He will not traduction Turc
3,002 traduction parallèle
He will not last.
Dayanamaz.
- He will not.
- Öldürmez.
I sent him to the city to collect some books, and he will not return for several days.
Bazı kitapları alması için onu şehre gönderdim ve birkaç gün dönmeyecek.
He will not give up until get what you want.
İstediğini elde edene kadar pes etmez.
He will not go unpunished after killing Dora, Bat.
Dora'yı öldürmek yanına kalamaz, Bat.
He will not be purchased.
Parayla satın alınamaz.
He will not follow us here.
Bizi buraya kadar takip etmez.
He will not come, Luke.
Sen gelmiyorsun, Luke.
Even if Naevia lives, she will not be the woman he holds to memory.
Naevia hayattaysa bile onun hatırladığı kadın olmayacak.
He will not live to see me tear it down.
Benim bu şirketi batırdığımı görmeyecek.
He will not be buried.
Gömülmeyecek.
We declare him excommunicated and anathematized, and we judge him condemned to eternal fire with Satan and his angels and all those damned, so long as he will not burst the fetters of the demon, do penance, and satisfy the Church.
Onun aforoz edildiğini ve lanetlendiğini onu, iblisin prangalarını açana kadar kefaretini ödeyene, Kilise'yi memnun edene kadar Şeytan, onun melekleri ve tüm lanetlenenler ile birlikte sonsuz ateşe mahkûm ediyoruz.
If it took you, he will not get taken.
Eger seni bulduysa, gitmene izin vermez.
He will not be a villain.
Kötü adam olmayacak.
Stannis may take the city, he may take the throne, but he will not take us alive.
Stannis kenti alabilir, tahtı alabilir ama bizi diri alamayacak.
Maybe he will not come.
Belki de gelmez.
How if he will not stand?
Ya durmazsa?
If he will not stand when he is bidden, he is none of the prince's subjects.
Zaten dur denince durmuyorsa Prens'in tebaasından değildir.
You're not gonna walk in there like this is Sunday dinner, because this is his house, and he will cut your balls off and feed them to you.
Oraya öylece pazar yemeğine gider gibi giremezsiniz. Çünkü orası onun evi. Taşaklarınızı kesip size yedirir.
Horus will send an army, if he has not done so already.
Horus, bir ordu gönderecek eğere o hala bu işi halledemediyse.
Talus will not stop until he enslaves them all to build his empire.
Talus kendi imparatorluğunu kurana kadar hepsini köleleştirecek,
Nobel created with his will not just a trifle price... - he built a triumphal arch for humanity.
Nobel vasiyeti ile yaratıldı saçma bir ödül için değil... insanlık için bir zafer takı inşa etti.
Will not he, then?
Eğer o değilse kim?
It is not because he needs money, he will be President.
Para yüzünden başkan olmak istemiyor.
I do not know, maybe one day I will stop and care. He does not mind the art.
Belki bi gün durur dinlerim
It will not deliver the child... knowing he will be hanged.
Mifflin Kenedy bir savaş kahramanı. Oğlunun darağacında sallandırılacağını bile bile onu teslim etmez.
If we do not take Charlie to the doctor, he will die.
Charlie'yi doktora götürmezsek ölecek.
If daddy has a seizure before he leaves for the hospital, they will probably not operate him any more.
Baban hastahaneye yatmadan önce nöbet geçirirse, muhtemelen onu hiç ameliyata almazlar.
When they'll find out that he's not there, they will find us and they will kill us.
Orada olmadığını fark edince bizi bulacaklar ve sonra da öldürecekler.
Those injuries are described as being very severe, and it is not immediately clear whether or not he will recover.
Yaralarının oldukça ölümcül olduğu ve hayatta kalıp kalmayacağının netlik kazanmadığı belirtildi.
If he does not... send one that will.
Eğer alamazsa alacak birini gönder.
But if he is close enough that the drugs will make them histocompatible, and you do not order that test, then the system is condemning an innocent, young woman to a likely death.
Ama eğer ilaçlarla dokuya uygun hale getirilebilecek kadar uyumluysa ve siz test için izin vermezseniz o zaman sistem genç bir kadını mecburi ölüme mahkûm edecektir.
