English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I found you

I found you traduction Turc

11,009 traduction parallèle
I found you.
- Seni buldum.
- Um, well, I think I found you a really good assistant.
Sanırım sizin için çok iyi bir asistan buldum.
I couldn't get to me, but I found you.
Bana ulaşamadım ama seni buldum.
- I found you.
- Seni bularak buraya getirdim.
I don't remember, but the important thing is... I found you and now that...
Hatırlamıyorum, ama önemli olan seni artık buldum ve...
Hank, I'm so glad I found you.
Hank seni bulduğuma öyle seviniyorum ki.
I found what you were looking for.
- Ne aradığınızı buldum.
Mm-hmm. I think you found him.
Sanırım onu buldun.
Then can I ask where I might have found you on Christmas Eve?
Öyleyse Noel arifesinde sizi nerede bulabileceğimi sorabilir miyim?
I found a way to improve diner business, and the crazy part is I don't have to fire you two.
İşleri yoluna koyacak bir çare buldum,... asıl önemlisi, sizi kovmama gerek kalmayacak.
I wanted to find you, but I guess you found me first.
Seni bulmak istiyordum fakat sanırım ilk sen beni buldun.
I supposed it was empty when you found it.
Sanırım bulduğunda içi boştu.
I stayed up after you went to bed, and I found the "Soul Train" box stuffed into a Barbie penthouse box - in the basement.
Sen yattıktan sonra bodrumda Barbie kutusunun içindeki bu kutuyu buldum.
I mean, you found the hole, too.
Demek istediğim, siz de çukuru buldunuz.
As you know, I've found the program immensely helpful over the last few years, and my appreciation for that support's never wavered.
Bildiğin gibi son bir kaç yıldır programı son derece yardımcı buluyorum ve o desteklere olan minnettarlığımda hiç bir tereddüt yok.
I found a medicine you can't buy.
Satın alamayacağın bir ilaç buldum.
You know, I've always found that term antiquated.
Bilirsin, bu lafı her zaman köhne bulmuşumdur.
I'm not really gonna comment on that, but if anything was found, you know, we had proper authority and had professionals take a look at it as needed.
O konuda bir yorum yapmayacağım, ama bir şey bulduysak gerekli izinlerimiz ve yanımızda uzman kişiler vardı.
I see you found my lotions.
Losyonlarımı bulduğunu görüyorum.
I see you found my collection.
Anlaşılan koleksiyonumu bulmuşsun.
Looks like I finally found something you take seriously.
- Sanırım sonunda ciddiye aldığın bir şey buldum.
And by that time, through all of your investigation, you had found no physical evidence linking Teresa Halbach to Mr. Avery's trailer or garage... right up to February 28th.
O zamana kadar, soruşturmanız boyunca Teresa Halbach'i Bay Avery'nin evi veya garajıyla ilişkilendiren hiçbir fiziksel kanıt bulamamıştınız. Ta Şubat'ın 28'ine kadar.
I mean, you found shells all over the place.
O kovanlardan her yerde bulmuştunuz.
I hope that you found the experience a rewarding one.
Edindiğiniz bu tecrübeyi faydalı bulduğunuzu ümit ediyorum.
You'll see I have even found a function which exactly represents the number of prime numbers less than X in the form of an infinite series.
Sonsuz bir seride X'ten küçük kaç adet asal sayı olduğunu kesin olarak hesaplamayı sağlayan bir fonksiyon geliştirdiğimi göreceksiniz.
I agree with Einar, you could be a first-class painter, if you found the right subject matter.
Einer'e katılıyorum, Birinci sınıf bir ressam olabilirsin, eğer doğru konuyu bulabilirsem.
Because I know that you both have found "the one."
Çünkü ikinizin de ruh eşinizi bulduğunu biliyorum.
So, if you've found Odin, you all will return to Asgard, probably?
Odin'i bulursanız hep birlikte derhal Asgard'a geri döneceksiniz yani?
