I found one traduction Turc
2,369 traduction parallèle
I found one I like.
Hoşuma gideni buldum.
I found one of the shooters.
Ateş edenlerden birini buldum.
So I woke up this morning and I found one of her T-shirts.
Bu sabah uyandım ve tişörtünü buldum.
I found one.
Birini buldum.
I found one, but this handprint is way too tiny.
Bir tane buldum ama bu el izi çok küçük.
Yad rilex, I think I found one.
Yad sakin ol, Birini buldum.
I found one of them in my wallet after you restored my mind last year.
Geçen sene zihnimi onardığında bir tanesini cüzdanımda buldum.
Hey, I found one of those - what do you call those things?
Hey, bir tane şey buldum, onlara ne ad veriyorsunuz?
I-I'm the one who found the knee and thigh.
Diz ve kalçayı bulan benim.
I found this mixed with a blood clot in one of the pulmonary arteries.
Bunu pulmoner arterlerin birinde kan pıhtısının içinde buldum.
When news reached me that the Chosen One had been found, I needed to see for myself.
- Seçili olanın bulunduğu haberleri bana ulaştığında kendim görmek ihtiyacı duydum.
I've been having quite existential time of it, actually. Trying can to perceive the difference between this place and the real world, and if there is one, well, I haven't found it.
Bu sırada ben de varoluşçu düşüncelerle doldum,... bu yerle gerçek dünya arasındaki farkı anlamak mümkün mü acaba?
Miss Sugar, I found another one.
- Bir tane daha buldum Bayan Sugar.
And when she found one herself i couldn't recognize him.
Ve öyle birini bulunca onu tanıyamadım.
I remember hearing a story about a girl who fell in love with a guy on one of these sites, and when she found out that the guy was actually one of her friends playing a prank on her, she killed herself.
Bu sitelerde, bir adama aşık olan hikayesini hatırladım kız, daha sonra o adamın aslında kendisine şaka yapan bir arkadaşı olduğunu öğrendi ve intihar etti.
I found flipflops, in different colors both for the right foot, one big, one small.
Ben bula bula farklı renkte iki sandalet buldum. Üstelik ikisi de sağ ayak. Numaraları bile farklı.
One day, I found out Frédéric uses whores.
Birgün, Frederic'in fahişelerle yattığını ortaya çıkardım
Oh oh, God! I have found one.
Bi tane buldum!
I found out something about one of the perps.
Katillerin biri hakkında bir şey buldum.
I heard one of the girls scream, so I came running, and I-I found...
Kızlardan birinin bağırdığını duydum. Koşarak geldim ve Karen'i buldum.
One day I found my country is suffering cancer.
bir gün ülkemi acı içinde kıvranan bir kanser hastası olarak buldum.
I found it. Your old one.
Onu tekrar buldum.
I found a note in one of my school books.
Okul kitaplarımdan birinin içinde bir not buldum.
One day, I found a paper in a pair of trousers. One day, I found a paper in a pair of trousers.
Bir gün pantolon cebinde bir kağıt buldum.
So, that was... when we found out that he was willing to cooperate, that was one of the best days I've ever had.
Ne yapmamız gerekiyor? " İş birliği yapmaya gönüllü olduğunu öğrendiğimizde hayatımdaki en iyi günlerimden biriydi.
I really, really want to be a pilot, but I found out that you have to have passed lots of exam... examining... tests to be one.
Pilot olmayı aşırı istiyorum. Ama olabilmek için birçok sın... sına testten geçmek gerekiyormuş.
You know, you're lucky I'm the one who found it.
Bunu bulan ben olduğum için çok şanslısın.
♪ Men. ♪ I found this in one of my son's shoes.
Bunu oğlumun ayakkabısında buldum.
Now, it should be said that even though I'm the one that found the dog, it wouldn't be possible without the training that Dennis gave me.
Her ne kadar köpeği benim bulduğum söylense de Dennis'in eğitimi olmadan imkansızdı.
But one day in Civics class I found out I wasn't.
Ama birgün yurttaşlık bilgisi dersinde anladım ki değilim.
Mmm-hmm. I searched for more paintings of Anna Malloy and I found this one, except Eric didn't paint it.
Anna Malloy'un başka resimlerini de aradım ve bunu buldum.
One night, I found a man in a bar.
Bir gece barda bir adama rastladım.
I think we found one of our kidnappers.
Sanırım çocukları kaçıranlardan birini bulduk.
I found a book of Greek tragedies in her backpack that had one of those Dewey ma-jig codes on the binding, like a library book.
Sırt çantasında, kabında kütüphane kitaplarındaki gibi değişik rakamlar bulunan, Yunan trajedilerini anlatan bir kitap bulmuştum.
I've found another one.
Başka bir tane buldum.
I never found one.
Hiç rastlamadım.
I found it gave one a certain licence.
Birisine has bir kimlik olarak buluyorum bunu.
One can hate and love, I have found.
Aynı zamanda hem nefret edip hem seveceğim.
and not found the remains of Mr. glaciers that mountain cabin near you ah someone can prove it ah, I did not work when one can not see the
Hikawa-san'ın cesedinin bulunduğu dağdaki kulübede değil miydiniz? Hayır. Bunu doğrulayabilecek birileri var mı?
Look, no one knows you're gone yet, but if I found you in 20, they'll find you in 10, and then you'll have a hell of a lot more time left to do than, what, a year?
Ama ben seni 20 dakikada bulduysam, onlar 10 dakikada bulurlar. Kalan zamanından çok daha fazla ceza verirler.
What I found down there were all sorts of schemes that had one purpose, to keep negroes from voting.
Orada karşılaştığım her çeşit entrikanın tek bir amacı vardı o da siyahların oy vermesine mani olmak.
Why haven't I found the one?
Ben neden hayatımın aşkını bulamadım?
And I presume she's the one who found him.
Onu "bulan" da o sanırım.
I have found that the moon is no different from the one in China.
Anladım ki Çin'deki ayın buradakinden bir farkı yok.
I searched every corner, but found no one.
Tüm köşelere baktım ama onu bulamadım.
Not even one girl is suitable but Mom... I found the right girl here.
Uygun bir kız bulamadım. fakat Anne... Ben doğru kızı burada buldum.
Might explain the trace I found on one of the slugs from today's attack.
Bu durum, bu günkü saldırıda kullanılan mermilerin üzerinde bulduğum maddeyi açıklar.
I think I found her on one of these FBI Echelon satellites.
Sanırım onu FBI uydularından birisinde yakaladım.
But, um, I found a home here, a good one, and I'm happy.
Ama burada bir aile buldum, iyi bir aile ve çok mutluyum.
You know what? I, um, I found another one of those envelopes on my doorstep yesterday morning.
Bu arada dün sabah eşikte o zarflardan bir tane daha buldum.
We were at a call at the Kings of Leon concert earlier this evening and found a fake I.D. out by one of the dumpsters.
Bu akşam erken saatlerde Kings of Leon konserinde görevliydik ve konteynırların birinde bu sahte kimliği bulduk.
i found you 161
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found her 202
i found myself 20
i found him 265
i found something 222
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found her 202
i found myself 20
i found him 265
i found something 222
i found a job 16
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found one 30
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found one 30
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one more minute 37
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558