Not see him yet, when he played enough, he will come back
Henüz görmedim, yeterince oynadığında geri gelecektir.
We have unleashed a wolf upon this world, and if we do not act, he will consume us all.
Bu dünyaya bir kurt saldık. Elimizi çabuk tutmazsak hepimizi yiyip tüketecek.
If not, he will be burned.
Aksi olursa yakılır.
He will know you're an actor who's not afraid to ask the tough questions, right?
Zor soruları sormaktan çekinmeyen bir aktör olduğunuzu anlar, tamam mı?
He will die if this surgery is not carried out... just under 2 hours now.
Frank, kalp 14 yaşında çok hasta bir çocuk için.
If we do not get him to surgery, he will die within half an hour.
Peki ya kalbi?
He's not that good. I just think Don will hate him, and then he'll hate me.
Sadece Don onu hiç sevmeyecek ve bu yüzden bana kızacak.
If he takes you on, I will not wear a wire,
Eğer seni işe alırsa dinleme cihazı takmam.
- He will probably not talk about it.
- MUHTEMELEN BUNUN HAKKINDA KONUŞMAYACAK.
In reality, he was not happy with his position and somehow the more better pieces we'd been doing in the performance, the worse our relation will get in private.
Aslında, Ulay durumundan hiç memnun değildi ürettiklerimiz iyileştikçe ilişkimiz daha da kötüye gidiyordu.
And Walter created it, but clearly he's not gonna help me recalibrate it, so I'm hoping that Walternate will.
Walter'ın makinesi ama yeniden kalibre etmeme yardım etmeyeceğini söylüyor. Ben de Walternatif'in edeceğini umuyorum.
He says he does not like money will decrease.
Paranı almaktan üzüntü duyacağını söylüyor.
And everyone will say, "He's not such a fool as we thought."
Ve herkes şöyle diyecek : "Düşündüğümüz kadar aptal değilmiş."
Like whether or not he was lied to by the people who will be responsible for his death?
İnsanlara ölümünden kimin sorumlu olduğunu yalan söylese bile mi?
He's going to nip this thing in the bud. He will not cause you any more trouble.
Başka sorun çıkarmayacak.
He'll but break a comparison or two on me, which, peradventure not marked and not laughed at, sends him into melancholy, and then there's a partridge wing saved, for the fool will eat no supper that night.
Bana birkaç hakaret edecek, olur da kimse dinlemeyip gülmezse de bunalıma girecek. Böylece bir keklik kanadı kurtulacak çünkü budalanın iştahı kaçacak.
Hero thinks surely she will die, for she says she will die if he love her not, and she will die, ere she make her love known, CLAUDIO : - and she will die if he woo her, - ( CRASHES ) rather than she will bate one breath of her accustomed crossness.
- Hero'ya göre Beatrice kesin ölecek, çünkü diyor ki aşkına karşılık alamazsa ölecekmiş, hislerini Benedick'e açarsa ölecekmiş ve eğer Benedick ona kur yapar da klasik hakaretlerinden birini edemezse yine ölecekmiş.
Even if we had photo - and DNA evidence there will always be a few spinners, do not believe he's dead!
DNA eşleşmesi ve fotoğraf dahi yakalasak ölmediğine dair şüpheler daima olacaktır!
And he says, if he's not released within 14 minutes, then next attack will be worse.
14 dakika içinde salıverilmezse sonraki saldırının daha büyük olacağını söylüyor.
he will come 53
he will come back 16
he will 605
he will kill you 57
he will die 61
he will kill me 19
he will be 69
will not 29
nothing 25771
not allowed 48
he will come back 16
he will 605
he will kill you 57
he will die 61
he will kill me 19
he will be 69
will not 29
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notes 105
notebook 23
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noth 18
not yet 7691
notes 105
notebook 23
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing else matters 82
nothing to see here 87
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing else matters 82
nothing to see here 87
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not tonight 725
not my type 47
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing changes 92
not now 3813
nothing yet 509
note to self 55
not tonight 725
not my type 47
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing changes 92
not now 3813
nothing yet 509
note to self 55