Look, I think it's great you found yourself a little hobby, and I'm sure, on paper, flooding New York City with ghosts seemed like a great idea, but we happen to like the world the way it is.
Bak, bence kendine küçük bir hobi bulman güzel ve eminim ki New York'a hayalet baskını yapmak iyi bir fikir gibi gözüktü ama dünyayı olduğu gibi kabul etmeliyiz.
Well, I was going through my closet, and I found a bunch of your old stuff, so I thought you might want it.
Kıyafetlerimi düzenliyordum ve senin bir kaç eski kıyafetini buldum. Belki istersin diye düşündüm.
Do you know how I found out your wife passed away?
Karının gittiğini nasıl anladım biliyor musun?
I have found you, Miss Bennet!
Sizi buldum, Bayan Bennet!
I should have come and found you sooner.
Seni bulmaya daha önce gelmeliydim.
Okay, look, I'll just take you back to where you found me, and you can phone home, or whatever.
Beni bulduğun yere seni geri götüreceğim böylece evi arayabilirsin, ya da her ne yapıyorsan.
I've just found General Lu Tong in the lobby, and his chauffeur is currently live on air answering questions about Far Eastern geopolitics. Any comments you want to make about the use of sexual torture... by your own military? No?
Şu an canlı yayında Uzakdoğu coğrafyasıyla ilgili soruları cevaplayan kişi ise onun özel şoförü.
So, okay. Well, first off, I was hoping you could show us where you found the tape.
Öncelikle bize kaseti nerede bulduğunu gösterebilirsin diye umuyorum.
And I guess it's just a coincidence that your camera uses the exact same kind of tape that you found.
Sanırım sizin kameranın bulduğuz kaset ile aynısını kullanması da tesadüf.
Sorry to wake you, but I found an actor who plays a polar bear perfectly.
Sizi uyandırdığım için özür dilerim ama kutup ayısı rolünü mükemmel yapan bir aktör buldum.
I see you found their armory.
Cephaneliklerini bulmuşsunuz.
When I told him you wanted more than Ministry wages, he was worried you'd found yourself in a similar position, what with your husband's Spanish War wound and all.
Ona Bakanlık ücretlerinden fazlasını istediğini söylediğimde, Kendinizi benzer bir konumda bulacağınızdan endişeliydi, Kocanın İspanyol Savaşı yarası ve hepsiyle ne oldu.
You have found that not to be so, for which I offer my, um, sincerest commiserations.
Öyle olmadığınızı fark ettiniz. Bunun için benim, um, en samimi komiserasyonlarımı sunuyorum.
- But I have found you.
- Ama seni bulduk.
I just found out Captain is still waiting on a current gang initiation report from some of you.
Başkomiserin hâlâ bazılarınızdan çete olayının raporunu beklediğini öğrendim.
Hey, babe, I found the tie you're going to wear to the rehearsal brunch Sunday.
Sevgilim, Pazar günkü kahvaltı provası için sana bu kravatı buldum.
For all the love I found in you
Bütün sende bulduğum o aşk için
I believe you found a match to Doctor Renney's late wife, Theresa.
Doktor Renney'nin ikinci eşi Theresa ile ilgili eşleşme bulduğunuza inanıyorum.
Oh, I see you found my surprise. Yes, and it's brilliant.
- Bakıyorum, sürprizimi bulmuşsun.
All right, when you found me on the highway, I had my gun.
Yolda beni bulduğun zaman silahım vardı.
I wanted to ask you about this little room that I found in the attic.
Ben sadece... Ben sana sormak istedim Tavan arasında bulduğum bu küçük oda.
And in time, you will find the source of your power as I found mine.
Zamanla tıpkı benim gibi, sen de gücünün kaynağını bulacaksın.
Like the three others you killed that I found at your camp.
Tıpkı kampınızda ölü bulduğum diğer üçü gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]