I am not you traduction Turc
8,377 traduction parallèle
But then again... I am not you.
Ancak bir kez daha söylüyorum ki ben sen değilim.
I am assuming that you intend to argue that Mr. Maker is not competent to enter a plea of guilty.
Sanıyorum, Bay Maker'in suçu kabul etmek için yeterli aklî yeterliliğinin olmadığını savunmak niyetindesiniz.
Because, Ma, you're the world's worst athlete! - I am not!
Çünkü sen dünyanın en kötü sporcususun!
I'm not sure what it is you think I said, but I am fairly certain that there's been a miscommunication.
Ne söylediğimden pek emin değilim, ama sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş.
And you know, I am not the only one that didn't like him.
Ve biliyor musunuz ondan tek hoşlanmayan ben değildim.
I'm not sorry that I did it. But... I am sorry that I lied to you.
Yaptığım için üzgün değilim ama sana yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm not how you think I am.
- Ben sandığın kişi değilim.
I'm not who you think I am.
Ben senin sandığın gibi biri değilim.
Uh, I am, but you're not.
Ben bineceğim, sen değil.
I don't know what led you to believe that I am... not able to, uh, function without Mrs. Johnson by my side, that on my own, I am incapable of articulating a point of view about my life's work.
Hayatımı adadığım işimle ilgili bakış açımı Bayan Johnson yanımda olmadan ifade etmekte aciz kalacağıma sizi inandıran şey ne, bilmiyorum.
You know what? Whether you like it or not, I am your mother.
Beğen ya da beğenme ama ben senin annenim.
And I am arguing that there may not be as much of a difference as you'd think.
Ben de seninle düşündüğün kadar fark olmayabileceğini tartışıyorum.
Not because of me or who I am to you whatever connection we might have but because of some object.
Benim ya da sana göre kim olduğum yüzünden nasıl bir bağlantımız varsa o yüzden değil bir nesne yüzünden.
"I'll have you know, a sailor I am not."
"Bilmenizi isterim ki ben bir denizci değilim."
I can see that honesty does not get you very far, so who am I to break with tradition?
- Geleneği bozmak bana mı kalmış?
You walk in this apartment unemployed again, you're gonna be the one on the table getting your insides Hoovered out, and trust me, I am not playing.
Bir daha bu daireye işin olmadan girersen masanın üzerinde organları vakumlanan sen olursun ve inan bana şakam yok.
You may not think she's worth anything, but I am not giving up on her yet.
Onun birşeye değer olmadığını düşünebilirsiniz, ama ben onu bırakmayacağım henüz.
I am still here, and you are gonna treat me with respect, because without me, you would not be me!
Hala buradayım ve bana saygılı davranmalısın çünkü ben olmasam, sen ben olamazdın.
I am not letting you get rid of me until I know for sure that me is the real me.
Bu benin gerçek ben olduğunudan emin olana kadar benden kurtulmana izin vermeyeceğim.
Obviously, the decision is yours, but I am of the opinion you should not.
Senin kararın. Ama bence burada olmamalısın.
I am counting on you to ensure that he does not.
Etmemesi için sana güveniyorum.
In case you had not noticed, I am the King of France.
Fark etmemiş olabilirsin ama ben Fransa Kralı'yım.
I am not here to be critiqued by you.
Beni eleştiremezsin.
I am not giving you a blowjob!
Sana oral seks yapmayacağım!
I am not here to judge you, but I'm a bad liar.
Seni yargıladığımı düşünmeni istemem ama ben çok kötü bir yalancıyım.
I appreciate that, but I'm still me, and you're not okay with who I am.
Buna müteşekkirim ama ben hala benim. Sen benim kişiliğimden hoşlanmıyorsun.
I have lost too many people that I loved, and I am not gonna lose you, too.
Sevdiğim çok fazla insanı kaybettim ve seni de kaybetmeyeceğim.
I can't tell you how disappointed I am you're not here with me in Northern Cordovia.
Kuzey Cordovia'da yanımda olmadığın için ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı anlatamam.
To be sure I am not giving birth to a rapist's child. Well... Are you past it?
Şey... atlattın mı?
And am I to believe that you persuaded them not to come?
Onları gelmemeye ikna ettiğinize mi inanmalıyım yoksa?
And if you think I'm gonna apologize for saying any of that, I am not.
Eğer söylediklerim için özür dileyeceğimi düşünüyorsan, dilemeyeceğim.
I adore you and Hugo, and I am not gonna let anything happen to us.
Seni ve Hugo'yu çok seviyorum ve bize bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
And I sure as hell am not gonna let you die.
Senin ölmene izin vermeyeceğimden de emin olabilirsin.
I am not selling drugs, if that's what you're saying.
İma ettiğiniz buysa, ilaç satışı yapmıyorum.
I am not ready to lose you now.
Seni kaybetmeye hazır değilim.
You're not a doctor, so stop playing games, because I am a vampire, and I will rip your head off if you screw this up.
Doktor değilsin, oyun oynamayı bırak, çünkü ben bir vampirim, ve eğer bunu batırırsan, kafanı kopartırım.
Oh, Josette, you would not believe how sick I am of eclipses.
Josette, tutulmaları ne kadar sevdiğimi bilemezsin.
You know I am not made for love.
- Biliyorsun, ben aşık olamam.
You're not ruined, I am the one ruined.
- Sen mahvolmadın, ben mahvoldum.
Words can not describe how sorry I am for what he did to you.
Onun sana yaptıkları için ne kadar üzgün olduğumu anlatmaya kelimeler yetmez.
I am the murderer, not you.
Ben katilim sen değilsin.
I am not one of you.
Sizden biri değilim.
I am sorry, Mr. Eliot, that you will not be accompanying me and my son to Salem.
Özür dilerim bay Eliot, en ve oğluma Salem'de... eşlik edemezsiniz.
Am I not scaling the building by hand fast enough for you?
Ellerime binaya tırmanma hızım seni tatmin etmedi mi?
Well, today, I'm going to stage an intervention, and when I'm done, all you have hidden will be exposed because today you will admit that I am the most important relationship in your life, not because you think that's what I want to hear but because you know deep in your heart that it's true, and if you don't, we're all gonna die.
Bugün bir müdahale sahneleyeceğim ve işim bittiğinde, sakladığın her şey gün yüzüne çıkacak çünkü bugün hayatındaki en önemli ilişkinin ben olduğumu kabul edeceksin duymak istediğimin bu olduğunu düşündüğünden değil kalbinin derinliklerinde bir yerde bunun doğru olduğunu bildiğin için ve eğer etmezsen hepimiz öleceğiz.
I am not losing you.
Seni kaybetmeyeceğim.
I am not taking you to St. Petersburg.
Seni St. Petersburg'e götürmem.
I mean, I'm not saying anything you haven't already thought of, am I? No.
- Hayır.
I am not at liberty to discuss it with you.
Bunu seninle konuşmaya yetkim yok.
Well, as long as you're offering things, kindly do me the favor of making it known I am not seeking a mistress.
Eğer bana birşey sunmak istiyorsan, nazikçe sana belirteyim bir metres aramıyorum.
Does it not strike you as unfair that I am forbidden to live my life the way I desire...
Sana göre hayatımı istediğim gibi yaşayamamam haksızlık değil mi...
i am not your friend 19
i am not your enemy 26
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am a doctor 102
i am done 94
i am ready 157
i am not your enemy 26
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am a doctor 102
i am done 94
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am calm 93
i am trying 78
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am so sorry 2194
i am hungry 77
i am calm 93
i am trying 78
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am so sorry 2194
i am hungry 77