument between his mate and one of the local crew with a reputation to keep up.
Bir hafta önce, gece klubünde tartışmayı sonlandırmak için bir arkadaşının ve oradaki yerel bir çetenin arasındaki kavgaya karıştı.
I was riding him and I thought he just tripped, but he never got up.
Ona binerken ayağı takılıp düştü sandım ama bir daha kalkmadı.
He was crying, apparently. Well, he's got a lot wrapped up in that book.
O kitaba çok emek vermiş ama.
He hasn't got the backbone to show up.
Kendini gösterecek iradesi yok.
"Three years ago, dad promised me" "if I got a 100 100 %," he'd give up being a bad guy and come back to live with us.
Üç yıl önce babam derslerimde 100 alırsam kötü adam olmayı bırakacağına ve bizimle yaşamak için döneceğine söz vermişti.
Except he and his friends still think I'm still in junior high, so they got me drunk and I woke up in the woods with my shoes tied together.
Ama abim ve arkadaşları beni hala liseli yerine koyduğundan beni sarhoş ettiler. Ben de bu ormanda ayakkabılarım bağlı bir şekilde uyandım.
He hired me to clean up before the story got out.
Hikaye yayılmadan ortalığı temizleyeyim diye beni görevlendirdi.
I have been doing this to Tom forever... till he got fed up and left.
Tom'a da hep aynısını yapıyordum o bıkıp beni terk edene kadar.
It was his dream. I went up before the war, got my degree and came back talking like a bishop, as he used to say.
Savaştan önce diplomamı aldım ve gördüğün üzere piskopos gibi konuşarak geri geldim.
Yeah, yeah, he's got a bug up his ass about the whole social injustice thing.
Evet, evet. Toplumsal adaletsizlik deyince yerinde duramaz pek.
He just got up.
Harekete geçti.
And that was when he got the whole bar singing "Wake Me Up Before You Go-Go," unironically.
İşte o zaman bütün bar "Gitmeden önce beni uyandır" şarksını söylüyordu, olağan olarak.
And I'll try and focus on how my missing witness, Malcolm Ward, got mixed up in this mess, and hopefully, we'll get some answers from Andrew Martin, if he's still alive.
Ben de kayıp tanığım Malcolm Ward'un bu işlere nasıl karıştığını anlamaya çalışacağım umarım Andrew Martin'den de bazı cevaplar alabiliriz.
You gonna walk up to the mayor and ask him if he's got any interesting events this week?
Başkanın yanına kadar gidip ona bu hafta enteresan bir organizasyonu olup olmadığını mı soracaksın?
Nah, Trooper Tom Bergen, up there in your world, he says within a day of Mags killing herself, all her marijuana-drying sheds got cleaned out.
Hayır, sizin oralardaki eyalet polisi Tom Bergen'in dediğine göre Mags'in intiharından bir gün sonra ot kuruttuğu bütün barakalar boşaltılmış.
He won't hurt her. She's got him tied up.
Ona zarar vermeyecek.
He's got the cash to treat you right and he can probably still get it up on his own.
Sana istediğini alacak kadar parası var ve şeyini de hâlâ kendi başına kaldırabiliyor muhtemelen.
That sums up my ex-husband. So what would you call the 19 year old girl he got pregnant?
Evet eski kocam.. 19 yaşında bi kızı hamile bırakan nedir?
We got stills from hospital security, but he hasn't turned up on any database.
Hastane güvenliğinden görüntüleri aldık ama hiçbir veri tabanında kaydı yok.
I've seen what he's got up...
Onun ne olduğunu gördüm...
He got another boy up there in the looney bin, married to some whore who rubs...
Bir tane de tımarhanede oğlu var. O da şey süren bir orospuyla evli.
Every free shift I've got, he's... picking it up, like he's on some kind of a mission.
Tüm boş vardiyaları alıyor. Sanki zoraki bir görev verilmiş gibi.
Got set up in my room, and then he took me to the "bar," which was in our barracks and set down at a table where it was me and about ten other guys.
Odama yerleştim ve o beni "bar" dediğimiz kışlamıza götürdü. Sonra beni bir masaya oturttu, masada on erkek vardı.
- Yeah. - Like, they find- - there's a poor mishap where he got chopped up by the prop.
Talihsiz bir kaza olsun da pervane tarafından parçalanmış olarak bulunsun.
As in he's got a pole up his ass?
Tutuculuktan çatlayacak.
Well, he got the runs, and we do need him up and at'em for battle tomorrow.
İshali var ve yarınki savaşta ona ihtiyacımız var.
