I found it traduction Turc
9,276 traduction parallèle
I found it ; it'll stay right here.
Ben buldum, burada kalacak.
I found it the first time, I can find it again.
Bir kez buldum, bir daha bulurum.
No, I found it. 100 % off.
Hayır, buldum. Yüzde 100 indirimli.
I found it.
Buldum.
I found it with this :
Buldum da.
I found it in Katie's room.
Katie'nin odasından buldum.
I found it on the wall as I was preparing to iron.
- Ütü yapmaya hazırlanırken onu duvarda buldum.
Korsak, I found it.
Korsak, buldum.
I found it in my mother's things.
Annemin eşyalarının arasında buldum.
I found it in my old room.
Eski odamda bulmuştum.
Yeah, I found it.
Evet, buldu onu.
What the hell difference does it make how I found it?
Nasıl bulduğumuz ne önemi var ki?
I found a way to kill these things, it's a bioweapon.
Bu şeyleri öldürmenin bir yolunu buldum. Bir biyo-silah.
I take it he found that book.
Sanırım aradığın kitabı buldu.
That rat I found in the air filter proves it.
Hava filtresinde bulduğum sıçan bunun kanıtı.
Uh-oh, last time I did that, I found a finger under it.
En son bir yaprağı kaldırdığımda altından parmak çıkmıştı.
Sorry to keep you in the dark, Lauren, but when I found my new algorithm for VAL, I knew I had to go it alone.
Seni bilgilendirmediğim için üzgünüm Lauren ama VAL için yeni algoritmayı bulduğumda tek başıma devam etmem gerektiğini biliyordum.
Yeah, at this, um... this restaurant that I thought was kosher, but I found out it was not kosher.
Helal ürünler sattığını sandığım bir restaurant vardı. Sonradan helal olmadığını fark ettim.
I think Romero's looking for it, because he was here this afternoon searching her room, and he asked me if I'd found anything.
Romero sanırım bunu arıyordu çünkü bugün odasını arıyordu, bana da bir şey bulup bulmadığımı sordu.
And I was sure it'd be empty, but when I got there, I found one other person.
Orada kimsenin olmayacağından emindim ama oraya vardığımda, bir başkasını buldum.
I found it.
Yukarıdaki çekmecede saklamışsın, buldum.
You found it to your liking, I presume?
Hoşuna gitti sanıyorum.
I found a can of it at Gerda's farm.
Gerda'nın çiftliğinde bir kutusunu buldum.
I found something. On the synth we're looking for. But we've gotta keep it quiet.
Aradigimiz Sentetik hakkinda bir sey buldum ama ses çikarmamamiz lazim.
At least, it was around your neck when I found ya.
En azından seni bulduğumda boynundaydı.
All right. So I probably just haven't found it yet, right?
Daha bulamamışımdır herhalde, değil mi?
- I dug it out of my mom's storage last month. And I found a guy in the village, that restores antiques. It was my father's before it was mine.
onu geçen hafta annemin deposundan çıkardım ve köyde antika tamir eden bir adam buldum bu babamın olmadan önce benimdi yani ne zaman hazır hissedersek
It is off the scale magnetic and I think I just found the on switch.
Standartların ötesinde bir manyetik özelliğine sahip ve nasıl açıldığını buldum.
It's a recording I found that's going to help you lay charges in the Escher murder.
Bu, Escher'in cinayeti için delil olarak kullanabileceğin bir kayıt.
I found it stuffed in a bag in the closet.
Dolapta bir çanta içinde buldum.
There were traces of it on the fibers I found on the victim's jacket.
Kurbanın ceketinde bulduğum ipliklerde izleri var.
I mean, it was found in her apartment, right?
Yani onun apartmanında bulundu değil mi?
I ran his username through a search engine, to see if it would pop up on any other site, and I found this profile.
Başka sitede var mıdır diye Kullanıcı adını arama motorunda arattım ve bu profili buldum.
Hey, if Cain found a way to live with it after going dark side, then I just got to find a way to keep it in check, so haven't had a drink in a week, eight hours of rack time every night,
Eğer Kabil karanlık tarafa geçtikten sonra bununla yaşamanın bir yolunu bulduysa benim de kendimi kontrol altına almam gerekiyor. Bir haftadır içmedim, her gece 8 saat uyudum şimdi de bu şaheser.
I found it!
Onu buldum!
I didn't put it in the boys. I just found it.
Onu oglanlarin içine ben koymadim, onu buldum.
But I found that he had metastatic lung cancer, Charlie, which means that it could have moved to his brain by the time he killed himself.
Kendini öldürdüğü sırada kanser beynine yayılmış olabilir.
My life imploded into a million messy pieces, and I tried to scrape it back together as best I could until I found Graham.
Hayatım milyonlarca parçaya bölündü içeride Graham'a rastlayana kadar elimden geldiğince toplamaya çalışıyordum.
It's more like... a long time ago, I walked through a door, and I found myself in a room with other doors, and I walked through one of those, and on and on and on and on, until... here I am... married to my ex-husband... seeing... two married men.
Daha çok... Uzun zaman önce bir kapıdan girdim ve kendimi başka kapılarla dolu bir odada buldum o kapılardan birine girdim, sonra bir başkasına, sonra yine bir başkasına ve işte buradayım. Eski kocamla evliyim.
I hate to break it to you, but Robin's already found his true love.
Bunu sana söylediğim için üzgünüm, ama Robin zaten gerçek aşkını bulmuş.
He kept it from me, but i found out From my grandmother.
O benden sakladı ama büyükannemden öğrendim.
Yeah. And that bloody knife that Toby found I probably have my prints all over it.
Evet, Toby'nin bulduğu bıçakta da parmak izim doludur kesin.
It's when I found out how bad the press can be.
Bu basının ne kadar kötü olabileceğini öğrendiğim zamandı.
You know, to get found that I was right, it was a great feeling.
Haklı olduğumu öğrenmek müthiş bir duyguydu.
If there's a way up, I haven't found it yet.
Ona ulaşmanın bir yolu varsa da henüz onu bulamadım.
It was as if I was drawn to your shop when / found myself standing there.
Dükkânına doğru sürüklenirken sanki orada duran bendim.
I did hear, in the first autopsy report no water was found in the lungs, but it was amended.
İlk otopsi raporunda ciğerlerinde su bulunmadığını duydum. Fakat raporu değiştirmişler.
I turned it off so I won't be found.
Beni bulmasınlar diye kapattım.
Because I got here a few minutes ago and found you bleeding out on the floor. - It was you!
- O sendin be!
Not that she'd ever admit it. But I found an old Soviet I.D. she kept hidden.
- Bunu asla kabul etmez ama,... sakladığı eski bir Sovyet kimliği buldum.
So, my boss hasn't been assigning me any of the good cases, and I found out it's because I'm dating a cop.
Patronum uzun zamandır beni iyi davaların hiçbirine atamıyor. Öğrendim ki bir polisle sevgiliyim diyeymiş.
i found you 161
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found her 202
i found myself 20
i found him 265
i found something 222
i found one 42
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found her 202
i found myself 20
i found him 265
i found something 222
i found one 42
i found a job 16
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found it 395
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found it 395
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it is good 116
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
item 93
it's been so long 173
it is good 116
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34