How do you feel traduction Turc
4,860 traduction parallèle
How do you feel today?
Kendini bugün nasıl hissediyorsun?
- And how do you feel about working with a female investigator?
- Peki, bayan bir araştırmacı ile çalışmak sizi nasıl hissettirir?
Coach, so, how do you feel heading into the bye week?
Koç, mola haftasına girerken nasıl hissediyorsunuz?
Well, how do you feel about turkey?
Hindiler hakkında ne hissediyorsun?
And how do you feel?
Peki sen ne hissediyorsun?
How do you feel when you lose control?
Kontrolünü kaybettiğin zaman nasıl hissediyorsun?
And, uh, how do you feel about that?
Ne hissediyorsun bu konuda?
How do you feel?
Nasıl hissediyorsun?
And how do you feel about it?
- Bu konu hakkında ne hisediyorsun?
How do you feel about California?
Kaliforniya hakkında ne düşünüyorsun?
How do you feel?
Nasılsın?
How do you feel right now?
Şimdi nasıl hissediyorsun?
Sanchez... how do you feel about children?
Sanchez çocuklar hakkında ne düşünüyorsun?
How do you feel about your man?
Adamın için ne düşünüyorsun?
How do you feel since you killed Wallace Rourke?
Wallace Rourke'u öldürdün ya, nasıl hissediyorsun?
How do you feel about German?
Alman tarzını sever misin?
Uh, how do you feel about the Rammer Jammer?
Rammer Jammer'da yemeye ne dersin?
How do you feel about death row?
İdam cezasına ne dersin?
How do you feel about fighting a great ringside match in 25 years?
25 yıl sonra ringe çıkıp harika bir dövüşe ne dersiniz?
How do you feel right now?
Neler hissediyorsun?
How do you feel about swindling a bunch of sister fuckers out of their land in Nebraska?
Nebraska'daki birkaç kardeş sikicileri tokatlayıp arazilerinden etmeye ne dersin?
And then, how do you feel?
Nasıl hissediyorsun?
How do you feel, honestly?
Ciddi soruyorum, ne diyorsun?
And how do you feel about that?
Bak, Olivia, zaman değişti.
- How do you feel about revenge sex?
-... başlayabileceğimi düşünmüyorum. - İntikam seksi hakkında ne düşünüyorsun?
How, how do you feel about that?
Bu konuda ne diyeceksin?
- How do you feel?
- Nasıl hissediyorsun?
Dr. Sanders, how do you feel about this setback?
Dr. Sanders, bu aksilik için ne hissediyorsunuz?
How do you feel, Major?
- Nasılsın binbaşı?
So how do you feel?
Nasıl hissediyorsun?
You feel loss. Damn it, how many times do I have to say this?
Kaybını hissediyorsun.
You know, when you said how do I feel about turkey, I thought you meant with, like, cranberry sauce and gravy.
Hindi hakkında nasıl hissediyorsun deyince yabanmersini sosu içindeki hindiden bahsediyoruz sandım.
I love the way you capture how you feel and you managed to do that with your painting of David as well.
Hissettiklerini yakalama şekline bayıldım ve David'i resmederken de aynı şeyi yapabilmişsin.
I mean, do you have any idea how that makes me feel?
Nasıl hissetmeme neden oluyor bu, hiç haberiniz var mı?
How do you think I feel?
Sence nasılım?
It's easy to forget how many friends you have, and you guys sure do know how to make a man feel, uh... Appreciated.
Ne kadar çok arkadaşınız olduğunu unutmak çok kolaymış ve birini sevdiğinizi nasıl göstereceğinizi çok iyi biliyorsunuz.
How do you think Frank would feel if he saw you carrying on like that?
Seni böyle oynaşırken gördüğü zaman Frank'in nasıl hissedeceğini düşünüyorsun?
And if you would just figure out how to feel more for me than you do for some cell phone deal, then maybe we...
Cep telefonu anlaşmasındansa, benimle daha iyi ilgilenmenin bir yolunu bulabilseydin belki o zaman...
How do you think Teddy'd feel if he knew it was you who leaked all those lies about Rayna and his divorce to the press?
Rayna'yla boşanmasıyla ilgili yalanları medyaya senin sızdırdığını bilseydi Teddy nasıl hissederdi dersin?
How do you think Teddy would feel if he knew it was you who leaked all those lies about Rayna?
Rayna'yla ilgili bütün yalanları medyaya sızdıranın sen olduğunu bilirse Teddy nasıl hisseder sence?
Do you get people who are so desperate to tell you how deeply they feel your pain and you're thinking, " Piss off.
İnsanlar yanına çaresiz bir şekilde gelip senin acını paylaştıklarını söylüyorlar sen de "Defol git. Sen ne bilirsin." diyorsun.
How'd that make you feel? How the hell do you think?
- Nasıl hissetmene neden oldu?
- How do you feel about Cleveland?
Cleveland nasıl?
Yeah, but how do you think it would make her boyfriend feel?
Evet ama sen bu durumun sevgilisine ne hissettirir?
And do you think that's how I feel?
- Sence ben öyle mi hissediyorum?
How do you guys feel?
Siz nasılsınız?
How do you think Ollie's gonna feel about you just marching in there and taking his land?
Sence oraya gidip arazisini elinden alırsan Ollie senin hakkında ne düşünür?
Now, how do you think Alec will feel when he finds out that you work for me?
Benim için çalıştığını öğrendiğinde sence Alec nasıl hissedecek?
I mean, do you know how you're gonna feel for sure?
Bize başka bir seçenek bırakmadın. Tüm yapabileceğimiz bu. Barış istiyoruz, savaşmak değil, adamım!
So how much do you feel like you have to manipulate guys?
- Aynen. Kendini ne kadar, erkekleri elinde oynatmak zorundaymışsın gibi hissediyorsun?
How do you feel?
Tahminimce iyi durumdasın. - Nasıl hissediyorsun?
how do you feel now 63
how do you feel about it 26
how do you feel about that 112
how do you feel about 17
how do you spell it 20
how do you know 2721
how do you spell that 32
how do you do 2008
how do you like it 152
how does it feel 296
how do you feel about it 26
how do you feel about that 112
how do you feel about 17
how do you spell it 20
how do you know 2721
how do you spell that 32
how do you do 2008
how do you like it 152
how does it feel 296
how do you know me 48
how does that sound 179
how do you know that 1395
how do i look 707
how does it go 44
how does it work 242
how does it make you feel 33
how do you know my name 252
how does he do it 43
how does it look 112
how does that sound 179
how do you know that 1395
how do i look 707
how does it go 44
how does it work 242
how does it make you feel 33
how do you know my name 252
how does he do it 43
how does it look 112