He got into a struggle, hence the bruising on his knuckles and elbow, and he ended up in the river.
Boğuşurlar, bu da el ve dirseğinde morluklara neden olur,.. ... ve kendini nehrin dibinde bulur.
When he opened up and sang, you went, "Whoa, this guy's got it."
Gitarı eline alıp, şarkıyı söylemeye başlayınca, "Vay be!" diyordunuz.
He'd be, you know, tearing down this old shack or he'd be sweeping up filth or dirt and he started to show me one day, and I didn't believe him, about the album and how it got to be so popular.
Yani barakası yerle bir edilmişti kirli paslı yerleri süpürmüştü günün birinde bana göstermeye başladı ve ben ona inanamadım ne albüme ne de böyle popüler oluşuna.
Guess he finally got tired of being caged up.
Gelmeyi kendi istedi. Sanırım en sonunda kapalı kalmaktan usandı.
He needed to get cleaned up before he got on the train.
- Trene binmeden önce temizlenecekmiş.
Yes, I know that... you have waited patiently for him to finally break up with his girlfriend, and you've dutifully been his friend while he got over it.
Tabii ki biliyorum. Sen uzun süredir sabırla kız arkadaşından ayrılmasını bekliyordun. Ve ardından gelen süreci atlatmasında bilinçli bir şekilde yardımcı oldun.
I gave him one without sugar the other day and he got really angry with himself and smashed up a CD case and tried to eat the pieces.
Geçen gün şekersiz bir çay verdim birden kendine çok kızdı, bir CD kutusunu kırdı ve parçalarını yemeye çalıştı.
When I saw him next, it was just the following morning, and then he just said he "got caught up with work."
Onu bir sonraki görüşümde ertesi sabah olmuştu. Sonrasında bana söylediği şey işte takılı kaldığıydı.
Maybe he got wrapped up in something bad, but he'd never hurt anybody.
Kötü bir şeyler yapmış olabilir ama kimseyi incitemez.
I think he was set up, so I got him out of town.
Bence ona tuzak kuruldu, o yüzden kasabadan uzaklaşmasını söyledim.
Daddy, suppose he got a gun hidden up in there, come out blasting?
Baba, ya içinden ateşlenmeye hazır bir silah çıkarsa?
He left yesterday - - early, before I got up.
Dün evden ayrıldı - - ben daha uyanmadan gitti.
While he was out huntin'for some dinner and he got knocked unconscious and he woke up in a cave lying next to a female bigfoot.
Tam avlanmaya çıkmış ki birisi kafasına vurmuş. Uyandığında bir mağarada dişi bir kocaayağın yanında yatıyormuş.
While he was out taking a leak in the snow one day, and he got punched in the head and knocked unconscious he woke up in a Yeti cave.
Karlı bir günde dışarıda dolanırken kafasına bir darbe almış ve uyandığında kendini bir Kar Adam mağarasında bulmuş.
Why don't you just stand up for yourself, tell Rosa he's got to get his own place?
Neden kendi haklarını savunmuyor ve Rosa'ya kendi evine taşınması gerektiğini söylemiyorsun?
And, uh, he got up in the middle of the night, tried to sneak into Rosa's bedroom, you know.
Tatlım, dikkatli olsana.
He just got angry and thought I was making everything up.
Birden sinirlendi ve her şeyi benim uydurduğumu düşündü.
Hubbell bought the place and was slowly fixing it up. He got to the house, the studio and a couple of the other structures...
Hubbell burayı alıp yavaş yavaş onarmaya başladı Evi, stüdyoyu ve birkaç binayı daha aldı.
- Yeah, he got all tangled up...
- Herşeyi karıştırmış olabilir.
It's... You should probably know that the other me, he's gone round your flat and he's breaking into the room where you've got your girlfriend all tied up.
Bilmen gerekir ki diğer ben, tutsak ettiğin kız arkadaşının olduğu odaya girmek için evine doğru gidiyor.
he got it 62
he got caught 17
he got fired 16
he got scared 18
he got mad 16
he got 53
he got me 33
he got angry 18
he got shot 40
he got you 25
he got caught 17
he got fired 16
he got scared 18
he got mad 16
he got 53
he got me 33
he got angry 18
he got shot 40
he got you 25
he got what he deserved 41
he got away 151
he got him 20
he got lucky 28
he got what he wanted 17
he got out 64
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
he got away 151
he got him 20
he got lucky 28
he got what he wanted 17
he got out 64
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up and at' em 72
up guy 119
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up and at' em 72
up guy 119