I gave my word traduction Turc
413 traduction parallèle
And I gave my word to Judy.
Judy'ye söz verdim.
I gave my word to Christian not to move against him.
Ona karşı ayaklanmayacağıma söz vermiştim.
- I gave my word.
- Söz verdim.
And I gave my word to Crazy Horse that the Sioux...
Çılgın Ata söz vermiştim Sioux'lar...
I gave my word.
Söz verdim.
I gave my word of honour.
Şeref sözü verdim.
I am old, and I gave my word.
Ben zaten yaşlıyım ve söz verdim.
Colonel Thursday, I gave my word to Cochise.
Albay Thursday, Cochise'e söz verdim.
I gave my word to the people of this town.
Kasaba halkına söz verdim.
I gave my word not to run away.
Ben size kaçmayacağıma dair söz vermiştim.
I gave my word, this is true.
Söz verdim, evet! Ama Lorraine'nin şövalyesi vermedi.
I gave my word on that, and I don't see why there should be a...
Bu konuda bilgi vermeme rağmen anlamadığım neden...
I gave my word of honor and he will not be molested!
Şeref sözü verdim ve tehdit edilmeyecek!
But I gave my word.
Ama söz verdim.
I gave my word I would see you on that bus... and until that glorious moment comes, you and I are stuck together like glue.
Seni o otobüse bindirmeye söz verdim. O muhteşem an gelene dek yapışık ikizler gibi olacağız.
I can't, I gave my word.
Yapamam. Söz verdim.
I gave my word I would raise the siege and gathered you all here.
Kuşatmayı kaldıracağıma dair söz verdim ve sizleri buraya getirdim.
where the minds of the young are set free. That's right! And i gave my word to god.
Ben de Tanrı'ya söz verdim.
I told him my secret and he gave me his word of honour.
Ona sırrımı açtım, o da bana şeref sözü verdi.
I gave you my word, Curley.
Sana söz verdim, Curley.
I gave you my word.
Size söz veriyorum.
I gave you my word, and I still give it to you.
Sana söz vermiştim ve hâlâ veriyorum.
- I gave him my word, didn't I?
Ben ona söz verdim, vermedim mi?
I gave Long John my word.
Long John'a söz verdim.
I gave Kayo my word that if he stood up to the Mob I'd stand up with him all the way.
Kayo'ya söz vermiştim, mafyaya karşı mücadele ederse ben de sonuna kadar yanında olacaktım.
I gave you my word in front of two witnesses.
İki tanığın önünde söz veriyorum.
I gave Costa my word.
Costa'ya söz verdim.
I gave him my word.
Ona söz verdim, dedim.
Because I gave him my word not to say anything.
Kimseye söylemeyeceğime söz vermiştim.
- I gave you my word!
- Size söz verdim ya!
I gave Don Vincenzo my word!
Don Vincenzo'ya söz verdim!
I gave the King my word.
- Kral'a söz verdim.
I gave them my word.
Onlara söz verdim.
I gave you my word.
Sana söz verdim geleceğime.
What else can I do? I gave him my word.
Başka ne yapabilirim.Ona söz verdim.
I never gave you my word.
Asla söz vermedim.
I gave you my word that we would cooperate to avoid the shedding of a single drop of blood.
Bir damla bile kan akmasını önlemek için, sizinle işbirliğini yapacağıma söz verdim.
I gave you my word.
Sana söz verdim.
I gave my word to Henri Roubier.
Israr etmeyin baylar, Henry Roubier'ye bir söz verdim.
Huntoon, I gave you my word.
Huntoon, sana söz verdim.
I gave him my word.
Ona söz verdim.
Let me take you home. I know I gave you my word and all, but I'm still a duly constituted peace officer of the State of Texas.
Size söz verdim biliyorum, yine de Teksas eyaletine bağlı bir görevliyim.
I gave him my word, sir.
- Söz verdim ona, Efendim
I gave them my word because he gave me his word.
Ona söz verdim Çünkü o da bana söz verdi.
I gave you my word I'd fight to keep Yelan.
Size söz vermiştim ; Yelan'ı kurtarmak için savaşmaya.
So I gave him my word that the Warriors would uphold the truce.
Savaşçılar'ın ateşkese uyacağına dair söz verdim.
I gave Charles my word.
Charles'a söz verdim.
# I gave her my word to be married
Söz verdim evleneceğimize
I hope not because I gave the inspector my word of honor... that you wouldn't do anything foolish again.
Umarım böyle bir niyetin yoktur çünkü müfettişe yeniden aptalca bir şey... yapmayacağına dair söz verdim.
I gave Hassan my word.
Hassan'a söz verdim.
I gave him my word!
Ona söz verdim!