I came for you traduction Turc
2,050 traduction parallèle
- actually, I came for you.
- Aslında, seni aramaya geldim.
I'm telling you, the ship came here for a reason!
Size söylüyorum, geminin buraya gelmesinin bir sebebi var!
I'm telling you, the ship came here for a reason.
Size söylüyorum, bu gemi buraya bir amaç için geldi!
When I came to you for help, it was only to ask for employment for my husband.
Sizden yardım istemeye geldiğimde amacım sadece kocama iş istemekti.
Honey, I came here for you.
Tatlım, buraya senin için geldim.
You better watch your ass, because I'm gonna tell Buck you came over here and you did this to me, and he will fuck you up for hurting me.
Kolla ; çünkü buraya gelip de bana yaptıklarını Buck'a söyleyeceğim. O da beni üzdüğün için ağzına sıçacak.
I remember she came looking for you.
Seni aramaya geldiğini hatırlıyorum.
You came for revenge, because I have a new life.
Yeni bir hayatım var diye intikam almaya geldin.
I came down for you.
Senin için geldim.
I'm going for sure. It would be great if you all came.
Eminim gelirim, herkes gelirse harika olacak.
And I came looking for you.
Ve seni bulmak için geldim.
Well, I just wanted to make sure that I wasn't crazy, so, naturally, I came to you for reassurance.
Sadece deli olmadığımdan emin olmak istedim. Doğal olarak da, şüphelerimi gidermen için sana geldim.
But then... then I started thinking, I was afraid, and there was Suzy Lang, and you came back for me.
Ve sonra, sonra düşünmeye başladım, ve Suzy Lang'ı düşündüm, ve farkına vardım ki...
Well, he came to see me today and I told him to fight for you.
Bugün beni görmeye geldi. Ve ona senin için savaşması gerektiğini anlattım.
And it's a real opportunity for'em. Well, I'm just so glad you came up to b.C.
B.C.'ye gelmenize çok memnunum.
You know, I was the one who came up with the name for the Foo Fighters.
Biliyor musun Foo Fighters ismini bulan kişi de bendim.
I'm happy you came to me for advice, but sad this is my area of expertise.
Benim fikrime başvurmana sevindim... ancak ne yazık ki bu durum uzmanlık alanıma girmiyor.
Some boxes came for you, so I put them in your bedroom.
Senin için bazı kutular geldi, ve onları yatak odana koydum.
I came in to use the bathroom while you were sleeping. But I've been watching tv for the last 45 minutes.
Ama son 45 dakikadır televizyon izliyorum.
I immediately shut down my facility and I started flipping through my phone book for someone to hold responsible. And you know who I came up with, Susan?
Telefon defterimden sorumlusunu bulucam.. aklımda ne var sence
I came here looking for you, and I fell off the boat.
Sana bakmak için buraya geldim ama tekneden düştüm.
That's what you came here for? Oh, i love what you've done with the place.
- Odanı çok güzel yapmışsın.
I came here to look for you..
Buraya seni aramaya geldim...
I came to say, you know, thanks for the offer, but if I have to lie to be in your little club, think I'll pass.
Hayır. Teklif için teşekkür ederim ama filminizde oynamak için yalan söylemem gerekiyorsa, almayayım.
I also came back for you, remember?
Ama unutmaki, seni kurtarmak için tekrar geri geldim?
I came from Vienna to show you I care for this?
Ona işin ve geleceğin için ihtiyacın olduğunu söylüyorsun.
I came to tell you that I'm sorry for being such a disappointment.
Bu kadar büyük hayal kırıklıkları yaratan biri olduğum için özür dilemeye geldim.
I came down here without an attorney out of respect for a late colleague, so if there's anything else I can do for you...
mesleğime olan saygımdan buraya avukatım olmadan geldim Sizin için yapabileceğim başka bir şey yoksa...
I know I speak for Naomi and Corinne and Maya and Dink when I say that we feel so very blessed that you all came and shared this special event with us.
Naomi, Corinne, Maya ve Dink adına da konuştuğumu biliyorum ve gelip bu özel olayı bizimle paylaştığınız için kendimizi çok şanslı hissediyoruz.
I came here for you.
Buraya senin için geldim.
I'd like to help you get what you came back here for.
Buraya geri gelmenize neden olan şey konusunda size yardım etmek istiyorum.
Mom said that's why you wouldn't see me when I came looking for you.
Annem, seni görmek için geldiğimde, bu yüzden benimle görüşmediğini söyledi.
I came to apologize for not hearing you out earlier, and then I walk in to see her trying to kiss you?
Yüzüne kapattığım için özür dilemeye gelmiştim sonra içeri girip onun seni öpmeye çalıştığını görüyorum?
I had another speech prepared for you this evening, But then my beautiful daughter Serena came to me, And she was so honest and brave,
Bu akşam başka bir konuşma hazırlamıştım ama sonra güzel kızım, Serena bana geldi ve o kadar dürüst ve cesurdu ki.
Oh, before I forget, a package came for you yesterday.
Aklıma gelmişken dün sana bir paket geldi.
I came home for you because I love you.
Buraya, seni sevdiğim için döndüm.
- l came home for you because I love you.
Buraya, seni sevdiğim için döndüm.
Mm, I almost forgot. That came in the mail for you.
Neredeyse unutuyordum.
You know, this is awful timing, but I... I remembered part of the reason I came over was'cause my cousin is lookin for a job at the brewery.
Zamansız oldu biraz, ama buraya gelme nedenlerimden birini hatırladım da, kuzenim iş arıyordu da bu aralar.
Since I came all the way here for you. Let's have a fight.
Bu kadar yolu geldiğime göre hadi kapışalım.
When I came back to the bullpen you were there waiting for me.
Geri döndüğümde sen beni bekliyordun.
You come all the way from Houston for the big second line Sunday. I came to check up on you,
Ta Houston'dan buraya, pazar günü yapılacak olan İkinci Hat yürüyüşü için geldin.
Tara, if you could just share the stage for one minute, I came here to do damage control on your sister's life And plan a wedding.
Bir dakika olsun sahneyi başkasına bırakırsan kardeşinin hayatını yoluna koymak ve nikâh hazırlığı yapmak için geldim.
Glad I came up for this charity thing. - You dig new york, you oughta see paris.
Bu yardım şeyine geldiğime seviniyorum.
- Yeah, yeah. I know. Who came up with this timeline for you?
Sana bu zaman sınırlamasını kim koydu?
You brought it up. I came to you for help.
Sana yardım istemeye gelmiştim.
But if a player with real juice came in here, I'd want to see you dance for him.
Ama gerçekten önemli biri geldiğinde onun için dans etmeni istiyorum.
I came to personally invite you to hear my address, rescheduled for this evening.
Konuşmamı dinlemeniz için sizi davet etmeye geldim. Toplantı bu akşam tekrarlanacak.
When you came round, were you thinking, "Oh, shit, I'm still here," or, "Thank God, it was only a cry for help"?
Kendine geldiğinde, "Kahretsin, hala buradayım." diye mi yoksa "Oh be numaradan yapmıştım." diye mi düşündün?
I've came back to do the same for you.
Ben de aynısını sana yapmak için geri geldim.
I know you came here looking for Clark.
Buraya Clark'ı aramaya geldiğini biliyorum.
i came here to see you 21
i came here 75
i came 136
i came home 83
i came here for you 23
i came as soon as i could 56
i came here to help you 16
i came in 36
i came here to apologize 29
i came alone 37
i came here 75
i came 136
i came home 83
i came here for you 23
i came as soon as i could 56
i came here to help you 16
i came in 36
i came here to apologize 29
i came alone 37